DÜNYACA ÜNLÜ FOTOĞRAFÇI KARŞISINDA BAMBAŞKA BİR ESRA EROL...

DÜNYACA ÜNLÜ FOTOĞRAFÇI KARŞISINDA BAMBAŞKA BİR ESRA EROL...

Türkiye`nin en çok kazanan sunucusu Esra Erol, uzun bir aradan sonra ilk röportajını `Ses` dergisine verdi. Biribirinden şık kıyafetlerle dünyaca ünlü fotoğrafçı Jerry Stolwijk`in objektifine poz veren Esra Erol bambaşka bir imaja büründü.

Röportaj: Reyhan DURMUŞ

Esra Erol ekranların en güvenilen sunucularından biri...

Hafta içi hergün yaptığı evlilik programıyla senelerdir yüzlerce çifti evlendiren Esra Erol, özel hayatıyla ilgili uzun süren suskunluğunu 'SES Dergisi'ne bozdu...

Dünya starlarının ünlü fotoğrafçısı Jerry Stolwijk'in objektifi karşısına geçen güzel sunucu, aile ve iş yaşantısıyla ilgili birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı.

// Evlilik programınızda en çok neye dikkat ediyorsunuz?

Gelin-damat adayının insani vasıflarına dikkat ediyorum. Taliplerine yaklaşımı, diğer katılımcılara uyumu çok önemli...

// Programa nasıl hazırlanıyorsunuz?

Şaç-makyaj rutinin ardından ekip, programa katılacak adayların bilgisini anlatıyor. Program gündemini ve akışını belirliyoruz.

// Programla ilgili eleştirilere nasıl bakıyorsunuz?

Eleştirilerin düzeyi çok önemli. Akıl veren ve doğru yönlendiren eleştirileri çok önemserim.

// Canınızı sıkan hiç eleştiri oldu mu?

Eleştirinin kimin tarafından yapıldığı ve söyleniş tarzı benim için önemlidir. Gerisini fazla umursamam. Yaptığım işin zorluklarını ve ne kadar çok çalıştığımı sadece ben bilirim

çünkü.

// Evlilik programı yapmak nasıl aklınıza geldi?

Flash TV?de yeni başlamış bir programdı. Sunucu olarak çağırdılar. Yayına başladığımda programı çok sevdim. Her gün karşınızda bambaşka insanlar, hayatlar, ders ve öğretiler vardı. Dolayısıyla bunlardan etkilenerek başladım programa.

// Programda herkes 'elektrik? diyor. Elektrik olmalı mı?

Kesinlikle. Enerjimizin tutmadığı insanlarla aynı ortamı bile paylaşmak zorken hissetmediğimiz biriyle ilişki mümkün değil.

// Peki elektriksiz evlilik olur mu?

Eğer menfaat ve çıkar ilişkiniz varsa! Maddiyat gibi, mümkün...

// Evlendirdiğiniz çiftler arasında sorunlu olup, sorunlarının çözülmesi için programa tekrar başvuruyorlar mı?

Tabii ki. Bir süre sonra ekiple ilişkileri arkadaşlığa dönüşüyor ve dertlerini rahatlıkla anlatıyorlar. İstedikleri zaman psikologlardan destek alabiliyorlar.

// Evlenenler arasında ayrılanlar oldu mu?

Evet...

// Bu anlamda vicdanen rahatsız oldunuz mu?

Vicdan değil ama üzülüyorsun ilişkilerini sürdüremedikleri için. Biz sadece tanıştırıyoruz kararlarını kendileri veriyorlar...

// Evlilikte mutluluğun sırrı sizce ne?

Güven, ilişkinin en önemli taşıyıcısı... Sevdiğiniz, inandığınız biri? Vicdanlı ve erdemli olması çok önemli.

// Evlilikte yaş farkı sizce önemli mi?

Yaş farkının arasında uçurumlar olmadığı sürece bence sorun yok.

// Yaş olarak kadın, erkekten büyükse... Sizce anlaşmaları daha mı zor?

Söylediğim gibi uçurumlar yoksa, menfaat ilişkisi değilse, asla sorun olmaz. Bizler tersi tabloya alışkınız. Erkek büyük, kadın küçük. Tercih meselesi. Kim nasıl mutluysa öyle yaşasın. Yeter ki herkes mutlu olabilsin.

// Anneler, çocuklarının evliliklerine zaman zaman müdahil oluyorlar. Sizce bu doğru mu?

Bir ilişkinin bitişini hızlandırmanın sebeplerinden biri bu. Eşler kendi kararlarını alamıyorlarsa, ailelerin müdahalesi durumunda eşiniz, bence rakibiniz oluyor.

Ve senin ailenin isteği, benim ailemin beklentisi derken buyurun şavaş alanına...

// İleride sizde inşallah kayınvalide olacaksınız. Çocuklarınızın evliliklerine karışır mısınız?

Büyük konuşmayayım ama asla çocuklarımın evliliklerine karışmayı düşünmüyorum.

// Gelininize nasıl davranırsınız?

O günleri Rabbim bir nasip etsin de, o zaman görün nasıl davranıyorum.

// Oğlunuzu kendi programınızda evlendirmek ister misiniz?

O kadar yıl yapabilir miyim bu işi?

// Evlilik konusunda kadınlara neler söylemek istersiniz?

Hepimizin evinde, evliliğinde sıkıntılar sorunlar oluyor. Monotonlaşıyor, kendimizi mutsuz hissediyoruz. Çok büyük sorunlar olmadığı sürece eşlerine, ailelerine sıkı sarılsınlar.

// Yıllardır ekranlardasınız, yoğun tempoda çalışıyorsunuz. Çocuğunuza ve eşinize vakit ayırabiliyor musunuz?

Hafta sonlarımı aileme ve arkadaşlarıma ayırıyorum. Toplantı, yemek ve iş görüşmelerimi hafta içi sabah ve akşam organize ediyorum. Oğlumla her gece beraber uyuyoruz.

Kurbağalı, prenses ve prensli uydurma öykülerimiz var. Onları anlatıyorum. Koklaşarak uyuyoruz..

// Aşka inanır mısınız?

Ben aşk ve tutkuyla bağlı olmadığım hiçbir şeyi sevmiyorum...

// Eşinizi kıskanır mısınız?

Kıskançlığın hastalık olduğunu düşünüyorum. Kıskanmak ve kıskanılmak beni boğar.

// Pekiyi eşiniz sizi kıskanır mı?

Hayır.

// Kadınlar, erkeklere naz yapmalı mı?

Ee tabii. İşin cilvesi olmalı ama her şeyde naz yapan kadınlara hiç tahammülüm yok.

// Aldatılan kadın sizce eşine nasıl davranmalı?

Allah böyle bir şeyi yaşatmasın ama aldatılırsam benim kararım ayrılık olur...

// Kamera karşısındaki Esra Erol?la, kamera arkasındaki Esra Erol aynı mı?

Aksi mümkün değil. Günlük ruh halim programa çok yansıyor. Seyirciler bile, ?Bugün canın sıkkın problem mi var? diye sosyal medyadan yazıyor... Dolayısıyla benim kim olduğum yüzümde yazılı..

Röportajın devamını SES Dergisi'nden okuyabilirsiniz...

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.