Haluk Özkan.. "YILDIZ  ELİNE-BELİNE HAKİM OLAMADIĞI GİBİ DİLİNE DE HAKİM OLAMADI?"

Haluk Özkan.. "YILDIZ ELİNE-BELİNE HAKİM OLAMADIĞI GİBİ DİLİNE DE HAKİM OLAMADI?"

Haluk Özkan son albümü "Mutlu Aşk Yoktur" müzik piyasalarında rekora koşuyor? İşte magazinkolik olarak Özkan'la çok ilginizi çekeceğine inandığımız bir söyleşi gerçekleştirdik?

"Bizler sadece sanatçı değiliz hayata ve insanımıza karşı da sorumluluklarımız var; bizim görev alanımız sahnede başlayıp sahnede bitmiyor ki! bizler hayata karşı da sorumluyuz?" diyerek sanatçı duyarlılığı ve duruşu hakkında adeta genç nesile ders veren Haluk Özkan, röportajımız sırasında birbirinden ilginç şeyler söyledi?

MAGAZİNKOLİK: Neden Mutlu Aşk Yoktur.?

Haluk ÖZKAN : Büyük aşkların bitişi genellikle yıkım ve hüsrandır. Yakın tarihte de bunun örneklerini medya aracılığıyla çoğu zamanda Televizyonlardan canlı olarak izledik. Aşkta en zor olan ihanete uğramaktır, ihaneti yaşayan o an itibariyle yıkılıyor. Gel gelelim ihanet edenin durumu çok daha vahim bu durumla yüz yüze ölene kadar yaşamak zorunda kalıyor.

Aşklar senden benden önce de vardı gelecekte de olacak; Önemli olan Aşkın nasıl yaşadığıdır en fazla; Albüm de de Nazım Hikmet'ten tutun da Haydar Ergülen'e; Enver Gökçe'den tutun da Ahmet Arif'e kadar bir çok şairin "Aşk ve Sevda" üzerine şiirlerini bulacağız.

MAGAZİNKOLİK: ilişkilerin başlangıcında problem yok; fakat bitişlerin de taraflardan biri mutlaka ilişkiyi medyaya kötü bir şekliyle taşıyor? Örneğin en son Yıldız Tilbe'nin, Uzay Hepar'ıyla yaşadığı ilişkisini 15 yıl sonra medyaya taşımasıyla, açıklama yapması gibi, sen ne düşünüyorsun bu konuda..?

Haluk ÖZKAN: Yıldızın basına 15 sene önceki ilişkisini açıklaması doğu kültürü aldığını söyleyen bir arkadaşımıza hiç ama hiç yakışmadığını düşünüyorum.

Yıldız doğu kökenli bir arkadaşımız; Ben doğulu değilim ama doğu kültüründe büyüğe, ilişkilerin mahremiyetine çok önem verilir ve benim ve bizim kültürümüzde de eline beline ve diline sahip olman gerekliliği vardır.

15 sene önce yaşanmışlık bugüne malzeme edilmemelidir? Çoğu zaman sukut etmek en iyi şeydir bu tür olaylarda sukut eden taraf bardağın dolu tarafını temsil eder her zaman. Ayrıca 15 sene önce yaşanılan bir ilişkiyi bugün gündeme getirmeyi ; etik bulmuyorum? Çünkü Uzay'ın arkasında bıraktığı bir müzik kariyeri ve çocuğu ve eşi var? O anne şimdi çocuğuna ne der, ne söyler, konuşurken ve basına açıklama yaparken insan bir de bunu düşünmeli? Empati yapmalı.

Bizler sadece sanatçı değiliz hayata ve insanımıza karşı da sorumluluklarımız var; bizim görev alanımız sahnede başlayıp sahnede bitmiyor ki! bizler hayata karşı da sorumluyuz.

BİR TOPLUMA KENDİNİ SORUMLU HİSSEDENLER VAR, BİR DE ŞAHSİ EGOLARI İÇİN YAŞAYANLAR

Demek ki nasıl oluyormuş; hayata ve topluma karşı sorumlu olan sanatçı, gazeteci politikacı vb olanlar varmış; bir de sadece kendi şahsi egoları için yaşayanlar varmış?

Çocuklar babalarının ya da annelerinin geçmişe ait yükünü bu şekilde çekmemeli. Konuya buradan bakalacak olunursa Yıldız'ın bu şeyleri gözden kaçırdığı anlaşılıyor. Oysaki Yıldız da bir anne. Hem çocuğuna hem de topluma karşı hem de kendini dinleyenlere karşı sorumluluğu var.

Yıldız ya da bu tür açıklama yapan arkadaşlar 2 gün manşette yer almak için özel anılarını deşifre etmemeli. İnsanın anılarına saygısı olması gerekir, 2 gün medyada yer alama çabası ise buna değmez?

İşin en acı taraflarından biri de; taraflardan biri yaşamıyor yani rahmetli olmuş konu hakkında savunma bile yapamaz. İşte en acı tarafı bu ölü arkasından konuşulmaz benim kültürümde.

Memlekette ben söylerim oldu diyenler arttı.

Bence müzisyen müziğiyle, sinemacı sinemasıyla, Artrist oyunculuğuyla anılmalı; eğer bir müzisyen yada şarkıcı müziği değil başka işlerle anılıyor ya da anılmak için çaba saf ediyorsa ya; kafasını duvara çarpmıştır, ya ardamarında bir çatlama yaşamış ya da o kişi artık asli işini yapmıyor ve asıl işinde artık başarısız demektir .

Ben gene de Yıldız'ın böyle bir açıklama yaptığına inanmak istemiyorum.

SANATÇIYIM DİYE GEÇİNEN GECELİK ÇEREZ GRUPLARI VAR!

MAGAZİNKOLİK: Peki günlük aşklarla medyada yer alan ; yani aşklarını medyaya taşıyıp ve aradan 1 ay bile geçmeden ayrılık hikayelerini medyaya taşıyanlar hakkında neler diyeceksiniz.?

Haluk ÖZKAN: Bu işler benim uzmanlık alanım değil:)) Bu guruba denilecek aslen laf yok gibi gözükse de; aslında söylenecek laf çok!.. Bu gurup ki; sadece magazine malzeme olmaya çalışan gecelik çerez gurubu. Ve bu gurup kendisini o kadar önemsiyor ki; şaşkınlıkla izliyorum ama Türk halkı bu gurubu akşam yenilen ve çöpe atılan çerez gibi görüyor yani; her gece halkımız bu guruba televizyonlarının başında çerez muamelesi yapıyor, acı ve trajikomik olan şey kendini sanatçı gören bu tayfa, durumun farkında değil.

MAGAZİNKOLİK: Artık Müzik piyasalarına Sanatçılar Single yapıyorlar siz 16 parçalık bir album yaptınız ve diğer sanatçıların Single yapmasını nasıl buluyorsunuz.?

Haluk ÖZKAN: Piyasada yapılan singlelar kısa mesafe koşucuları gibidir. Popçuların çoğu bir çocuğun ağzına bir parmak bal sürer gibi işler yapıyorlar, doğal olarak yaptıkları işlerin sonuçları hüsran oluyor. Halkı kimse kandırmaya çalışmasın. Birer parçayla sanat yaptığını iddia eden bu zatı muhteremler; derslerine çalışıp biraz ekonomilerine kıyacaklar, müzik alıcısını aptal yerine koymayacaklar, adam gibi 10-12 parçalık albümler yapıp o şekliyle halkın karşısına çıkacaklar. Türk Halkı bu tür işlere cevabını zaten veriyor. Kimse kızmasın piyasaya tekrar giriyorum. Yaptığım tüm albümlerde taklit edilen ben oldum, bu beni her zaman onurlandırmıştır, ama benimde severek dinlediğim ve öykündüğüm çok sanatçı olmuştur.

MAGAZİNKOLİK: "Mutlu Aşk Yoktur" albümüne 10 klip çekmeyi planlıyormuşsunuz; doğru mu.?

Haluk ÖZKAN: Şimdiden 2 klip çalışmasını gerçekleştirdim, diğer 8 klibin belirlenmesini Haluk Özkan dinleyicilerinin beğenileri belirleyecek. İletişim adreslerime gönderdikleri iletilerle albüm de en fazla beğenilen parçalara klip çekmeye başlayacağım. Yönetmen Olarak oğlum Karay Özkan ve ekibiyle çalışacağım.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.