Kaan Erkam... ÖZEL TİYATROLARIN SESSİZ ÇIĞLIĞI!

Kaan Erkam... ÖZEL TİYATROLARIN SESSİZ ÇIĞLIĞI!

Oda Tiyatrosu'nun kurucusu ve yazar Kaan Erkam, corona virüsü salgını nedeniyle zor günler geçiren tiyatrolar için, "Bu sefer komple bir vurgun oldu. Tiyatrolar desteksiz olarak kapatıldı" dedi.

3 Temmuz'da "Bir Maestro'nun Ölümü" ile yeniden izleyicilerin karşısına çıkacaklarını duyuran Erkam, gelecek dönemde ağırlıklı olarak komedi oynayacaklarını, insanların bunaldığını ifade ederek, "Biz asla içinde pandemi geçen bir oyun oynamayız" açıklamasını yaptı.

Tiyatrolar açısından nasıl bir süreç yaşanıyor?

Krizler önce sanatı vurur. Eğlence sektörü, kumarhaneler pavyonlar yer altına iner ama tiyatro opera bale gibi sanatlar lüks gözükür.

Büyük bir felaket olur. Yas ilan edilir seyirci oyunlara gelmez. Evden çıkmak ayıp olur der. Ama gece eğlencesi devam eder.

Ya da gizli yerlerde kumar oynatılır. Bu sefer komple bir vurgun oldu. Tiyatrolar desteksiz olarak kapatıldı.

Padişahın fermanı var kapansın tiyatrolar. Peki. Kapandık. Ama herkes özellikle bizim gibi sabit mekanı olup ciddi kira ödeyen ekipler çok sıkıntıya düştüler.

Kültür bakanlığı hemen “Tiyatrolara destek verilecek” dedi. Tabii. Ama bir şartla. Hatta birçok şartla. Vergi borcun olmayacak, SSK borcun olmayacak.

Tabii olmayan tiyatro çok az. Araba kiralarken beş sayfa imzalarsınız ama ne yazdığını bilmezsiniz.

İmzalar arabayı alırsınız. Bu da onun gibi. O kadar şart var ki-yerine getirmek imkansız.

Çölü geçeceğiz, dağı deleceğiz de yardım alacağız durumundayız. Zaten unutuldu sözler.

Yaraları sarmak nasıl mümkün olacak? Tiyatroları yeniden yaşanılabilir kılmak için neler yapılmalı?

Devletten ümidimiz olmadığı gibi belediyelerden de ümitli değiliz. Şişli Belediyesi sekiz yıldır Şişli’de açık olan tiyatromuza girmiş değildir.

Hani bir oyun izleyelim ya da onlardan oyun isteyelim gibi bir şey olmadı. Ne zaman gitsek, “Ah ne güzel biz sizi ararız” dendi.

Ama ne ironiktir birkaç ay önce gittiğimizde, kültür işlerine bakan hanım “Biz sizi ararız” dedi ama numaramızı istemedi.

Sonra pandemi oldu tekrar gittik, kira desteği istedik. Biz de size oyun oynarız dedik, paramız yok dediler.

Bir başkan yardımcısı bulduk tanıdık yoluyla. O da yarım ağız paramız yok ama bakarız dedi. Zaten CHP’li belediyeler tiyatro konusunda çok başarısızdırlar.

Özellikle ödeme konusunda. Kadıköy Belediyesi dışında hiçbir CHP belediyesi destek değildir. Kadıköy Belediyesi çok düşük ve komik kiralarla salonlarını açar tiyatrolara.

Ve ne zaman Caddebostan Kültür Merkezi’nde oyun sergilesek keyifli bir kazançla döneriz.

Ama en büyük destekleri de haklı olarak bölgelerindeki tiyatrolaradır ki haklılar. Bunun karşısında Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’ne çok yüksek ücretler ister.

Oyun satın alacaksa içinde meşhur olan oyunları alırlar genelde bütün belediyelerde olduğu gibi. Meşhur dedikleri televizyondan bir yüz.

Tiyatrocu olsun ya da olmasın. Oyunun bir yerinde girsin çıksın ama MEŞHUR olsun.
 

Beşiktaş Belediyesi’ne oynadığımız oyunun parasını Twitter’dan başkana yazarak aylar sonra aldığımız olmuştur.

Üstelik kültür müdürü hanımın hakaretlerine uğrayarak. Birçok ekip de aynı şikayetleri eder ama ortalarda söylemezler.

Çünkü olası işleri etkiler korkusu vardır. Nedense konuşmuyorlar. Bu arada Şişli Belediyesi’ni arayıp tiyatromuzu dezenfekte etmelerini rica ettik.

Özel kurumlara yapamayız dediler. Büyükşehir Belediyesi’nden umutluyduk. Hatta bir gün belediye başkanı dahil “Özel tiyatroların temsilcileri başkanlarla konuşuyor” diye bir zoom toplantısına denk geldik.

Ama biz ve birçok tiyatro orada değildi. Haberimiz bile yoktu. Sonra bir toplantı oldu denildi yine bizlerin haberi olmadı.

Bunları nereden buluyorlar bilmiyorum ama İstanbul'daki özel tiyatrolar yazsalar bizleri kolay bulurlar. Tiyatronline ya da tiyatrolar.com.tr gibi sayfalar var sürekli günceller.

odatiyatrosu_toplu.jpg
Corona virüsü salgını sizin tiyatronuzu nasıl etkiledi? 1 Temmuz itibarıyla faaliyetlerin başlayabileceği açıklanmıştı, sizin hazırlıklarınız ne aşamada?

Biz perdeleri 3 Temmuz’da Kats Sahne'de “Bir Maestro’nun Ölümü” adlı oyunla açacağız. Kendi salonumuzda oynayamıyoruz.

Çünkü elli dört kişilik minik bir salonumuz var. Yarı kapasite alsak bile insanlar çekinir.

Kats büyük olduğundan sosyal mesafe ile sergileyebiliriz oyunumuzu. Evden el ele gelen çiftleri ayrı oturtup oyun oynarız.

Ne kadar komik. Temmuz’da tiyatroya kim gelir bilmiyoruz. İnsanlar ya tatilde olacak ya da çekinecekler. Biz gün aşırı prova alıyoruz. Çünkü sadık bir izleyicinin geleceğini umuyoruz.

Tiyatrolar açılsa bile izleyici çekmekte zorlanacak gibi görünüyor. Bu noktada nasıl çalışma yapılmalı sizce?

Mesela belediyeler salonlarını ücretsiz açabilirler. Ya da merkezi yerlerde gişe kurmamıza izin verebilirler.

Afişlerimizi basıp billboardlara asabilirler. Bize ödeme yapıp açık havalarda sahneler kurarak oyun oynamamızı sağlayıp hizmet edebilirler. Ama sanmıyorum.

Bu dönem sanatsal üretimi de birçok yönden etkileyecek. Siz önümüzdeki dönem pandemi günlerinin tiyatro eserlerine yansıyacağını düşünüyor musunuz? Sizce daha karamsar, daha içe kapanık oyunlar mı revaçta olacak, yoksa tam tersi mi?

Komediler oynamak zorunda kalacağız ağırlıklı. İnsanlar bunaldı. Biz asla içinde pandemi geçen bir oyun oynamayız.

Ama bunu fırsat bilip, atıyorum “aman korona canım korona, korona günlerinde aşk” vs gibi saçma isimlerle oyun sergileyecek tiyatro ekipleri olacaktır.

Sözün özü biz dahil birkaç tiyatro kısa ödemeden yararlanan oyunculara sahip. Ama gecede beş yüz TL alan bir oyuncunun gelirinin düşmesi ciddi bir sorun.

Kaynak:sözcü.com.tr / Sercan Meriç

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.