Emre Karayel, çocukluğuna, oyunculuğuna, ailesine dair dünyasını Ahmet Mümtaz Taylan'a açarken, yaşanmış hikayelerle de Empati kurdu. Emre Karayel'li Empati'den öne çıkanları paylaşıyoruz:

DAYAK YEDİM. BİZİM ÇOCUKLUĞUMDA DAYAK VARDI

İyi bir ailede büyüdüm. Dayak yerdim, bizim çocukluğumuzda dayak vardı. yapacak bir şey yok. Kadirli'de büyüdüm, çiftçi çocuğuydum, çok keyifli bir çocukluk geçidim. Yaramazlık da yapıyorduk, onun da dayağını yiyorduk ama değiyordu. 

EŞİMLE BOŞANMAK GİBİ BİR ALTERNATİFİMİZ YOK

Usta oyuncu Emre Karayel, eşiyle ayrılmalarının hiçbir zaman söz konusu olamayacağını belirterek, "bizim boşanmak gibi bir alternatifimiz yok" dedi. Karayel: "Birbirimizi dinliyoruz, anlamaya çalışıyoruz, sorunlarımız olduğunda oturup konuşabiliyoruz.

Bunu söyledim de ona, bizim boşanmak gibi bir alternatifimiz yok, o yüzden her sorunu çözeceğiz. Ben aile yapısının bozulmasını, ailemizin bozulmasını gerektiren bir durum görmediğim için, ufak tefek kavgalar büyüyüp bir yere varmasın diye, bu boşanma alternatifinin olmadığını bilince insan, daha özenle yaklaşıyor birbirine." 

ANNELİK EN BÜYÜK ARMAĞAN, BİZ CEBİMİZDE CÜZDAN TAŞIYAMIYORUZ!

Emre Karayel: "Annelik dünyanın en büyük armağanı. Allah bu mucizeyi onlara bahşetmiş. Biz cebimizde cüzdan taşıyamıyoruz, dişiler diyeyim tüm canlılar için geçerli, ama kadınlar için özellikle, kolay değil... "