BAŞKAN MUSTAFA DEMİR; UZATIN ALNINIZDAN ÖPECEĞİM!

Bakıröy’de oturuyorum.. Bekarevim için temizlikçi arıyorum.. ‘Ağaçlara bakacaksın’ dediler.. Meğer, en ucuz temizlikçileri ağaçlara yapıştırılan minik kağıtlardaki ilanlardan bulurmuşum.. Çok ilginç dedim ve çıktım sokağa..

Allah Allahhh! Tamam dedikleri türden duyurular var ama 10 kağıttan 8’inde aynı şey yazılı: ‘Günlük, saatlik kiralık mobilyalı ev..’

Hiçbir anlam veremedim önceleri.. Veletin biri yanaştı hani şu Hababam Sınıfı’nda tek ayak üstünde ceza duruşundaki ağabeylerine gülen velet gibi bi velet!

‘Abi’ dedi ‘Güvenli evler arıyorsan, abimde kralı var, seni ona götüreyim’.. Sonunda öğrenmiştim;

Sevgilileri ile bir gün, birkaç saat birlikte olmak isteyenler tercih ediyormuş genelde bu evleri.. Araştırmamı derineştirdim.. Çıldırdım.. Liseli kızları götürenler, şiddet uygulayanlar varmış..

‘Allah belanızı versin’ dedim ve karakolu arayarak şikayette bulundum.. ‘İlgileniyoruz beyefendi bu konuda zaten çok şikayet var’ dedi telefona çıkan memur..

Geçen gün ağaçlara bi daha baktım pislik yuvaları temizlenmiş mi diye.. Ohhoooo! Bıraktığım gibi duruyor.. Sadece Bakırköy’ün değil, İstanbul’un tüm semtlerindeki ağaçlar bu ilanlarla doluymuş hala..

Ve dün bir haber aldım.. Fatih Belediye Başkanı sayın Mustafa Demir Beyefendi, bu konudaki şikayetler artmaya başlayınca; zabıta, polis ve maliyecilerden oluşan ekiplerle ilçedeki tüm konutları gözden geçirmeye başlamış.. Sonuç; 324 eve mühür..

Başkan; ‘İşimiz daha bitmedi, bütün evler tek tek kontrolümüzden geçecek, pislik yuvaları bir bir temizlenecek’ diyormuş..

Hay alnından öpeyim sevgili Başkan (benden 5 yaş küçük olduğunuz için böyle samimi konuşma hakkını buldum kendimde).. Darısı başta semtim Bakırköy olmak üzere tüm ilçelere..

1 NİSAN:

Şaka değil sevgili İlhan İrem (benden bir yaş küçük) 1 Nisan’da 62 yaşına basıyor.. Yüreği ise hala 18’inde.. Nice yıllara aslan arkadaşım.

SEVGİLİM’DEN VE AŞKIM’DAN NEFRET GELDİ!

Kimler mi nefret ettirdi?.. Kısmetse Olur evinin tiyatrocuları.. Artık Mısır’daki İşitme Engelli Sultan bile biliyor ki; bu birbirinden sevimsiz kızların ve oğlanların alayı tiyatrocu..

Ama öylesine yapay öylesine yalan ‘sevgilim’ ve de ‘aşkım’ diyorlar ki, sonunda beni bu iki kelimeden nefret ettirdiler..

Hani bu program kaldırılsın mı kalsın mı diye referandum yapılsa tek kelime ile ‘ASIN’ derim.. Sonra da eklerim: ‘Asmayalım da Kanal D mi beslesin?’ Ah Aydın Bey Aydın Bey; bilsen paraların nerelere gidiyor!

Hakikaten, bu sevimsizler program başı kaç Törkiş Lira alıyor çok merak ediyorum.. Yok iyi para veriylorlarsa ben de müracaat edeceğim.. Bu sefer de kızların elinde kalırım diye korkuyorum..

GAMZE’Yİ AT’A BENZETTİ!

‘Kısmetse Olur’da Melis’le Kemal; at gezisi kazanmış.. Sanırım Kilyos sahillerinde iki sevgili (!) beyaz atlarına bindiler, gezdiler.. Günün benzetmesini Melis yaptı:

“Senin AT durup durup birden pençelerini çıkartıyor ya, aynı Gamze..”

FERZAN MI TARZAN MI?

TV8’de ‘Aramızda Kalmasın’a katıldığı günlerde süt dökmüş gibi oturan, ağzından kerpetenle laf alınan Hakan Ural bi coştu bi coştu, işi avanta istemeye kadar götürdü.  Programda Ferzan Özpetek’in ‘İstanbul Kırmızısı’ filmi tartışılıyordu.

Hakan: Bizi bu filmin galasına davet ettiler mi?

Duygu: Yok çağırmadılar..

Hakan: Peki Ferzan mı Tarzan mı nedir, o davet etmediyse biz neden ağzımızı yoruyoruz.. Kısa keselim gitsin..

Jess: Aman abi biz filmleri konuşmak için onlardan avanta mı alıyoruz, millet yanlış anlayacak!

VEDALAR; gözleriyle sevenler içindir.. Gönülden sevenler hiç ayrılmazlar! (‘İstanbul Kırmızısı’ filminden)

UTANMASALAR BİZİMKİLER DENİZE ATLAYACAK!

Nihat Doğan, Beyaz TV’de coştukça coşuyor.. Geçen sabah söz ‘Vatanım Sensin’ dizisinden açıldı.. Dizide; İzmir’i işgal altında tutan Yunanlılar’ın haddinden fazla sevimli gösterildiklerini, bunun çok doğal olduğunu çünkü dizinin yakında komşu ülkeye de satılacağını söyledi, Halit Ergenç’e çemkirdi ve son sözü şöyle oldu:

‘Dizideki İzmir halkı Yunanlılar’ı o kadar seviyor ki, onlar da o kadar kibar ki, korkarım sonunda düşmanı denize dökmeyeeğiz,. Onlara ayıp olmasın diye denize kendimiz atlayacağız..’

BU FIKRAYI KİM YAZMIŞ VE YAYMIŞ OLABİLİR?

İzmir’in işgalini anlatan ‘Vatanım Sensin’ dizisinin her hafta AB grubunda ilk 3’e girdiği bir dönemde.. Kulaktan kulağa yayılan sözümona bir fıkra var:

İki ‘esmer’ vatandaş İzmir Kordon’da dolaşmaktadır.. Birden karşılarına Atatürk’ün anıtı çıkar.. Aralarında başlarlar konuşmaya:

-A be bu kimdir?

-Tanımaz mısın Atatürk’tür..

-Yok tanımam, ne iş yapmıştır?

-Binlerce Yunanlı’yı buradan denize dökmüştür.

-Belli belli baksana Allah da onu taş etmiştir!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.