Cüneyt Arkın... ÇOBANLIKTAN DOKTORLUĞA, DOKTORLUKTAN SİNEMAYA!

Cüneyt Arkın... ÇOBANLIKTAN DOKTORLUĞA, DOKTORLUKTAN SİNEMAYA!

Çocukluk dönemlerimizin Kara Murat'ı? Androjen gazeteci Ferhat Şirin, efsane aktör Cüney Arkın ile Medikaltürk dergisi için bir söyleşi yaptı.

Tek bir kılıçla on adamı deviren, kaleden kaleye tek sıçrayışta atlayabilen ve aynı anda iki okla ayrı ayrı ipleri vurabilen süper adam. Cüneyt Arkın dönemlerine yetişebilmiş olmak övünç. Türk Sineması'na kazandırdığı birbirinden özel filmle bizleri büyüten usta oyuncuya en derin saygıyla?

İnsanın doğadan uzaklaşması kalbinin sertleşmesini sağlayabilir mi?

Ailem ve ben has köylüyüz. Çoğu insan yaşayamaz derler ama biz bozkırda yaşardık. Yağmur, yıldız, böcek, çiçek, toprak, ekin ve insan tabiatın ta kendisidir. 100 koyunumuz vardı ve ailem o koyunları bakarak geçinmeye çalışır yine de aç kalırdık. Ağılımızın önünde büyük bir kaya vardı.

Babam, annem, iki ablam ve ben o kayayı kırarak küçücük parçalara böldük. Topraklar taşıdık, gübreleri suladık. Daha sonra babam buğdayı buldu ve o buğdayları kendi çocuğuymuş gibi koklayarak ekti. Ektiği günden sonra hayatı değişti, gözü hep o topraktaydı.

Bir sabah babam, '' Oğlum ekinler büyüyor, sesini duyuyor musun?'' dedi. Büyüyen ekinlerin sesini duyabilenler tabiattan kopmadan yaşayan insanlardır. Diğer insanlar şimdi tabiattan koparak kalp sertleşmesini geçtim ruh hastası oldu.

Bilgelik, sadece onu aramayı bıraktığında ve yaratıcının senin için tasarladığı hayatı yaşamaya başladığında mı gelir?

Okumuş bir insan olarak, yaratıcı beni tasarlamıyor. O, bana vereceği tüm değerli şeyleri verdi. Beni öylesine zengin bir akılla yarattı. Ellerimi, ayaklarımı, vücudumu, beynimi, yüreğimi ve ruhumu varlığımla donattı. Tüm bu saydıklarımı geliştirmekle hayattaki tüm taşlar yerli yerine oturur.

Bilge tanımadım, çok bilge tanıdım aslında cahildi. Bilge yaşayanların insanlardan çok farkı var mı ki? Öncelikle onu tartışmak gerek. Allah insana öyle şeyler vermiş ki kullan kullanabildiğince?

Geçenlerde bir kitap okudum. Amerikan asıllı bir adam, yaklaşık 50 sayfa kitap yazmış fakat son 20 sayfa hangi kitaplardan yararlandığından bahsetmiş. İşin özü; beyin salgıları, biyomekanik gelişmeler ve insan ruhu organiktir.

Kendilerine inancı olmayan insanların hayatta kalmaları zorlaşır mı?

Önceden beri, Demokrat Parti'den bu yana tüm partilerin propagandalarını, sloganlarını, devrimlerini ve yıkımlarını yaşadım. Demokrat Parti'den itibaren gelen bütün siyasetçiler Türk halkı yararına hiçbir çalışma yapmamış tam tersi kötü şeyler yaşatmışlardır. Siyasetçiler Türk halkının menfaatinden çok batının menfaatini korumak adına fedai kesildi.

Tarihimiz, medeniyetlerimiz, güzelliklerimiz, kültürümüz mükemmel ve biz gençlerimize bu değerleri öğretemedik. Nasıl bir tarihin evladı olduğunu bilseler, Amerika'da eğitim almaya gitmez, batı hayranı olarak yetişmez. Kendini, nereden geldiğini ve değerlerini bildiği için inancı tam olur. Bu sayede ülkesi için yapacağı hiçbir fedakârlıktan çekinmez.

Gözle kalp arasındaki yargılamanın farkı nedir?

Yargılamak doğru ile yanlış arasında bir karar vermektir. Sevgi ise kendini gözle ve kalple yargılatmaz. Seven çok sever, dolayısıyla sevilmek ister. Bilincimizle karar verir değer ile taçlandırırız. Tüm Avrupa'yı dolaştım. Binlerce insanın arasında bir Türk varsa, hemen anlarım. Ancak Türk halkı için çok üzülüyorum. Geçenlerde hastaneye yolum düştü. Hastane kapısında uzunca bir kuyruk, Cüneyt Arkın değil Cumhurbaşkanı gelse o kuyrukta bekleyecek.

Başhekim, ön sıralara alabileceğini söyledi. Oturdum kahvemi içine kadar sıram geldi. Hastane koridorunda Türk Halkını gördüm. İnsanımız mutlaka tedavi imkânına erişiyor. Fakat hastanelerdeki kuyruklar, röntgen çektirmek için aylar sonraya verilen günler ülkemiz için gerçekten üzücü hadiseler.

Çobanlıktan, doktorluğa, doktorluktan da Cüneyt Arkın 'a çok tezat bunlar nasıl sizinle özdeşleşti sizinle?

Bu iki durum aslında birbiriyle tezat değil. Bir koyunumuz vardı başka bir koyunu yılan ısırdığında hemen tedavi ederdi. Hayvanlarda şarbon hastalığını bile teşhis ederdi. Doktorluk sanatçılıktır. Doktor kitaplarında görmek ve kurtarmak, sanat kitaplarında görmek ve yaratmak yazar. Daha iyi bir sanatçı olmak adına doktor oldum. Hayatım boyunca sofradan tok kalkmadım. Açlık, yoksulluk hepsini yaşadım. Askerliğim bitip İstanbul'a geldiğimde ayakkabım yoktu. Yoksulluktan ve yokluktan bıkmıştım.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum