Bu röportaj MEDİKALTURK DERGİSİ için FERHAT ŞİRİN tarafından yapılmıştır?

Ferhat Göçer, yıllar önce adaşım olduğu için dikkatimi çekmişti. Bugün ise şarkılarını dinlemeye fırsat buldukça keyiflendiriyor beni.

Röportaja gittiğimizde fotoğrafçı arkadaşım Koray Kardemir'e bir saat sürer mi derken Ferhat Göçer içeri girdi. "Beni mi çekiştiriyorsunuz" dedi; hayır dedim. Yaşamda ki güvensizlik hepimizi biraz paranoya yapmamış mı?

Şimdi dedikodunu yapıyorum sevgili Ferhat..

Sen iyi bir yorumcusun, yolun açık olsun. Melekler hayat programında seni yalnız bırakmasın...

-Ölene kadar taşıyacağımız kişiyi acele etmeyip yorulana kadar aramalıyı mıyız?

"-Evet. "

-Yaşamın sonsuz sevgi gücünün farkına varıp, 'bütün engellere rağmen hayatın farkındalığının farkındayım ve mutluyum' diyebiliyor musunuz?

"-Hayatın farkında olduğumun farkındayım ama yazık ki, farkındayım diyemiyorum; Huzurluyum diyebiliyorum sadece. Mutluluğun kolay bir kazanç olduğunu da düşünmüyorum. Zaman zaman mutluyum dediğim anlar tabi ki var ama genel olarak 'hayatta mutlu musun?' dediklerinde; çok da mutlu olduğumu söyleyemiyorum. "

-Peki sizce,Akıl cennetten cehenneme, cehennemden cennete yaratma gücüne sahip mi?

"-Akıl bulunduğu mekanı cennetten cehenneme yaratma gücüne sahip diye düşünüyorum. Evet, kesinlikle kendi cennet ve cehennemimizi yaratma gücüne sahibiz. "

-İnsan duyguları yeni bilgilerle değişime uğrar. Peki, Ferhat Göçer yeni bilgi ve duygularını bizimle paylaşır mı ?

"-Yeni hayattaki tecrübem, bakış açım, doğal olarak yeni bilgiler edindikçe işin açıkçası çok hoş şeyler değil. Hani bir laf vardıra ya, savaşlar barışları korumak için yapılır. Nerdeyse bazen iyilikleri koruyabilmek için sert ve kaba davranmak zorunda kalıyorum. Belki benimle yaptığınız röportaj çok mutlu ve pozitif olmayacak bu yüzden. Çok zor bir süreçten geçtiğim için çok pozitif bakamıyorum. Bunun içindeki samimiyeti ve pozitifliği koruyabilmek için kaba olmak ve kabalıklara karşı durabilmek için sert olmak durumunda kalabiliyorum . Bunu zaman gösterecek; şuan neyin doğru olup olmadığıyla ilgili varsayımlarla hareket ediyorum. Her geçen gün öncesine baktığımda doğru ve yanlışlar yer değiştirebiliyor. Doğru bulduğumu yanlış bulduğun anlar olabiliyor. "

-İlişkilerde kendi duygularınızı ifade ederken zorlanır mısınız?

"- Evet, zorlanırım. Bazen karşı tarafı kırmak ya da kırmamak adına yumuşak açıklama yolları arıyorum. Çok kaba gelebileceğini düşündüğüm zaman duygularımı açıklamakta ifade etmekte de zorlandığım oluyor.

-Duygusal yaralarınız için ilk yardım olarak ne yaparsınız?

"-Spor yaparım. Daha sonra çalışırım. Bir şekilde yaralarımın acısını sararım; konsantrasyonumu başka yöne yönelterek . "

-İnsan,mükemmel olduğu rahatsızlığına inanır genelde. Mükemmel olmama ise, cesaret işidir. Siz, bu cesareti gösterir misiniz?

"- Cesareti gösterir ve bunu yaşamak isterim. Normal ve sıradanlık bana daha mükemmel gelmeye başladı. Çünkü, ünümün sorumlulukları ve yapaylığı belli bir kariyere geldikten sonra, rutinliğin, normalliğin yaşayabilmenin ağırlığı ve zorluğu daha da fazlalaşıyor. İnanın bu böyle. Bu açıdan bu bir cesaret değil; bunu ısrarla yapmak gerekiyor. Yani markalaştırdığın bir ismin yanında, bana ait olan asıl şey benim. O, sıradanlık ve normalliği yaşayamazsam bu markayı ya da o kariyeri samimiyeti ve görkemiyle ilk başlangıç aşamasında ki görkemiyle yaşatabileceğimi de düşünmüyorum. "

-Stres düzeyinizi, görselleştirme ve kendinizle konuşmayla kontrol edebiliyor musunuz?

"- Kontrol edebiliyorum. Bunu da kendimle konuşarak, kendi kendimi telkin ederek yapıyorum. Olumsuzlukların karşısındaki olumlulukları yani başlangıç noktasındaki en görkemli en şaşalı anla, en zavallı anı birlikte görmeye çalışıyorum. "

-Zaman zaman genel hayat değişimi yapar mısınız?

"- Yeni bir spor dalını öğrenme arzum o günkünü değiştirme çabalarımın bir göstergesidir diye düşünüyorum. Değişik spor dallarını öğrenme isteğim var; değişik lezzetler katma adına, rutini bozmak adına böyle bir isteğim var. Onun haricinde, iş hayatımda tam tersine çok kuralcıyım. "

-Başkalarına karşı olan davranışlarınızın sorumluluğunu taşır mısınız?

"- Kesinlikle. Sonuna kadar taşırım. "

-Yaşama, insanlara ve kendinize karşı sabırlı mısınızdır?

"- Artık evet diyebilirim. Eskiden değildim ama son 2 yılda sabretmeyi öğrendim. Sabrın aslında bazı noktalarda; her şey bitti gibi görünen, çok negatif görünen bir durumda sabırla yeni yollar ortaya çıkardığını gördüm, buna şahit oldum. Bu açıdan, artık hem kendimi sabretmeye, öğretmeye alıştırıyorum . Hem de sabrın erdemine inanmaya başladım diyebilirim. "

-Ferhat Göçer'in sağlıklı ve dengeli beslenme spasiyalleri nelerdir?

"- Eyvah!.. Bu konuda ne yazık ki çok kötüyüm. Çünkü, çok düzensiz besleniyorum. Öğüne dikkat etmiyorum. Uyku düzenimin olmaması da bunda etken. Gece kalkıp yemek de yediğim oluyor. "