Avukat Aslı Nur Çanakçı

Avukat Aslı Nur Çanakçı

BOŞANMALAR, UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI VE KUMAR!

Magazin ve hukuk bir araya gelince ilk akla gelen, adliye sarayının önünde anlaşmalı boşanan ünlü çiftler ya da karşılıklı suçlamalar ve tazminat taleplerinin havada uçuştuğu çekişmeli boşanmalar geliyor ilk akla. Neler görmedi ki magazin gündemi mesele ünlü boşanmaları olunca; tek celsede anlaşmalı biten güle oynaya biten evlilikler ve yazımızın konusu olan tazminat ve uzaklaştırma taleplerinin birbirini kovaladığı çekişmeli skandallar. Malumunuz son günlerde iki ünlü boşanmamız konuşulmakta biri Jess Molho , diğeri Ebru Şallı. Her iki boşanma da şu an çekişmeli olarak devam etmekte ve son gelişmeler ile alakalı hukuki açıdan ne oluyor sizlere anlatmak istiyorum.

Ebru Şallı’dan başlayalım, uzaklaştırma emri çıkartmış olmasından dolayı, daha sorunlu bir süreç izlenimi yaratıyor olsa da süreç aslında Ebru Hanım açısından oldukça avantajlı durumda. Çünkü boşanma aşamasında olduğu eşi Uğur Akkuş’un devam etmekte olan ve magazinde de dillendirilen kesinleşmiş davaları mevcut. Hatta hakkında kırmızı bülten çıktığı biliniyor. Bu durumda Ebru ŞallI çok kolay bir şekilde mahkemeyi evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına, eşinin aldığı cezalar ve devam etmekte olan soruşturmalarının itibarını oldukça zedeleyerek kendisinin medya sektöründe çalışmasından sebep iş getirmekten firmaların çekinmesi sebebiyle maddi kayba bile sebebiyet verdiğine dair ikna edebilir.

Ebru Hanım’ın tazminat ya da nafaka talebi var mıdır henüz kesin olarak bilmiyoruz lakin ortak çocuklarının olmayışı Uğur Bey’in Ebru Hanım gibi kendisini yılarca sağlıklı yaşam ve spor ile markalaştırmış bir isime ağır hasar verdiği çok açık. Bu durumu mahkemede avukatı usulünce izah ederse talep etmesi halinde mahkemenin tazminat ve nafakaya hükmedebilme olasılığının olduğunu düşünmekteyim. Öte yandan bende kendim özellikle çekişmeli boşanmalarda delillendirebileceğim tehdit var ise ya da boşanılmak istenen eşin zarar verebileceği kuvvetli şüphesini taşıyorsam ilk yazdığım dilekçe uzaklaştırma talebidir. Talebin 1 ay olarak mahkemece cevap bulmuş olması sizleri yanıltmasın, tehditin devam ettiği haller mevcut ise uzaklaştırma emirleri talep üzerine uzatılabiliyor.

***************

Jess Molho ise bambaşka bir durum ve benim çok çok üzüldüğüm bir vaka. Neden ? Çünkü Jess maskülenitenin feminizm ile buluşabildiği ender örneklerdendi. Hem eşe destek hem eril bir ünlü portresi çizmesi dışında aile babası olarak da kendisini tanıyorduk. Bu sebepledir ki eşinin kendisini aldatmış olmasına hem üzüldük hem şaşırdık. Lakin aynı zamanda oldukça iyi niyetli bir insan olmuş olacak ki Jess Bey, Yargıtay kararı tuzağına yakalanmış. Normalde anlaşmalı olarak boşanmış olsalardı hiçbir problem olamayan bu boşanma davasında çift bir şans daha diyerek davadan feragat ettiği anda boşanma çekişmeli olsa dahi kusur yükü Jess’te değilken bu barışmayla çok büyük bir gol yedi sevilen ünlü.

Şöyle ki, medyaya yansıyan aldatma iddiaları doğru ise Jess, boşanmada eşinden daha az kusurlu olan taraftı ve kusur boşanmalarda tazminat ve nafakayı belirler. Ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar taraflara “Kusur” olarak yüklenemeyeceği gibi bu eylemlere dayanarak boşanmaya da karar verilemez.

Halk dilinde Yargıtay demekte ki : ‘Ey vatandaş! eşin seni aldattı mı bu bir kusur ve sebeptir gel boşayayım. Ama yok “ben affettim barıştım” dedin sonra tekrar boşanmaya karar verdin o zaman “ben bu adamı ya da kadını affettim ama hazmedemedim boşanmak istiyorum dersen olmaz ! Affettiysen geçmiş olsun”…  Temcit pilavı gibi her yaşanan önüne getirilemez insanın. ’Yani bu durumda Jess Molho boşanırken eşi eğer iddialar doğru ve kendisini aldattıysa kusur yükü eşinde iken şu an affettiği için eşinin kendisini aldatmasını ne boşanma sebebi olarak ne de tazminata hüküm verilememesi olarak mahkemeye sunabilir.

Bu arada mahkemeden istenen nafaka ve tazminatlar hep çok yüksektir çünkü meslektaşlar bilir ki mahkemede bu rakamlar zaten sıcak suda çeken yün hırka gibi küçülecek, o yüzden Jess Molho’nun boşanma aşamasında olduğu eşini aç gözlülükle suçlamayalım, prosedür gereği böyle oluyor bilelim.

*************

Son olarak gelelim günümüzün en büyük problemlerinden bağımlılıklara…

Bağımlı olmak aslında bir kişilik bozukluğu ya da bir duygusal boşluktur. Kişi kuramadığı sağlıklı manevi bağları kimi zaman fiziksel de bağımlılık yaratan maddelere kimi zaman ise kumar gibi psikolojik bağımlılığı en yüksekte olan kötü alışkanlıklarla adını koyamadığı bağları yerine bağımlılıkları koyarak doldurmak ister. Bu durumda konuşacağımız ünlüler var.

Biri Umut Akyürek hanımefendinin kızı...

Yaşı oldukça ufak olduğundan ve yaşadığı bu zorlu tecrübeyi maalesef bir çok yaşıtı da yaşamakta olduğundan ona sadece “Bal kız” diyeceğim tam ismini zikretmeyeceğim çünkü kendisi sadece bir dönem geçiriyor ve bunları yetişkinliğinde hatırlamayacak bile.

Öncelikle bilinçli ebeveynler olduğu için Umut hanımı canı gönülden tebrik ediyorum çünkü sorunla yüzleşmek ve çaresini aramak durmaksızın büyük bir irade ister. “Bal kız”ın durumuna gelince , aslında mesele sadece o değil şu an inanılmaz bir madde bağımlılığı salgını mevcut ülkede. Gençler üstelik bağımlılığa kötü gözle bakan gençleri ‘cool’ olmamak, ‘çoluk çocuk ‘ olmak gibi sıfatlarla zorbalamakta. Zaten gençlerin büyüme olarak adlandırdıkları sınır yıllardır benzer. Tehlikeli işlere kalkışıp zarar görmüyorsan cesur ve güçlüsün. Güçlü ve cesur olmanın tanımı bu şekilde belirlenince kendini bulma telaşındaki gençlerimiz, ulaşımı da son yıllarda oldukça kolaylaşan bazı maddelere dadanıyor. Bu maddeler zamanla psikolojik rahatsızlıklara da sebep olabiliyor çünkü zaten iradeyi etkileyen ve direk olarak beynin algılamasını değiştiren maddeler. Alkol bile iradeni yeterince kontrol edecek psikolojik güçte değilsen pişmanlık ve üzüntü yaratacak binlerce probleme gebe iken bu maddelerin alkolden çok daha güçlü olduğunu fark ettiğimiz noktada çok daha ağır sonuçlar yaşanması kaçınılmaz.

Peki , bir yakınımız madde bağımlısı ise ne yapabiliriz? Bunun iki cevabı mevcut ; tedaviye istekli ya da isteksiz olmasına göre değerlenir. İstekli olan yakınınıza maddi gücünüz el veriyorsa klinikler ve hastahanelerden yatılı olarak maksimum verim alabilirsiniz çünkü yatılı tedavi ve gözlem bağımlılığın derecesinin anlaşılmasını da sağlar bu sayede daha nokta atışı bir tedavi haritası oluşur. Maddi olarak yeterli gücünüz özel hastahanelere yetmiyorsa devlet bu konuda özel hastaneler kadar iyi aslında, sadece talep yoğunluğu sebebiyle sıra beklersiniz o süreçte de ayakta tedavi ile destek alarak süreç yine yönetilebilir. İsteksiz ise bir çok insan bilmiyor; lakin bağlı bulunduğunuz kaymakamlıktan yazı alarak zorunlu yatış emri isteyebilirsiniz. Bunun çok acil bir önlem olduğunu unutmayın size ya da kendisine zarar verme noktasına geldiyse başvurulmalı çünkü ne olursa olsun zorla yatış kişi için travmatik hatıralara sebep olabilmektedir. Bal kız ise Umut Akyürek gibi güçlü bir anneninve Oktay Ertuğrul gibi güçlü bir babanın desteği ile en kısa sürede sağlığına kavuşup bu günleri unutacak ve ailesiyle keyifli hayatına kaldığı yerden devam edecek, hiç şüphem yok.

*******************

Bir diğer bağımlılık ise kumar!..  Aaah kumar ne ocaklar söndürdün, ne aileler dağıttın… Aslında psikolojik bağımlılığından en zor kurtulunan bağımlılık kumardır.

Çünkü gerçek bir kumarbazın en büyük tutkusu Kazanmak değil , kazanma ihtimalidir. Kumarbaz bu ihtimale o kadar aşık olur ki beynin haz merkezi normalde ödül almaya tepki verirken, kazanıp kazanmayacağını bilememenin salgıladığı adrenaline bağımlı olarak en çok haz aldığı an kumarı oynadığı o an olur, açıklanıp kazansa bile o kadar haz alamaz. Çünkü onun bağımlığı ekstrem bir sporla uğraşmadan vücudun salgıladığı adrenalinedir. Hiç çalışması yapılmış mı araştırmadım lakin bu adrenalin bağımlılığı olduğu için acaba uslanmaz kumarbazları ekstrem sporlara alıştırsak kumar bağımlılığını bırakırlar mı ?

 Neyse konuyu dağıtmıyorum. Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç geçtiğimiz günlerde kumar oynamaya teşvik suçlamasıyla hukukla başları belaya girdi biliyorsunuz. Aslında bir suçun dalı gibi düşünebiliriz bu suçlamayı, çünkü suç burada “suç ve suçluyu övme” aslında yani kumar Türkiye’de yasak sadece bazı şans oyunları devlet denetiminde serbest. Bu durumda yasadışı bahis diye ifade edilen durum oluşmuş oluyor ve zaten suç olan bu durumu teşvik ederseniz başınız yanabiliyor.

Sadece bu iki isim ki bence asıl kurban onlar, çünkü kendilerinin bizzat hayatı kumar bağımlılığı sebebiyle oldukça olumsuz etkilenmiş iki insan ve toplum da bu duruma hakim.

Eee bu iki insanı, bir şekilde yıllardır yasal olarak yurt dışlarında oynadıkları kumarı artık beyinlerine yasal olan maç için iddia sormaya ya da at yarışı gibi bazı durumlara yönelik tahmin sormaya kandırabilirsiniz. Adam çünkü reklam olduğunu da yasadışı olduğunu da düşünmez çünkü iki isim de yıllarca kumardan sebep üzüldüklerini defaatle dile getirmişler, kendilerinin bu tahmin ve söylemlerinin toplumda Mehmet Ali Bey ve Serdar Bey, bu sitede oynuyormuş ben de oynayayım diye reklam saiki olduğunu bile anladıklarını sanmıyorum hatta tam tersi “bizler kumarın bizi ne kadar bitirdiğini anlatmışız bizim adım attığımız yere selam vermez bu millet” bile demiş olabilirler. Kendilerine geçmiş olsun diyorum ve devlet kontrolü ve izni dışında yasal adı şans oyunları olan bu pasif adrenalin bağımlılığı sporunu sadece eğlencede bırakmanızı varınızı yoğunuzu hatta yasaları bile çiğneyecek hale gelmemenizi dileyerek bu haftalık yazıma son veriyorum. İlerleyen günlerde de magazin dünyasının nabzını adliye koridorlarında tutmaya devam edeceğiz. İlk yazının günahı olmaz diyerek affınıza sığınıyorum. Yazılarım çoğaldıkça bende değişecek ve gelişeceğim… Tanıştığımıza memnun oldum ve de hoş buldum.

İYİ HAFTALAR.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum