Allah aşkına.. Din aşkına.. İman aşkına.. İnsanlık aşkına.. Bilgisayarda çalışıyorum.. Müthiş bir ‘gürültü’ ile.. Birden ‘Allaaahhh’ diye yerimden fırladığımı hatırlıyorum..  Acemi kasap bıçağı yemiş ‘dana’ gibi böğüre böğüre ekrandan dışarı taşmaya, evlerimize sızmaya çalışan kırmızılı bir ‘şey’i fark ediyorum ekranda.. Şarkı söylediğini sanıyor o ‘şey’..

Tam bir dan dini dan dini dastana danalar girmiş bostana.. durumu..

Ama bu danalar; lahanayı yemiyor ki bostancı kovsun; ‘şarkı söylüyorum’ iddiasıyla böğürüyor..

Çok şükür işkence bitiyor; belli ki Seda Sayan da çok rahatsız, diyor ki:

-Bacım biri sana sesin güzel mi dedi?..

-Bacım senden şarkı isteyen mi oldu?..

Özellikle şu evlendirme programları şarkı söylemek için fırsat kollayan ‘şey’lerle doldu.. Yahu Plakçılar Çarşısı, tarih olalı yıllar oldu, plaklar ve kasetler artık açık artırmalarda tarihi eşya olarak satılıyor.. Yani oralardan biri gelip de ‘elimden tutacak’ diye boş yere beklemeyin.. Gidin sosyal medyada arayın şansınızı..

Ve sevgili Seda Sayan ve sevgili Uğur Aslan; gelecek sezon lütfen buna izin vermeyin.. Yoksa iki elim yakanızda bilesiniz..

ZEYBEK: HERKES OYNAYAMAZ!

Zeybek.. Ege yöresine özgü bir dans.. Tek de oynanabiliyor birkaç kişi de.. Zeybek nedir?.. Zeybekte vücut duruşu nasıl olmalı?.. Zeybekte kollar nasıl kullanılır?.. Zeybekte hangi bacak ve ayak figürleri vardır?..Hiç dans yeteneği olmayan biri zeybek oynayabilir mi?.. Zeybeğin hakkını vererek oynandığını nasıl anlarız?.. Daha bir dolu soru..

Ekrana çıkıp da zeybek oynadığını sanan ‘şey’lerden biri çıksın bu sorulardan birine cevap versin, dişimi kıracağım..

Lütfen; ulusal değerlerimizin ayaklar altına alınmasına izin vermeyin.. Haa elinizin altında bir ‘Dila Hanım’ filmi bulundurun, biri zeybek oynaya mı yeltendi hemen ona Kadir İnanır’ın zeybeğini izletin.

Belki.. Belki değil mutlaka utanıp, locadaki yerine dönecektir..

Ya da tek başına çay içmeye gidecektir..

DÜNYA GÜZELLERİM’DEN AKLIMDA KALANLAR!

Bülent Ersoy’un dinmeyen öfkesi.. Esprileri.. Banu Alkan’ın pisletip, resmini çektiği oteldeki yatağı ki Bülent Hanım ‘Odan da bok kokuyormuş’ zaten diyerek bu fırsatı kaçırmadı! Sokan yılanın ölmesi..

Safiye’nin İngilizcesi;

Safiye: Ay em orınç orınççç..

Bülent: Kız sen portakal mısın, gel yiyim seni..

Burcu’nun gerçekten nefes kesen mini şortları, düzgün ve hafif güneş görmüş uzun, bir bakanın bir daha dönüp baktığı bacakları (mübarek günde neler yazıyorum len ben)..

Evet Show TV Dünya Gazellerim’in birinci bölümünden aklımda kalanlar. Bakalım ikincisinde neler olacak?

JESS BOKUNU ÇIKARDI!

Show TV işin bokunu çıkartır da TV8 geri kalır mı?.. Buyurun işte..

TV8 Aramızda Kalmasın’da Hakan Ural, iki günde nasıl bronzlaştığını anlatıyor (Eda’nın çıkardığı güneş kremini kullanmış).. O sırada kahkahanın bini 1 para..

Akım diyorlar.. Hahaha.. Bokum diyorlar.. Hahaha..

Evet şaka değil; Hakan ciddi ciddi anlatıyor.. Jess Molho ki yıllardır zevkle izlerim, sunumunu takdir ederim, beyefendiliği çok hoşuma gider; dönüp soruyor:

-Abi barsaklar çalışıyor mu?

Hakan ‘Ne diyon lan’ anlamında bir bakıyor; o hala devam ediyor:

-Abi hani tuvalet durumları falan..

Cevap alamıyor..

Ne güzel ya!

Millete artık işin bokunu çıkarsın diye bir de para veriyorlar..

Kim demiş ‘Türkiye’de insanlar aç kalır’ diye..

Kalmaz arkadaş..

GÜNAYDIN, SABAH’I SEVMİYOR!

Şimdi bu başlığı gören Günaydın çalışanı arkadaşlar; şaşkın şaşkın bakıyor ve ‘Hulusi Abi ne diyor’ diyorlardır..

Öyle ya; Kelebek, Hürriyet’i sevmiyor demek gibi bir şey.. Ama öyle değil işte..

Evet; Günaydın, Sabah’ı sevmiyor ama Coşkun Sabah’ı sevmiyor..

Coşkun Sabah ve ex eşi Ceyda; boşanmalarına rağmen birbirlerinden kopamıyorlar.. Hala birlikte yaşıyorlar.. Ve gayet de mutlu gözüküyorlar..

Günaydın; eski karı-kocayı birlikte görüntülemiş ve habere şu başlığı atmış:

Bu Nasıl Ayrılık?

Anlamı; siz boşanmadınız mı kardeşim, ne işiniz var hala yan yana.. El ele.. Hadi kopun bakiiim!

Oysa ki şöyle bir başlık atsalar:

Böyle Ayrılık Olmaz!

Altına da deseler ki ‘Bu ikili yarın öbür gün tekrar evlenir..’

Hayırlı bir iş yapmış olmazlar mı?

Olurlar..

Hadi olun..

TV8 Mİ KAYIP BÜROSU MU?

Sevgili Müge Anlı; atv’de rekor üstüne rekor kırıyor, adından en çok söz edilen televizyoncuların başında geliyor, programı en çok izlenenlerın zirvesine kuruluyorsa..

Çakmalarını yapma zamanıdır..

Yapıldı da!

Serap Ezgü ve Lütfiye Pekcan da iki ‘çakma Müge’ olarak ekrana geldi.. Eee bundan hiç mi hicap duymadılar?..

Efendim; THE COLOUR OF MONEY..

Yani; Paranın Rengi.. Yılların iki televizyoncusuna Dolar’ın yeşil yeşil yüzü gösterilmişse eğer nasıl ‘hayır’ desinler.. Ben olsam ben de ‘evet’ derdim..

Acun Ilıcalı’nın kanalı TV8, arka arkaya  iki yeni programı yayına soktu:

-Gerçeğin Peşinde (uzun zamandır ortalarda göükmeyen Serap Ezgü sunuyor..)

-Yaşamdan Hikayeler (ekranlarda imza atmadığı haber programı bırakmayan Lütfiye Pekcan sunuyor..)

Serap Hanım’ın programında 17 yıllık bir sır tekrar pişirilip önümüze konuldu..

Hande öldü mü ödürüldü mü?..

Babası çıktı.. Babaannesi çıktı.. Son olarak üvey annesi çıktı..

Yahu biri şu ana kadar yazdıklarımdan alsın bir çıktı!

Beğenmedim, yırtıp atıcam çünkü..

Yezdan Çinkitaş; nur yüzlü bir babaanne.. Oğlu yani Hande’nin babası Nezih Çinkitaş ile bir şeyler anlatıyor ama gizediği bir şeyler var sanki..

Çünkü ortada sürekli bir dedenin adı geçiyor ama dede ortalarda yok!

Meraklısı izler devamını görür..

GELELİM YAŞAMDAN HİKAYELER’E

Sabaha karşı denk geldim.. Biraz kulak kabarttım; Bir kadın; Arap.. Milletini anlayamadım.. 20’li yaşlarda, ‘benim’ diyen özellikle her Türk erkeğinin asla hayır diyemeyeceği bir taze.. Gelmiş Türkiye’ye. Meryem, Emire, Fatma, Ayşe, Naime diye tanıtmış kendini.. ‘İmam nikahına varım..’ demiş.. Girmiş bizim Ahmet’in Mehmet’in koynuna.. Üç gün ‘karılık’ edip dördüncü gün tüymüş..

Tabii ki takılar ve paralarla birlikte.. Koydunsa bul! Programa arka arkaya kişiler bağlanıp, ‘taze’yi tanıdıklarını söyleyip, nasıl dolandırıldıklarını anlatıyorlar.. Anlamadığım; nasıl olup da bağlanan kişiye inanıp, anlattıklarını kuzu kuzu dinleyip sonra bir de ‘vaaah vaaah’ diyorlar..

Şu an arayıp bağlansam; ‘Evladım emekli memurum bu Meryem beni de yedi bitirdi evladııım yedi bitirdiii.. Ağzımda diş bırakmadı’ diye başlasam.. İnanın oradakiler göz yaşına boğulur da Meteoroloji ertesi program için seyirciyi ‘sel..’ diye uyarır..

Kendi payıma; Allah korusun başıma  böyle bir şey gelse bırak canlı yayına bağlanmayı, utancımdan sokağa çıkamam yanarım yanarım giden altınlarıma yanarım..

Aaa! Benim altınım yok ki..

Gel kız Meryem..

İmam nikahı kıyacağım sana..

HULUSİ TUNCA SEZON SONU FİNALİ!

Arkadaşlar, okurlar, yoldaşlar! magazinkolik.com yayın hayatına girdiği günden bu yana (on sene olmuştur valla) yazıyor Allah yazıyorum.. Mevlam;

-Yürü ya kulum dememiş..

-Zengin ol ya kulum hiç dememiş..

-Yaz oğlum demiş..

Ben de yaz, kış.. ilkbahar sonbahar yazıp duruyorum..

Eh artık tv dizileri gibi bir ‘Sezon Sonu Finali’ yapmanın zamanıdır..

Ulan; bu el kalem tutmaya..

Bu adam; yanlış gördüğünü, doğru bildiğini yazmaya öyle alışmış ki..

Vakit daha varken..

Bak sevgili Ayşe’ye.. Nurlar arasında uyusun..

Bi işim olmaz ‘sezon sonu finaliyle..’