Burcu Esmersoy... ERKEKLERİN DÜNYASINDA BİR GÜZELLİK KRALİÇESİ!

Burcu Esmersoy... ERKEKLERİN DÜNYASINDA BİR GÜZELLİK KRALİÇESİ!

Spor spikerliği ve sunuculuk yapan, otomobil dergilerine yazı yazan yani 'erkekler dünyasında' çalışan Burcu Esmersoy, meslek hayatını ve yeni projelerini anlattı.

Burcu Esmersoy güzellik yarışmasında derece almış olması bir yana 1997 yılından beri spor haberlerini sunup erkek egemen bir alanda kendisini kabul ettiriyor. 1997 yılında katıldığı güzellik yarışmasında Miss International unvanıyla Türkiye'yi Japonya'da temsil eden ve 'Dostluk Güzeli' seçilen Esmersoy, NTV Spor kanalında program yapıyor, Yekta Kopan'la beraber 'Yaz Gecesi Şovu'nu sunuyor...

Ekrana çıkmadan önce yedi yıl geri planda çalıştınız. Bu dönem size ne gibi deneyimler kazandırdı?

İşin mutfağından çıktığınızda, ekrana getirilen ürünün hazırlık aşaması ile ilgili bilginizin olması yayın anlayışınıza çok yararlı oluyor. Çalışması ve dert anlatılması kolay bir sunucu oluyorsunuz.

GURUR DUYULACAK YANI VAR

Güzellik yarışmasından dolayı 'eski güzel' veya 'tescilli güzel' olarak anılmanızın iş yaşamınızda avantajları ya da dezavantajları oldu mu?

Mesleğim açısından ciddiye alınmak anlamında pek yardımı olduğunu söyleyemem tabii ama gurur duyulacak tarafları olduğuna inanmak işi kolaylaştırıyor.

CNN Türk'te ilk program sunduğunuz günü hatırlıyor musunuz? Neler hissetmiştiniz programdan sonra?

Hiç aklımdan çıkmıyor ki... Ne diyebilirim! Müthiş bir heyecandı gerçekten de, kelimeler sığmaz anlatmaya. Eşsiz bir adrenalin, titreyen bir ses ve dolan gözler hatırlıyorum.

Spor spikerliği, spor programı sunuculuğu yapıyorsunuz, dövüş sporlarıyla ilgileniyorsunuz, otomobil dergilerine yazıyorsunuz. Çocukken de Barbie bebek yerine erkek çocuklarıyla top oynamayı seçenlerden miydiniz?

Aslında evde bebeklerle oynayıp onlara kıyafetler diken, Barbie bebeklerine kıyamayıp Cindy bebeklerinin saçlarını modelden modele sokan bir kız çocuğuydum. Dışardaysa futbol olmasa da top oynamaktan zevk alan ve dizlerini yaralamadan eve dönemeyen, neredeyse yaramaz bir oğlan gibiydim.

Erkek spikerlerin dünyasında güzel bir kadın olarak var olmak nasıl bir duygu?

Güzelliğin, ön plana çıkmanızda yadsınamayacak bir payı olduğunu kabul etmek gerekir ama işlerini çok iyi bilen ve eşlerinin doğum gününden takımların şampiyonluk yılları ve golle buluştukları pozisyonlarına kadar her şeyi an be an hatırlayan insanlarla çalışıyor olmanın üzerinizde yarattığı bir baskı da var tabii. Böyle bir ortamda kendinizi daha fazla çalışmak durumunda hissediyorsunuz. Bu dezavantaj olarak nitelendirilebilir.

Yoğun bir tempoyla çalışıyorsunuz, zamanla yarışırken bir şeyleri kaçırdığınız duygusu yaşıyor musunuz?

Bu yaz sezonunu kaçırdığımı düşünüyorum, işin şaka tarafı bu. Koşuşturmanın beni genç tuttuğunu düşünüyorum. Zaten hayatı ve günü hızlı yaşayan bir yapım olduğundan çok sorun yaşamıyorum ama bazen sakinleşmenin ve hayatın tadını çıkarmanın ne kadar güzel olduğunu daha iyi anlıyorum.

30'lu yaşlar kadınlar için hayata daha net bakabildikleri, ayaklarının yere sağlam bastığı yıllar. İlk gençlik yıllarınızla bugünü karşılaştıracak olursanız hayata bakışınızda dramatik değişiklikler oldu mu?

Daha güzel ve kaliteli zaman geçirmeyi tercih ediyorum. Yıllar geçtikçe herkes için olduğu kadar benim için de ev tercihim, arkadaşlık ilişkilerim değişikliğe uğradı. Arkadaşlarımdan beklediklerim, çevremdekilere verdiklerim, işime olan yaklaşımım kısacası hayata olan bakışım biraz daha çekirdeğe dönüş yaşıyor.

Sizce bir kadının güzelliğini ortaya koyabilmesinin sırrı kendine güven mi, akıllı ve bilgili olmak mı yoksa her durumda gülümseyebilme yeteneği mi?

Bunların hepsi bir bütün aslında ama gülümseyip yola devam edebilme başarısı en etkili olanı sanırım.

ZAMAN GÖSTERİR

Gelecekte kendinizi nasıl hayal ediyorsunuz?

Kendimi şu anda olduğum gibi hayal ediyorum aslında. Çoğul mu olurum, tekil mi olurum bilemem, bu sorunun cevabını yalnızca zaman gösterir ama şu anda olduğum gibi olabilmeyi hayal ediyorum.

Yekta Kopan gibi deneyimli bir isimle çalışmanın kazanımları oluyor mu?

Sadece iki aydır içinde bulunduğum ve bana yabancı bir dünyada elimi tutan birinin olması çok büyük bir ayrıcalık. Birbirimizden çok şey öğrendiğimizi düşünüyorum.

Spor spikerliğinin ardından 'Yaz Gecesi Şovu' önerilince, bambaşka bir alanda program sunacak olmak sizi hiç korkuttu mu?

Bizim mesleğimiz sunuculuk. Bu durumda iş tanımımızın da herhangi bir şeyi en iyi şekilde sunmak veya sunmaya çalışmak olduğunu düşünüyorum. Kastettiğiniz anlamda hiç korkmadım ama heyecanlandığımı itiraf edebilirim.

KULAK ASMIYORUM

Pek çok kadın gibi, siz de zaman zaman güzelliğiniz sayesinde bugün geldiğiniz noktada olduğunuz yolunda eleştirilere maruz kalıyorsunuzdur... Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında doğrusunu söyleyeyim mi, yapılan yapıcı eleştiriler dışındakilere pek kulak asmıyorum.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.