Hüsnü Şenlendirici... "KALP OLARAK ÇOKTAN BOŞANDIM"...

Hüsnü Şenlendirici... "KALP OLARAK ÇOKTAN BOŞANDIM"...

Son dönemde özel hayatında birçok sorun yaşayan Hüsnü Şenlendirici, samimi açıklamalarda bulundu.

Eşi Nazire Şenlendirici'den boşanmadan Deniz Seki ile aşk yaşamaya başlayan Hüsnü Şenlendirici, Hafta Sonu dergisine samimi açıklamalarda bulundu. Ünlü klarnetçi, "Deniz Seki ile yalnız fiziksel ve ruhsal değil, müzikal olarak da kafamız uyuşuyor. Beni ona bağlayıcı nedenlerin başında da bu geliyor. Her zaman yakalanmıyor böyle bir duygu" dedi.

Nazire Hanım ile olan aşkını, evliliğini ve sonrasında yaşananları anlatır mısın?

- İlkokul sıralarındayken atıldı bu beraberliğin tohumları. Annem daha o zamanlarda "Gelinim" derdi Nazire'ye. O ara ben oraya buraya gidip çaldığım için birine kapılmamdan korktu herhalde annem. Ve bizi sözlendirdi. Yüzük aldılar, elma şekeri alınmış gibi sevindik Nazire'yle. Öyle başladı her şey. Üç yıl sonra evlendim, nikahtan üç ay sonra da "Çocuğum olmuyor" diye ağladım. Dördüncü ayda Nazire'nin hamile olduğunu öğrendim, havalara uçtum.

Demek ki Nazire Hanım'la çok mutluydun.

- Benim mutsuzluk diye bir şeyim yok. İstemeden ve zorla kimse evlendirmedi beni. Tabii ki Nazire'yle mutluluklarımız oldu. Erken evlilik benim düzenli ve derli toplu yaşamamı sağladı. Annen, senin bir an önce başını bağlıyor ve hayatını düzene sokuyor. Ancak yıllar sonra görüyoruz ki, erken yaşlarda başı bağlansa da Hüsnü Şenlendirici'nin kaderini ve yüreğini bağlayamıyorlar...

Bir yanda Nazire Hanım var, Allah bağışlasın iki çocuğun var. Diğer yanda Deniz Seki. Mahkeme de sürüyor galiba... Son durum nedir, boşandığını söylediler, doğru mu?

- Hayır, daha boşanmadık... Zaten dalgalanmadan devam eden evlilikler de yoktur. Benim şöhret olmamdan sonra aileye yansıyan birçok huzursuzluklar oldu. Özel nedenler. Ve huzursuzluklar çığ gibi büyüyor sonra. Derken huzuru bir yerde yakalayınca da bırakmak istemiyorsun.

Çocuklarıma sahip çıkacağım

Demek ki Hüsnü Şenlendirici aile içinde huzursuzluk yaşıyordu ve ona bu huzuru Deniz Seki verdi.

- Evet, öyle oldu. Ayrıca yalnız fiziksel ve ruhsal değil, Deniz Seki ile müzikal olarak da kafamız uyuşuyor. İnsanlar bunu düşünmüyor. Aynı dili konuşuyoruz. Kalkıp baş başa beste yapabiliyoruz. Beni ona bağlayıcı nedenlerin başında da bu geliyor. Her zaman yakalanmıyor böyle bir duygu. Yoksa daha önce de yaşadığım şeyler oldu.

Mesela, Ece Gürsel...

- Üzgünüm ama arada yaşadığım bazı şeyler oldu, ne yazık ki oldu. Ama bu olay farklı. Bu aşkın arkasında durmam gerektiğine inanıyorum. İki, üç ay öncesine kadar bizim beraber resmimizi bile çekememişlerdi. Sadece buradan (stüdyo) çıkarken, ayrı ayrı resimlerimiz çekilmişti. Bana röportaj sırasında bu konuyu sordular. Ben de "Evet, birbirimizi seviyoruz" dedim. Belki bu aptallıktı ama olsun, kimseyi kandırmamak ve yalan söylememek adına açıkladım. Ben o gün, evli bir adam olduğum için bunu apaçık ortaya koyamıyordum. Yoksa "Müzik çalışıyoruz arkadaşlar, yok öyle bir şey" diyebilirdim. Ama kıvırmadım.

Çapkın ve hovarda olduğunu söyleyenler var.

- Ben 10 yıldır bu piyasanın içindeyim. Son üç yılda da şöhretim ikiye, üçe katlandı. Mantıklı olarak bakıldığında, niye böyle bir ilişkinin içine gireyim ki? Ama yaşadığım olaya saygı duyuyorum. Ve arkamda bıraktığım kişiye de saygı duyuyorum. Nazire bana çok güzel günler yaşattı. Sağ olsun. Allah herkese her şeyin hayırlısını versin.

Kararını verdin mi?

- Elbette, ben bu konuda kararlıyım. Bazıları beni kararsız gibi göstermeye çalışıyor. "Bir evine, bir sevgilisine gidiyor" diyorlar. Ben tabii ki gideceğim evime, orada çocuklarım var. 16 yıllık karım var. Her şeyi yok sayamazsın. Bunu yapamam. O kadar şerefsiz olamam. Böyle yapanlar var etrafımızda. Ben öyle olamam. Çocuklarıma sahip çıkacağım elbette. Ama zaten bu olay mahkemeye intikal etti.

Mahkemedeki gidişat nedir, sonuçlanmak üzere mi, yoksa sonuç çok gecikecek mi?

- İki duruşma oldu. Biri nisan ayında, diğeri ekim ayında. Şimdi de şubatın 8'inde galiba üçüncü duruşma yapılacak.Ve inşallah, Nazire Hanım aldatılan eş, ben aldatan erkek ve Deniz Seki de evli bir adamı baştan çıkaran bir kadın konumundan kurtulacak. Beni bağlayan bir imza olmamalı. Çünkü o imza yüzünden herkese malzeme olmaya devam ediyoruz.

Bir insanı imza bağlamamalı. Bu son duruşmada her şey netleşecek mi?

- Bilmiyorum ki... En çok netleşmesini isteyen adam benim. Boşandığım zaman benim kafam da boşalmış olacak. Ancak özgür kaldıktan sonra hayatıma bakabilir, sağlıklı yön verebilirim.

Ama gördüğüm kadarıyla kalp olarak çoktan boşanmışsın sen...

- Evet, kalp olarak boşandım çoktan.

En son Nazire Hanım'ın istekleri gündeme geldi. Boşanmak için 2 milyon YTL, nafaka için de 27 bin YTL talep etti. Bu doğru mu?

- Doğrusu meblağlar abartılmış. Benim 2 trilyonu veremeyeceğimi Nazire zaten bilir. Hadi 2 trilyonu bulduk, bankadan kredi aldık, ayda 27 milyar nafakayı nasıl öderim! Benim kazandığım ve var olan servetimin dörtte üçü çocuklarımındır. Onların çok daha iyi yaşamasını isterim.

Bu arada Nazire Hanım'ın da gururu kırıldı.

- Elbette Nazire'nin de gururu kırılmıştır. Onun da haklı olduğu nedenler vardır. Böyle bir pozisyona kimse bürünmek istemez.

Seven bir kadın...

- İşte orası tartışılır abi. Bilinmez... Sevdiğin şeye saygı duyman lazım. Televizyona çıkıp konuşmaman lazım. Elbette olayın bu duruma gelmesinde en büyük suçlu benim. Kabul ediyorum bu olayın kötü adamı benim. Bu işler dört duvar arasında kalmalıydı. Biz bir aileyiz çünkü. Ama bırakın evi, mahalleyi, kenti ya da Türkiye'yi, bizim meselemizi dünya konuşuyor abi. Amerika'ya gittim, bana bu olayı soruyorlar, İspanya'ya gittim bu olayı soruyorlar. Haberciler, hesapladım, benim sırtımdan 10 milyon dolar kazandılar. Bana bir gün ödül verirlerse şaşırmayın. Çünkü bu olumsuzluklar sürekli manşetlerde. Bu bir rant, anlıyorum ama bu kadar olmamalı. Olumsuz eleştiriler, yalan haberler beni çileden çıkarıyor.

Hüsnü Şenlendirici'nin geriye dönmek gibi bir kararı olabilir mi?

Nasıl geriye dönmek!

Nazire Hanım'a...

- Hayır, artık bu mümkün değil. Bu defter kapanmıştır. Hiçbir şey imkansız değildir ama çok zor.

Tekrar evlenmek akılsızlık olur

Gelecekte ikinci bir nikah yaşanabilir mi, Deniz Seki ile bir gün nikah masasına oturabilir misiniz?

- Bir evliliği bitirdikten sonra hemen ikincisini yaşamaya kalkmak bence akılsızlık olur. Ama herkes tabii ki yuva kurma hayali kurabilir. Benim hayallerimde sadece müzik var. Artık hayallerimin peşinde koşmak istiyorum. Beraber olduğum kişi müzik insanı olduğu için, bundan sonra hayallerimin peşinde birlikte koşacağımızı sanıyorum.

Deniz Seki ile birkaç kez aynı sahneyi paylaştınız, devamı gelecek mi?

- Sahneye çıktık, televizyona çıktık. Bundan sonra da olabilir. Ama çok sık olması için de bir neden yok. Bu beraberliği ranta çevirmek gibi bir niyetimiz yok. Olsaydı başka türlü olurdu.

Benim üzerimden rant sağlıyorlar

Bu olayda en büyük zorluğu yaşayan kişi galiba Deniz Seki...

- Söylediklerine tüm kalbimle katılıyorum. Asıl zorluğu yaşayan Deniz Seki'dir. İnşallah sonunda düze çıkarız.

Hüsnü Şenlendirici'nin vermek istediği son bir mesaj var mı?

- Uzun yıllar müziğe ve Türkiye'ye hizmet ediyorum. Bunu da devlet desteğiyle yapmıyorum. Dilerim bundan sonra da beni yalnızca özel hayatımla eleştirirler, müziğimle kimseye eleştirtmedim kendimi çünkü. Hiç üretmeyen insanların, bu ülke için hiçbir şey yapmayan insanların çıkıp televizyonda benimle ilgili atıp tutmalarına, benim üzerimden rant yapmalarına dayanamıyorum abi. Ben hem kendim için hem bu ülke için savaş veriyorum. Bu mücadelemi görmeyenlerin gözleri çıksın inşallah!

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum