İMPARATOR GİBİ!

Akşam eve dönmüş bir yandan günün yorgunluğunu ve stresini atmaya diğer yandan da akşam yemeğinin ardından göz ucuyla televizyona bakmaya çalışıyordum. Elimde telefon, bir yandan da günün gelişmelerini takip ediyorum.

Gazetecilik dediğiniz şey sabah saat 09.00 akşam saat 17.00 arası yapılan bir şey değil çünkü. Günün 24 saati yaşanan bir meslek ve artık otomatikleşen bir refleksle sürekli haberleri takip ediyorum. Tam saatini hatırlamıyorum ama artık yatmaya hazırlanıyorum diye aklımda kalmış. Televizyondan bir alt yazı geçmeye başladı ve bende uyku filan kalmadı.

“İmparator’a suikast!”

“Tatlıses vuruldu!”

“Canlı yayın çıkışı İbo’ya suikast!”

Tabii ki, o saatten Hürriyet’in İstanbul baskısının yapıldığı saate kadar müthiş bir telefon trafiği başladı.

Son baskıdan sonra da neredeyse sabaha kadar sürdü.

Hastane, Tatlıses’in durumu, kimler ziyarete geldi, polis raporu, suikast anı, yeri, nasıl oldu, kimler yaptı, neden…

Bir sürü sorunun cevabını bulmak için zamanla yarış…

* * *

Geçen gün Günay Restaurant’ta İbrahim Tatlıses’i dinlemeye gidince suikast gecesinde yaşadıklarım aklıma geldi.

Sanki o geceyi bir kez daha yaşadım. Suikasttan sonra acaba yeniden türkü söyleyebilecek mi, diye haberler de yapmıştık.

Kimileri müzik hayatı bitti derken kimileri de müziğe dönmesi çok zor diye açıklama yapmıştı.

Hatta eşim, vurulmadan bir hafta önce İbrahim Tatlıses’i dinlemeye gitmek istemiş, son bir kere dinleme fırsatını kaçırdığımızı düşünmüştük.

Silahlı saldırının üzerinden tam 12 yıl geçmiş.

Geçtiğimiz yıl televizyon programına başladığı zaman “bu böyle gitmez” demiştim. Nitekim de pek fazla gitmedi.

Ama sonrasında Günay Restaurant’ta sahneye çıkmaya başlayınca “başardı” diye geçirdim içimden.

* * *

Geçen gün de canlı olarak sahnede izleyince de İmparator İbrahim Tatlıses’in azmine hayran kaldım.

Müziğe dönemez diyenlere nispet Günay Restaurant’ın misafirlerine yine unutamayacakları bir gece yaşattı İmparator.

Öyle ki, gecenin sonunda hemen herkes ya halay çekiyor ya da göbek atıyordu.

Hatta görebildiğim kadarıyla 3-4 masadaki misafirler de İsrail’den İbrahim Tatlıses’i dinlemeye gelmişlerdi.

Sözleri bilmeseler de müziğe eşlik edip eğlence dolu bir gece yaşadılar.

* * *

Başlıkta da söyledim.

Geçen gece İbrahim Tatlıses, o hatırladığım İmparator “gibi”ydi.

“Gibi” diyorum ama o azmiyle “gibi” sözcüğünü de atıp yakında hayranlarının karşısına “İmparator” olarak çıkar.

Göreceksiniz O, bunu kanıtlar!

Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.