MAGAZİNKOLİK.COM’UN 10. YAŞINI 'SAHNE’DE KUTLADIK..

Sevgili Esin Sabur, ‘Abi adresini verirsen, davetiyeni göndereceğim’ dedi..

-Hayırdır? Neyin davetiyesi?..

‘Sürpriz olsun’ dedi ‘Alınca görürsün..’

Davetiye gelmedi.. Daha doğrusu geldi de postacı tembel olsa gerek kapıyı iki kere çalmamış, benim kapı da ilk çalışta açılmayınca zarfı karşı komşu Madam Teyze’ye bırakmış..

Madam Teyze’de de 180’ine yeni bastığından hafif unutkanlık durumları.. Vermeyi unutmuş.. Neyse telefonla haberim oldu.. Son anda yetiştim..

Mekan; bizim eski Stüdyo 54.. Şimdiki adıyla Sahne İstanbul..

Ve beni bu yaştan sonra ‘Sahne’ye de çıkardılar sevgili okurlar..

Magazinkolik.com sitesine ilk kurulduğu günden beni yani; tam 10 yıldır aralıksız yazdığım için..

Evet; önce biz magazinkolik’e emek verenler aldık plaketlerimizi.. Arkamızdan son 10 yıla damgasını vuranlar ödüllendirildi..

Ve magazinkolik.com sitesine yakışır bir gece keyifli keyifli sürdü gitti..

Gecenin hazırlanmasında emeği geçen herkesin eline sağlık..

Yahu; 5. Yıl Anı Plaketi’ni daha dün almamış mıydık?.. Ne de çabuk geçiyor zaman..

Nurcan Sabur’un her zamanki heyecanlı heyecanlı konuşması geliyor aklıma:

‘Usta; internete girip magazinkolik.com’a bi göz atsana.. Bizim sitemiz.. İlk köşe yazarımız da sensin.. Siteye bak, yazını yaz.. Bekliyorum..’

Meslekte bu yıl 45. yılım..

En uzun süreyle çalıştığım yayın; Hey Dergisi.. Tam 25 yıl..

Bu durumda ikinci adres; magazinkolik.com.. Tam 10 yıl..

Eee; 35 etti, 45’in 10’u nerede diyenlere.. Takvim, Sabah Günaydın, HaberTürk (Rahmetli Ufuk Güldemir’in çıkardığı ve sonra sattığı ilk HaberTürk), Akşam Bulvar ve Hürriyet Kelebek.. Toplam 10 yıl.. Etti mi size 45 yıl..

İnternette yayın yapan bir magazin sitesinde 10 yıl..

Sevgili Barış Manço’nun ‘Bir yastıkta 40 yıl..’ şarkısındaki gibi..

Amma gençmişiz magazinkolik’te ilk yazımızı yazdığımızda.. Ben diyeyim 20.. Siz deyin 25 yaşımda.. (Amma salladım haaa) Sitenin patronu; Hey’de el verdiğim gençlerden biri; Nurcan Sabur..

Nasıl gurur duymam ki.. Helal olsun..

Adını; kimilerinin hala burun kıvırdığı ama internete girince de ilk baktığı magazinden adını alan bir siteyi sıfırdan başlayıp bugüne getirmek kolay iş değil..

Helal olsun Nurcan Sabur.. Ve de değerli eşi Esin Sabur.. Ve de biricik kızları.. Uzatın alınlarınızı.. Öptüm..

Yahu biz bu sitenin dergisini neden yapmadık ki.. Vallahi de ses getirirdik billahi de..

Neyse.. Unutkan Komşum Madam Teyze’ye rağmen.. 7 Kasım Salı gecesi Etiler Sahne İstanbul’da hazır bulundum..

10 yıllık hizmet plaketimi aldım..

Bu arada sitenin mutfağında çalışan (yazı işleri) ekipten biririnden değerli hanım kızlar efendi delikanlılar ile tanıştım.. Yani geleceğin parlak gazetecileri ile..

Bu arada giderken aklımda 2 soru vardı:

‘Abiye ve Smokin Zorunlu’..

‘Abiye’ derken herhalde bana işittirmiş ‘Hulusi Abi’yim ya.. Ve eklemiş ‘Smokin..’ diye..

Evladım; smokini en son sünnetimde giymiştim.. Bu saatten sonra ne de yakışır ya bana..

Sevimli bir penguen olup çıkarım ki; Gülben Ergen beni görürse üzerime yazı yazıp eşine ve sevgilisine postalardı vallahi..

Şaka bir yana iki durum vardı partide:

-Yes smokin..

-No smoking!

Kusura bakmayın smokin giyemedim ama sigaramı da içemedim..

Çünküüüü; sigara düşmanı hocam sayın Prof. Dr. Orhan Kural da hemencecik yan masaydı ve fena fena bana bakıyordu..

Sevgili değerli sanatçı dost; Serap Yenici tanıştırdı.. Hocam öyle bir konuştu ki;

Ve sigarayı kesin bırakmaya karar verdim..

Bıraktım.. Masanın üzerine..

Bu arada uzun zamandır görüşemediğin bir dolu sanatçı ve gazeteci dost ile yeniden bir araya gelme imkanı buldum.

Orhan Gencebay Ağabeyim; her zamanki gibi salonun en şık erkeği, Müjdat Gezen Ağabeyim salonun en neşeli adamı, Ali Rıza Binboğa Ağabeyim de gecenin en tebessüm dağıtan insanı olarak dikkatleri çekti..

İçki mi?..

İbrahim Tatlıses  ‘Urfa’da Oxford vardı da gitmedik mi’ demişti ya..

Sahne’de rakı vardı da içmedik mi?.

Vallahi vardı.

O akşam.. Votka, rakı ve şarap.. Vardı.. Ama Dario Moreno yoktu..

Ben de içmedim..

Her zamanki gibi çenem değil ama kalemim düştü gene..

Bazı genç gazeteci arkadaşlar. ‘Abi Taksim Sanatevi’nde Figaro’nun Düğünü’ var biz orala geçiyoruz arzu edersen bizimle gel’ dediler..

Hazırlıksızdım.. En azından bi çeyrek altın almış olsaydım giderdim..

Onlar düğüne gitti, ben de evime..

Gecenin Sonu;

Nice 10 yıllara magazinkolik..

Daha da büyü kocamaaan ol anneciğin ve babacığın Esin-Nurcan Sabur’un ellerinde..

Sizinle birlikte olmak.. Çalışmak.. Aynı havayı solumak bir zevkti..

Elimiz kalem tuttukça.. Bu zevk de devam edecek sevgili dostlar, değerli okurlar..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.