MODANIN PARLAYAN YILDIZI : ÇİĞDEM ERİŞÇİ

MODANIN PARLAYAN YILDIZI : ÇİĞDEM ERİŞÇİ

Çiğdem Erişçi iş, sanat ve cemiyet hayatından pek çok özel ismin moda tasarımcısı. Kendini ön planda tutmaktan ziyade, tasarımlarını öne çıkarmayı seviyor.

Röportaj: Gökay Kalaycıoğlu

Çiğdem Erişçi iş, sanat ve cemiyet hayatından pek çok özel ismin moda tasarımcısı. Kendini ön planda tutmaktan ziyade, tasarımlarını öne çıkarmayı seviyor. “Benim işim konuşsun, dikişim konuşsun varsın ben geri planda kalayım” diyen nadir modacılardan. Ağabeyi Çelik Erişçi ve medya dünyasından yakın arkadaşları ile ufak ufak erkek tasarımları da yapmaya başladı yani erkek modasına kadın eli değdirmeye başladı. 

Moda sizin için ne ifade ediyor?

Moda, benim için aslında güzel olan her şey. Moda yenilik ve eğlence. Güzel olan her şey bir moda.

Moda olan herşeye uyum sağlamak doğru mu?

Esas mesele modaya uymak değil. Güzel olan da bu değil zaten! Herkesin kendine yakışanı seçmesi, vücut tipine ve ten rengine uyumlu olanı kullanmasıdır doğru olan. Herkes, herşeyi giymek ister. Lakin herkesin bir boy aynası olmalı diye düşünüyorum. Modayı takipte kalarak kişinin kendine uygun olanı seçmesi en iyisi şüphesiz. Toparlamak gerekirse güncel yani moda olanı takip edip, fiziğine ruh haline, vücut yapısına ve tavrına göre kendisine uygun olanı hazırlamak yada hazırlatmak en doğrusu.

Sektöre ne zaman girdiniz?

25. Seneme doğru ilerliyorum… !991’de başladım…  Zaman su gibi akıp gitmiş, çizer ve dikerken…

Neden popüler kültürden uzak bir kariyer yolculuğu seçtiniz?

Magazini ve popüler kültürü çok sevmiyorum, keza ön planda olmayı da… Ben mesleğimin, mutfağından geldim. İstiyorum ki öncelikli olan ismim olmasın, dikişim olsun. Ben dikişiyle, modellerimle, tasarımlarımla ön planda olmayı seçenlerden olmak istedim. Yatırımımı hep buna yaptım. Sanırım bunu başardığım için de gizli kahraman oldum.

Neden bu zoru seçiş?

Bizde amaç sadece işimizi en iyi şekilde yapmak. Kendimizin değil, yaptığımız işin konuşması ve konuşulması önemli. Zaten iş bizi en iyi şekilde ifade etmiyor mu?

Kimleri beğeniyorsun mesela?

Mesela Jean Paul Gaultier’in eğlenceli halini çok seviyorum, Japon modacıların geometrik çizgilerini çok seviyorum. Kübik kesimleri vardır mesela Japonların o sade kesimleri çok beğeniyorum. Vivienne Westwood’un çılgın, sıradışı tasarımları hoşuma gider.

Haute Couture hep masraflı bilinir. Gerçekten öyle mi?

Her döneme göre değişiyor. Modayı etkileyenlerden biri de ekonomi mesela. Dünyada ekonomi nasıl seyrediyorsa burada da en belirgin şey o. Dolayısıyla ekonomi modayı da, özel kesimleri de çok etkiliyor. Ama artık eskisi gibi külfeti de kalmadı. Çünkü günümüzde teknoloji de çok gelişti ve teknolojik kumaşlar ön planda. Eskiden çok zor yapılan şeyler bugün teknoloji sayesinde çok kolay hale geldi.

Haute Couture dendiğinde sadece abiye olarak düşünmemek lazım değil mi?

Haute Couture denildiğinde ilk olarak abiye akla geliyor. Ama abiye dışında özel koleksiyonlar yapıyoruz kişilere ve firmalara. Günlük hayata uygun kıyafetlerimiz de var. Abiye’den günlüğe, tek parça yada iki parça hiç fark etmiyor. Her şey haute couture olarak çıkar benim çizgilerimle. Her türlü değişlik formlarda materyaller kullanılıyor. Kesimlerden ve kumaş özelliklerinden dolayı sizi fit gösterebiliyor. Kullanılan materyaller çok önemli. Kullanılan kumaş ve materyallerle vücut kusurlarını örtmekte uzmanız ve böylece kişide daha yumuşak hatlara sahip kıvrımlar oluşturulabilir ve  daha fit gösterebiliriz.

Tek bir etek bluz ya da ceket kabul görüyor mu Çiğdem Erişçi’nin atölyesinde?

Tabiki her türlü tasarımı gerçekleştiriyoruz. Kapımız herkese ve her ihtiyaca açık. Tek parça ceketler, bluzlar ve kostümler yapıyoruz.

Pekala bu yazın modellerinde neler var? Renkler ve kumaşlarda hangileri ön planda?

Pastel renklerle beraber canlı ve birbirine zıt renkler var. Aslında rengarenk bir yaz bizi bekliyor. Geçen sene mesela neon renkler vardı ama bu sene daha canlı renkler var, keza pastel tonlar var. Çiçek desenleri geçen sene de vardı bu sene de ağırlıkta olacak. Birbirine geçen daha şiddetli, kontrast renkler var. Tabi kübik şekilli kumaşlar ve tasarımları da sık sık göreceğiz. Bu yaz, rengarenk…

Eski elbiseleri revize ediyor musunuz? Bunun için kapınızı çalan müşteriniz var mı?

Tabi ki var. Annesinin ya da anneannesinin bir elbisesini giymek isten müşterilerimiz için elbiselerini bugüne göre yorumluyoruz, farklı kumaşlarla destekleyebiliyoruz. Eskilere el atmak da ayrı bir keyif. Geçmişin anılarını, yaşanmışlıklarını bugüne ya da bir kuşaktan, bir diğer kuşağa taşımaktan daha keyifli ne olabilir? Eski bir gelinlik üstünü, apayrı bir tarzla ve kumaşla tasarlanan bir alt ile destekleyince ortaya şahane bir manzara çıkıyor.

Tasarımlarınız kiralamaya açık mı?

Kiralama yapmıyorum. Çünkü kıyafet bir kere de olsa giyildiğinde, deforme olabiliyor. Çok rica ettiklerinde bir iki kere gelinlik kiraladım. Kıyamadım, çok darda zorda bir iki çift ile denk geldim. Modelleri de çok beğendiler, dayanamadım.

Tasarım yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?

O anki ruh halimle alakalı oluyor genellikle çizgilerim, tasarımlarım. Neşeliysem, renkli bir şeyler çıkabiliyor. Bazen aykırı, bazen seksi… Renkler de buna göre değişiyor. Bazen de kim için yapıyorsam, karşımdaki insanın beklentisine göre de şekillenebiliyor ruhum ve tasarımlarım.

Kostüm tasarımları yaparken hayalinizdeki özellikle bir manken düşünüyor musunuz? Var mı öyle biri?

Aslında yok. Bizim cansız mankenlerimiz var, onların üzerinde hayal ederiz genellikle kıyafeti. Kişinin yüzü yoktur. Yapıldığı zaman, ait kişinin üzerinde, yüzündeki en güzel tebessümle görünce çok mutlu oluyoruz ve manzara işte o zaman tamamlanıyor.

Tasarım yaparken müşterilerinin fikirlerini de göz önünde bulundurur musun?

Tabi ki. Kendi beğendiğimiz şeyi dikte ettirerek değil, müşterilerimizle karşılıklı fikirleri paslaşarak yapıyoruz tasarımlarımızı genellikle. Çünkü onların fikirleri de çok önemli bizler için. Mesela bir müşterimiz vardı, ısrarla taşlı ve tüylü bir elbise istiyordu hem de hiç olmayacak bir kostümün üzerine. Kumaş seçildi, model kesildi, dikildi. Israrla o detayları kullanmıyorum, müşteri de ısrarla onları istiyor.  Her ne kadar kıyafete uygun olmayacağını anlatsak da yine de istediği birkaç değişikliği yapmıştık elbisede ve detayları da kondurduk. Çünkü insanın kıyafetin içindeyken kendini özgüvenli hissetmesi çok önemli.

Ortalama bir abiyenin giyilebilir hale gelmesi ne kadar zamanınızı alıyor?

Modele göre değişiyor aslında. İki günde çıkan bir model de olabiliyor, üzerinde çalışıp bir haftada çıkan modeller de oluyor. Sadece kumaş odaklı olup bir günde yapabildiğimiz modeller de oluyor. Fakat ağır bir model için, özellikle kişiye özel olanlar için, ortalama bir hafta diyebiliriz.

Vücut kusurlarını örtmek için çeşitli tüyolar verebilir misiniz? Örnek vermek gerekirse; baseni olan ya da bacak boyu kısa veya omuzları dar olan bir bayan nasıl kıyafet giymeli?

Kişi, kusurlarından ziyade güzel olan taraflarına dikkat çekmeli elbiselerinde. Mesela baseni geniş olan bir bayan için üst bölgelerine dikkat çekecek bir model hazırlamak gerekir. Boyu kısa ise boyuna çizgili kumaşlar kullanmak doğrudur. Omuzlar dar ise V kesim yaka kullanmak gibi şeyler yapılabilir. Göbeği olan bir kadın sırt dekoltesiyle sırtına dikkat çekebilir. İyi bir bacak boyu olan bir kadın güzel bir bacak dekoltesiyle dikkati direk oraya çekebilir. Burada amaç güzel olanı ön plana çıkarmaktır.

Bir kadının mini gardrobunda olmazsa olmaz parçalar neler olmalı?

Siyah bir kokteyl elbisesi, blazer bir çeket mutlaka olmalı. Şık beyaz bir gömlek mutlaka olmalı. Vücuda güzel oturuşu olan bir jean ve şık bir stiletto…  Bunun gibi en az yedi parça eşya mutlaka olmalı.

 

Elbiseler için aksesuar seçerken nelere dikkat etmek lazım?

Giydiğiniz elbisede karışık desenler varsa aksesuar kullanılmamalı. Daha sade kesimli elbiselerde kullanılmalı. Aksesuar biliyorsunuz daha fazla dikkat çeker, elbisenin önüne geçebilir. O yüzden sade elbiselerde kullanılması daha iyi sonuç verir.

Ağabeyine kostüm hazırlamak ve bir sanatçı ayrıca… Nasıl bir duygu?

Çelik Ağabeyime kostüm hazırlamak benim için iki türlü anlamlı. İlki kardeşi olarak ona kostüm hazırlamak çok güzel bir duygu ve beni mutlu ediyor. Gururlandırıyor tasarlarken çünkü özel bir insan. Diğer yandan çok zor beğenen biri olduğu için, titiz bir çalışma yapmam gerekiyor. Haliyle çok daha iyi bir iş çıkarmam için de vesile oluyor bu durum.

 

Ünlülerden müşterileriniz kimler? İsim vermek ister misiniz?

Çalıştığımız kişilerin ya da firmaların isimlerini paylaşma taraftarı değiliz aslında. Cemiyet ve sanat hayatının ön planda olan isimleri diyelim. Çok güzel isimler var ama saklı kalmasını tercih ederler modacılarının, saygı duymak lazım.

Stilini çok beğendiğiniz ya da tam tersi gardrobunu revize etmek istediğiniz kimler var?

Çok çok zengin olup da hiç güzel giyinemeyen birçok insan var. Kıyafetini beğenmediğim kişileri pek telaffuz etmek istemiyorum. Diğer yandan Hande Yener ve Nil Karaibrahimgil’in tarzlarını çok beğeniyorum, sıradışı ve eğlenceli buluyorum. Bak bak doyulmuyor detaylara… Keza Çağla Şıkel… Şahane… Çağla Şikel’in stilini beğeniyorum. Onu giydirmek ve kostümlerimi taşımasını çok isterim.

Gelinliklerde trendler nedir peki?

Gelinliklerde sadelik ve sakinlik var. Balık elbise tarzı gelinlikler, straples kesim gelinlikler şu sıralar moda. Geride bıraktığımız senedeki gibi kabarık modeller bu sene yok…

Esprili anılarından birkaçını paylaşmak ister misin? Şüphesiz vardır…

Olmaz mı? Bir Cuma akşamı atölyeye gelip, pazara evlilik kararı alan kızın gelinlik dikim talebi hepimizi heykele çevirmişti.

Şaka yapıyorsun? Eeee, yapıldı mı?

Tabi ki hayır… Köstebek gibi kaldık. Muhtemelen giymemiştir gelinlik. Giyip giymemekte kararsızdı, kendisini bir daha görmememiz isabet oldu…

Başka?

Hamile bir müşterimiz, katılacağı çok önemli bir düğün için şahane bir model ile geldi karşımıza. Özenle diktik, referans yani… Düğüne üç gün kala doğuruverdi, heykel gibi kaldık elde hamile elbisesi ile…

Ah yazık katılamadı mı düğüne?

Olur mu? Katıldı… Bir gün kala o gebe elbisesi, revize edildi ve normal bir doğum sonrası kadın vücuduna oturtuldu… O gün işte emekli olmayı düşündüğüm yegane gündür…

En uçuk-marjinal tasarımla gelen hangisiydi hatırlıyor musunuz?

Dergiden model görüp de isteyen oluyor. Genellikle marjinalliği cesur modellerde görüyoruz. Dergilerde gördükleri fazla dekolteli elbiseleri kendilerine uygun olmasa da isteyebiliyorlar.

Tercih ediyor musunuz bunu peki? Yani sizin uygun görmediğiniz ama müşterinizin ısrarla istediği elbiseyi yapıyor musunuz, sonuçta sizin imzanızı taşıyor?

Göze güzel görünecek olan neyse onu yapmaya çalışıyoruz. Yakışmayacağını düşündüğüm bir elbiseyi, müşteri çok çok istiyorsa en sonunda direnci kıramadığımızda yine de yapıyoruz fakat önceliğimiz her zaman göze güzel görüneni anlatıp, onun yapılmasını sağlamak. En nihayetinde benim imzamı taşıyacak… 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.