Hulusi Paşa yazıyor: HAKLISIN ŞULE; BÜYÜK ÖDÜL SENİN

Çanakkale Zaferi’nin 101. Yıldönümü törenlerini Kanal D’den izliyorum.. Çanakkale muhabiri genç bir kızımız anlatıyor.. Konuşması bitiyor.. Ve şöyle diyor:

-Söz sizde Şule Bulut..

Bir anda kaşlar çatılıyor.. ‘Şule Zeybek’ olarak teşekkür ederim’ diyor ve bir başka habere geçiyor..

Şule Zeybek kim?.. Ünlü politikacı, eski MHP’li devlet bakanlarından Namık Kemal Zeybek’in kızı.. Aydın Doğan’ın eşi Sema Hanım’ın kızkardeşinin kızı.. 20 yıllık spiker.. 10 yıldır Kanal D’de ‘Gün Ortası’nın sunucusu.. Yiğit Bulut’la 2003’te evlenmiş, on yıl evli kaldıktan sonra.. Eşinin HaberTürk’ten eniştesine yani Aydın Bey’e yaptığı saldırılara dayanamayarak boşanmış..

Yiğit Bulut kim?.. 44 yaşında, çalışmadığı gazete kanal hemen hemen kalmayan bir ekonomist. 2013 yazından bu yana Başbakanlık Başdanışmanı.. Sevilen biri mi?.. I-ıh! Sık sık Leman ve Penguen’e kapak olması bundan.. Lakabı; ‘Dönek’

Olay belli; Şule Hanım; üç yıl kadar önce hayatından çıkardığı eşinin soyadı ile anılınca çıldırmış!

Kadın haklı.. Diyor ki; ‘Yiğit’le on yıl evli kaldım.. Ödül almak benim de hakkım..’

HEM BİR TERÖRİST HEM BİR BAKAN KIZI

Ünlü haber spikerimiz de 12 Eylül’ü dibine kadar yaşayanlardan.. Dinleyelim bakalım:

Şule Zeybek: 10 yaşlarımdaydım. Kapıyı ben açtım subaya. Bir subay, arkasında iki asker.. ‘Namık Kemal Zeybek’in evi mi ?’ ‘Evet.’ ‘Baban mı?’ ‘Evet.’ ‘Çağırır mısın?’ ‘Tamam.’ Gittim babamı uyandırdım. ‘Askerler var kapıda seni istiyorlar’ dedim. Annem başladı ‘Eyvah eyvah ne olacak Kemal, ne olacak…’

Babam gitti, konuştu, geldi, valiz toplamaya başladı. Anneme diyor ki, ‘Sakin ol Asuman sakin ol, kapıdakiler bizim askerimiz, başka bir ülkenin askerleri değil, sakin ol…’ Ve babam gitti, 33 ay sonra geri geldi, bir buçuk yıl sonra yani. Çocukken hep şunu düşündüm: Ben kapıyı açmasam bu iş olmayacak mıydı? O kapı bir karanlığa açılıyor, babam gidiyor, aylarca, yıllarca haber alamıyorsun ondan.. Korkunç!

 

ALİHAN: O SIRADA BEN BİR FÜZEYDİM.. KENDİMİ ATEŞLEYİP UÇACAKTIM!

Hulusi Paşa: Asker, şarkıcı Alihan’ı tanır mısın?

Asker: O beni tanır mı Paşam?

Paşa: Yıllar önce Boğaziçi Köprüsü’ne çıkıp kendini yakmak isteyen şarkıcı..

Asker: Şimdi bildim Paşam.. N’oldu gene mi intihara kalkışmış?

Paşa: Yok yok, bugüne kadar hep yanlış bilmişiz, meğer o sırada kendini füze zannediyormuş Alihan..

Gülme asker.. Hepsini anlatıcam.. Önce 14 yıldır bizim bildiğimiz hikayeyi anlatayım;

Alihan, 3 Mayıs 2002 günü yeni klibinin tanıtımı için Kral TV'ye gider. Yanlışlıkla televizyonun Genel Yayın Yönetmeni Müştak Ayvaz'ın odasına girer.

Ayvaz, odasına izinsiz girilmesine çok sinirlenerek, Alihan'ı kovar, klibinin yayınlanmasını da yasaklar. Bunu sindiremeyen Alihan, saatlerce içer.. Boğaziçi Köprüsü'ne gider.. Tam çakmağı çakacakken onu gizlice takip eden menajeri, polislerle yetişerek kurtarır..

ALİHAN TAM FÜZEYİ ATEŞLEYECEKKEN!

Evet, Tam 14 yıl olayı böyle bildik.. Pek çoğumuz da ‘menajeri tarafından önceden hazırlanan bir ‘senaryo’ dedik.. İkisi de değilmiş.. Şimdi Alihan anlatıyor:

Alihan: O zamanlar Taksim taraflarında underground barlar vardı.. İçeride de çeşit çeşit insanlar.. Karanlık, çılgınca bir müzik.. Duvarda olmayan sineği öldürmeye çalışanlar, olmayan ağaçtan elma topladığını sananlar, olmayan barmenle muhabbeti koyulaştıranlar neler.. Hepsi uyuşturucunun eseri.. Ben de içmiştim.. Kendimi füze gibi hissediyordum yok yok ne hissetmesi, ben bir füzeydim.. Köprüde kendimi ateşleyecek ve ‘mutluluklar ülkesi’ne uçacaktım.. Benzini nasıl, nereden aldım, oraya nasıl gittim hatırlamıyorum. Tek hatırladığım çakmak ıslanmış yanmamış ve polisler de beni kurtarmıştı.. Ondan sonra da tövbe ettim zaten..

ANKARALI NAMIK DA FÜZE OLMUŞ!

Asker: 18 Ekim 2015’te Ankara’da evinin balkonundan düşerek ölen Ankaralı Namık..

Alihan: Balkondan düşerek mi?.. O da füze olmuş uçmaya hazırlanıyordu.. Ve uçtu!

Hulusi Paşa: Zuhal Topal’la Evlen programında da biri var ki evlere şenlik.. Kadın kendini Hadise sanıyor.. ‘Hadise’nin ‘Prenses’ adlı şarkısını söyleyen kadın, kendini resmen prenses ilan etti programda..

3. FÜZE SONGÜL OLABİLİR

Beyazıt Öztürk, Zuhal Topal’ı davet ettiği programına onu da çağırmıştı.. Songül adlı kadının o günden sonra yanına yaklaşabilene aşk olsun.. Kadın, taliplerine bile ‘sanatçı olduğumu bilerek geldiniz di mi.. bir sanatçı olarak beni taşıyabilecek misin..’ gibi sorular soruyor artık.. Bu programları yapanın da yaptıranın da izleyenin de..

Asker: Paşam komedi programları da giderek azalıyor..        

Hulusi Paşa: Yok yok sıkı bir tane geliyor.. Usta oyuncular Rasim Öztekin, Asuman Dabak, Burak Satıbol, Bülent Emrah Parlak, Zeynep Kankonde ve Açelya Topaloğlu’nun takım liderliğini üstlendiği, sunuculuğunu ise Serhat Kılıç’ın yaptığı yeni yarışma programı ‘Görevimiz Komedi’ 23 Mart Çarşamba akşamı ilk bölümüyle FOX’ta!

gorevimizkomedi.jpg

Türkiye’nin yeni komedi yüzü olmak isteyen yeteneklere kariyerlerinde zirveye giden bir fırsat sunmayı; bunu yaparken de izleyicileri eğlendirmeyi hedefleyen yeni yarışma programı ‘Görevimiz Komedi’nin prodüksiyonu Don Kişot Yapım’a ait..

 

ATATÜRK, DENİZLİ’Yİ AĞLATTI

Asker: Aaah ah bir de Koca Mustafa Kemal geri gelse Paşam..

Hulusi Paşa: Nerdeee keşke.. Ama şimdilerde Mustafa Kemal’i Denizli sokaklarında görenler var..

Asker: Şaka mı bu Paşam?

Şaka değil; benzerlik.. Mustafa Kemal Atatürk'e benzerliği ile dikkat çeken tiyatro oyuncusu Göksel Kaya, Atatürk'ün hayatından kesitler sunacak olan kısa filmlerin çekimi için gittiği Denizli'de halkın büyük ilgisi ile karşılaşıyormuş..

ataturk-ikizi.jpg

Yolda yürürken vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaşan Kaya, onlarla bol bol özellikle de ülke sorunları üzerine sohbet ediyor, kimi vatandaşlar konuşurken gözyaşlarını tutamıyormuş..

 

VE SEDA SAYAN’DAYIZ

‘Evleneceksen Gel’ programının damat adaylarından Müjdat, bir gece önce Ceren’i yemeğe götürmüş.. Görüntüler geliyor ekrana.. Müjdat, elleriyle (hijyen hak getire, eldiven meldiven zaten yok) Acılsız Urfayı diziyor şişe..

Sonra da afiyletle ama gelin adayı kızımız Ceren acıdan! yüzünü buruştura buruştura yiyorlar..(Demek ki Müjdat, Ceren’i kandırarak Adana kebabını, Urfa kebabı diye dayamış gelin adayımızın önüne… Malum aynı kebabın acılısna Adana, hiç acı olmayanına da Urfa denir…)

Ceren: Ailenin resimleri var mı yanında?.. Urfa’ya gitmeden görmek isterim onları..

Müjdat (telefonunu açıyor) İştee aanneeemmm.. Allaaah! Diil diiil annem diiiğill..

Ceren: Biliyorum, eski talibin, yazıklar olsun sana Müjdaat! Ben de sana inanmıştım..

Ve ertesi gün stüdyoda küsleri barıştırmak Seda Bacım’a düşüyor..

Asker: Of Paşam beynim döndü.. Bari bu kadar uğraşmaya reytinglerde bir kıpırdama var mı?

Hulusi Paşa: 17. Kısmetse Olur, 19. Esra Erol, 27. Zuhal Topal ve 37. Seda Sayan.. Seda’nımın acele bir yayın saati değişikliğine ihtiyacı var.. Yoksa.. Yazık olur..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.