Günay Tuncel... EN İYİSİ HALA AJDA PEKKAN!

Günay Tuncel... EN İYİSİ HALA AJDA PEKKAN!

Yıldızların sahnesi Günay Restoran'ın yalnız başına bir otel odasında yaşayan ve kimselerle konuşmayan eski sahibi Günay Tuncel ile Savaş Ay konuştu.

Yıldızların sahnesi Günay Restoran'ın eski sahibi Günay Tuncel'in borçları dağ gibi birikmiş. "400 bin lira hesap aldığımız oldu. Kim öder bu kadar parayı?.. Borçlandık ve faize takıldık" diyor. Belli ki çok ağzı yanmış şöhretlerden: "Yeni bir gece kulübü projesi var. Ama bu kez isimsizlerle çalışacağım"

Sadece Tunus'ta, Mısır'da tahtlar sallanıp yıkılmıyor. Eğlence dünyasında da bir taht parçalandı, bir "kral" adeta sürgüne yollandı. Son on yılların alem kralı, Günay Restoran adlı muhteşem şov sarayının sahibi Günay Tuncel o. Yalnız başına bir otel odasında yaşıyor kimselerle konuşmuyordu. MOLA için bozdu kuralını, konuştu. Hem de acı konuştu.

Sondan başa gidelim. Koca Günay'a nazar mı değdi, nerede yanlış yapıldı? Bir devir kapandı, senin de canın yandı. Niye peki? Sen de sahne arkalarında büyüdün. Nasıl kaypak bir zemindir iyi bilirsin.

Anlat da herkes bilsin. Uçuk paralar, solist kaprisleri, aldıklarıyla yetinmemeleri birinci neden. Öyle yevmiyeler çekiyorlardı; mecburen hesaba yansıtıyordum bunu. Ön masalarımda eski parayla kişi başı 400 bin lira hesap ödüyorlardı. Biraz arkalar 200 bin liraydı. Memlekette bu hesapları ödeyecek kaç kişi var ki? Borçlandık, faize takıldık sonunda da devrettik mekânı.

İsim hakkı sende mi? Bu sezon sonu bitiyor adımı kullanma hakları ama bana geri verirler mi bilmem.

BOŞANMA SEBEBİ BORÇLAR

Mukavelede yazar bunlar... Yazar da ben öyle incesine bakmadım ki imzalarken. Daha sonra bir balıkçı açtım Kuruçeşme'de, orada da dikkat etmedim, yıkım kararı olan binayı vermişler bana. 1 milyon dolara (1 milyon 580 bin TL) yakın para yatırmıştım, o da havaya gitti, tükendim. Hayatta banka cüzdanım, hesabım, çek defterim, kredi kartım olmadı. Yastık altında dururdu param. Mükemmeliyetçi olduğum için her şeyin en iyisi, kalitelisi diye uğraşırken ne hale geldi durum bak.

Son eşin Ahu Hanım 36 yaş küçüktü senden. 2 de evlat verdi sana. Ayrılık nedeni de borçların mı? Elbette borçlarım. Haciz haciz haciz, bunaldı kız. Çocukları alıp baba evine döndü önce. Tedirginlik bitmedi tabii. Dedim ki "Kendi yükümü sana taşıtamam. Ayrılalım, sen huzura er". Öyle oldu... Biliyorsun çok donanımlı biridir Ahu. 5 ayrı fakülte diploması, yüksek lisansları, doktoraları var. Şimdi özel bir üniversitede yardımcı doçent olarak ders veriyor.

Müthiş çevren, kalabalık dostlar. Nerede bunlar şimdi? (Acı acı gülümsüyor) Toplanırlar yakında yine.

KÜLLERİNDEN DOĞACAK

Hayırdır, proje mi var? Var elbette. Gece kulübü yapacağım, muhteşem bir şey olacak.

Borçlar diyordun. Değirmene su nereden gelecek? Bana güvenen gerçek dostlarım var. Onlar destek olacak. Asla ünlü isim almayacağım orada kadroya. Süper bir orkestra kurup, "no name" (isimsiz) yıldız adaylarıyla çalışacağım.

Neredeyse bütün starlar sahne aldı Günay'da. Belli ki ağzın fena yanmış onlardan. Kırılma noktası Derya Tuna'nın kapı önünde vurulması mıydı? O tamamen Derya Hanım'ın hatası. Sizin Şamdan gecesi yapıldı Swiss Otel'de hatırlar mısın?

Gecenin sunucusu bendim nasıl hatırlamam? İlk orada çıkmıştı Derya Tuna. O gece rahmetli Ergil Tezerdi, ben, eşim Ahu ve Derya Hanım bir köşede konuştuk. Ergil Ağabey "Al sana yeni bir solist" dedi.

Derya Hanım da

"Evet, ne zaman çıkacağım Günay'a?" diye sordu. "Çıkarsın ama, İbrahim Bey (Tatlıses) çok hoşlanmayabilir bundan" dedim. "Biz yolları ayırdık. Zaten konuştum, destekliyor İbo" deyince "Peki" dedim. Sonra da olay oldu ben ne yapayım?

"ERSOY'U HİÇ İSTEMEDİM"

Bülent Ersoy'a yasak koymuştun bir ara. Niye? Yasak değil de istemiyordum. Avam geliyordu bana. Onun orkestra şefi Muzaffer Özpınar var. Git sor istersen. Bana geldi "Bülent Hanım burayı çok seviyor, başlamak istiyor" dedi. "Ben yıllık kadroyu yaptım" diye yalan attım savuşturdum. Ertesi yıl yine geldi, "Para pul önemli değil. Günay'ı istiyor kadın" dedi. Yine aynı bahaneyle yolladım. Seneler sonra mekân inişe geçti. Solistler çok para istedi, mecburen 1 kere çıkardım sahneye Bülent'i.

Ertesi yıl da bir kere, hepsi bu.

En iyi kimdi, kimlerdi? Neco-Nükhet ikilisini tek geçerim. Müthiş düetleri vardı. Neco sıradan bir orkestrada gitarcıyken, 2 şarkı söylemişti, orada keşfedip İlhan Feyman'a önerip solist yapmıştım onu. Leman Sam 18 dilde şarkı söyler. Bayılırım ona da.

Kızı Şevval de iyi. Müzeyyen Senar çok beğeniyorum demişti bana. Ben beğenmiyorum. Muazzez Abacı'yı bile dinlemedim mekânımda solistken.

Kimseyi beğenmez misin? Ajda'yı çok beğenirim. Ondan daha iyi söyleyen hâlâ yok.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.