!Annem'le Belgin Doruk'a gittik'

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme?de sanatla tanışmasında annesinin büyük rolü ve desteğinin olduğunu anlatan Füsun Demirel ?Annem sanata düşkündü ev kadınıydı ama sinemaya musikiye meraklıydı. Ses, Hayat mecmuaları evimize girerdi. Fatma Girik ve Belgin Doruk?a hayrandım.

Yaşadığımız yer Osmanbey?de film çekimlerine denk gelir izlerdik. Annem bir gün bir demet kırmızı gül yaptırmıştı, Teşvikiye?de bir yere gittik. Bilmiyorum nereye gidiyoruz. Kapıyı çaldık, Belgin Doruk?un evine gitmişiz. Hayran ziyaretiydi. Belgin Hnım bizi kabul etti sohbet ettik.

Zeki Müren?in çıktığı gazinoya çok gittim. Galalara çok giderdik yanıbaşımızda otururdu yıldızlar, hayranlıkla bakardım. Yıllar geçti meslektaş olduk.? diyerek anlattı.

Kilom nedeniyle Konservatuara alınmadım?

İpek Tuzcuoğlu?nun ?Kilolarınızla barışık bir insansınız bunu neye borçlusunuz?? sorusu üzerine cevap veren Füsun Demirel ?İtalya?ya borçluyum. Kilom nedeniyle Ankara Devlet Konservatuarı, Gökçerler beni almadığı zaman ailem beni İtalya?ya yolladı.

Oradaki Dramatik Sanatlar Akademisi?ne kabul edildim. 17-18 yaşındaki bir kızdım. Okulda kimsenin fiziğine göre davranmıyorlardı. Okulun yaklaşımının bedenimle barışmamda katkısı oldu. İtalya çok özgürleştirdi beni. Konservatuara almamaları, belki de bu günlere gelmemde onun yararı da oldu.

Eğer Konservatuara girip mezun olsaydım kurumda oyuncu olsaydım nasıl olacaktım. Girememiş olmam bende hırs yaptı. Şöyle karar verdim. Ben neysem bu kilomla bu halimle oyuncu olacağım dedim. ? sözleriyle paylaştı.

Gençlikteki cesaretim şimdi yok?

Konservatuar eğitimi için gittiği İtalya?daki günlerini de anlatan Füsun Demirel ?Kapılar kolay açılmıyor. Şu anda sahip olmadığım bir cesaretim vardı. Şimdi yapamazdım. Kırıldı galiba yaşandıkça, harika bir özgüvendi. Akademide son sınıftım. Sadece politik tiyatro yapmak istiyordum. Tiyatro dünyasında Stehler çok büyük bir isimdi. Ben de Roma?dan Milano?ya gittim. Scalaya bilet aldım. Kulise gittim. Stehler?in odasının kapısını tıklattım. Strehler?e ?Ben Roma?dan geliyorum, Dramatik Sanatlar öğrecisiyim, tiyatroda sizinle çalışmak istiyorum dedim. Harika bir cesaret bu dedi. Mehmet Ulusoy da benim yanında harika bir tiyatrocu oldu, Eylül?de gel seninle çalışacağım? dedi. Arkamdan ?sen olacaksın? dedi. Hazırlandım Sezua?nın iyi insanına bütün yaz çalıştım. Ağustos sonu Milano?ya gittim. Darbe oldu 3-5 gün çıkış yasağı oldu, ağlıyordum gidemiyorum diye, bir hafta ertelendi. Gittim. Piccola Tiyatro?ya uğradım basın toplantısı vardı, repertuarını anlatıyordu. ?Ben türkiyeden geldim? dedim. Benim 3 kadrolu Yardımcı Yönetmenim Reji Asistanım var bu sene seni kadrosuz alacağım. Sonraki reperturda kadroya alacağım dedi. Ben bir kafa tuttum Stehler?e ?Ben Türkiye?den geldim dedim. Başka iş yaparsın para kazanırsın, yanımda olursun dedi. Delirmişim öfkeli davranıyordum. Ben gidiyorum dedim. Ağladım, trene bindim. Berlin?de Vasıf Öngören Türk tiyatrosu kuruyordu. O ?Delirdin mi Strehler?in yanına git? dedi, gitmedim. Avrupa?da 6 yıl kaldım.? diyerek anlattı.

?Sadece komedi oynamak istemedim?

İpek Tuzcuoğlu?nun ?Sizin için 80?li yıllarda yeni bir komedi yıldızı doğuyor dediler. Komedi yıldızlarının içinde yer almadınız bu sizin tercihiniz miydi? Sorusu üzerine Füsun Demirel ?Çok da dram oynadım. Yeşilçam?a yeni başladığımda yeni komedyen kadın yıldız dediler, paniğe kapıldım. Ben sadece komedi filmleri oyuncusu olmak istemedim. Kısıtlanmak istemedim. Ne gelirse onu oynamalıyım diye düşündüm. Demet Akbağ ve Yasemin Yalçın komedi dizisiyle meşhur oldular, o rol bana da gelmişti. Benim bir bölümden alacağım ücret bir aylık ev kiramdı. Ganimet bir roldü ama ben reddettim. Hem de yoksul tiyatroculardık.? diyerek cevap verdi.

?Telif hakları için ?Sıdıka? örnek dava olacak?

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme?de oyuncuların telif hakları ile ilgili verdiği mücadeleden bahseden Füsun Demirel ?Bakan Fikri Sağlar dönemi Avrupa?ya uyum için Fikir ve Sanat Eserleri Yasası çıktı. Buna göre oyuncular komşu hak sahibi oldular. 2001 yılında bize Meslek Birliği?nizi kurun dediler. Biz de Meslek Birliği?mizi kurduk. Bir hukukçu gibi kanunları mevzuatları ezbere biliyordum. ?Sıdıka? Meslek Birliği?nin örnek davası oldu. 8 sene sürdü, altı oyuncu haklarımızı kazandık. ?Sıdıka? davası oyuncular açısından tarihi bir davadır. Umarım herkes örnek alır. Telif hakkı çok önemli, Dünyada ve Amerika?da insan haklarıyla eşit tutulan bir haktır. Çok fazla tekrar edilen işler yüzünden oyuncular için yıpranma payıdır.? diyerek bu konuda yaşadıklarını anlattı.

?Çocuklarım için sağlıklı, uzun bir ömre ihtiyacım var?

İpek Tuzcuoğlu?nun ?Yıllar sonra anne olmaya karar verdiniz. Çok büyük bir cesaret, geç yaşta anne oldunuz. Bir röportajınızda geç anne oldum ama çocuklarımın geleceğini şimdiden hazırlıyorum demişsiniz. Hepimizin bir ömrü var, bununla yüzleşmek zor olmadı mı? sorusu üzerine Füsun Demirel ?Zor oluyor. Kendi başıma kaldığımda yüzleşmem ağır oluyor. Tek isteğim sıra dışı olup uzun yaşamak. Gerçekten sağlıklı bir ömre ihtiyacım var bundan sonra. Oğlumla büyük bir aşk yaşıyoruz. Her akşam onları ben yatırıyorum.? Diyerek annelikle ilgili duygularını paylaştı.

?Beyazıt Öztürk henüz evlenmez?

İpek Tuzcuoğlu?nun annesi gibi çok sevdiğini anlattığı, dizide oğlunu oynayan ünlü şovmen Beyazıt Öztürk?le ilgili ?Beyazıt Öztürk sizce evlenir mi? ?sorusu üzerine Füsun Demirel ?Beyazıt?ın yanında annesi gibi hissediyorum. Beyazıt mükemmel bir insan, zaten anneci. Beyazıt annem kıskanmaya başladı bizi diyordu. Evlenmesini henüz pek öngörmüyorum. Biraz daha yaşanması lazım daha çok genç.? diyerek düşüncelerini paylaştı.