Müjdat Gezen... "TAKINTILARIMI ÇÖPE ATTIM, KURTULDUM"...

Müjdat Gezen... "TAKINTILARIMI ÇÖPE ATTIM, KURTULDUM"...

Ferhat Şirin, Medikaltürk Dergisi'nin bu sayısı için Türk mizah dünyasının duayenlerinden Müjdat Gezen ile konuştu...

Sanat dünyasının duayenlerinden Müjdat gezen ile röportaj için Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde randevulaştık?

"Çocuklar bugün hastayım iyi görünmüyorum fotoğraf çekmeyelim" dedi? Gönlünü; sanata gönül veren gençler için adamış birinin iyi görünmemesi mümkün mü?.. Biz yine de fotoğraflarımızı çektik?

Sonuç; resimlerde de ruhu gibi son derece yakışıklıydı!..

***********************

-Güldürü duygumuz nedenli olarak beslenebilir? Güldürü duygumuzu geliştirebileceğimiz yöntemleri bizimle paylaşır mısınız?

"-Aslında bu natura meselesi eskilerin naturası dedikleri şey.yani doğuştan algılama doğuştan mizah anlayışına yakın olma meselesidir bu toplumların genel olarak bütün dünya üzerindeki toplumların içerisinde %10 luk bir kitlenin bu mizah duygusu algılama duygusu çok yüksek oluyor %10 u ise son derece düşük oluyor %80 inde vasat oluyor üç aşağı beş yukarı Amerikan toplumuyla Çin topluluğu yahut Rus topluluğuyla Türk toplumu arasında büyük değişiklikler arz etmiyor yani? Biz Nasrettin Hoca'nın torunlarıyız çok büyük bi olayla kendimizi avutmanın pek anlamı yok. Her toplumda üç aşağı beş yukarı o ülke insanı %10 çok zeki oluyor bütün alıngaçlarıyla birden kapıyor, %10 iyice salak hiçbir şey algılamıyor mizah duygusu hiç gelişmemiş %80inde vasat ki o vasatlar da bizi yönetiyorlar zaten. Biz de onlar tarafından yönetilen vasatlarız.."

-Dünyamız insanların ne istediklerini bilmedikleri ve ona ulaşmak için cehennemden geçmeyi göze aldıkları bir yer mi?

"-Biz bir ana baba organizasyonu ile geldik, ben pek öyle görmüyorum!.. Dünya yaşanacak bir yer ve yani yaşamak güzel şey. Dünyaya ulaşmak diye bir şey yok, hiç kimse kendi isteği ile gelmiş değildir. Elimizde olmuyor ki zaten yarım bardak suya "dolu" diye bakan bir yaradılışım var benim. Bu dünyaya gelmek kendi elimizde değil ölmek de; intihar etmeyi düşünmüyorsak kendi elimizde değil? Doğmak yaşamak ve ölmek bir tek aradaki yaşamak kendi elimizde? Bu arada kalan yaşamak bölgesinde biz duyarlı, iyi, topluma yararlı şeyler yapıyorsak cehennem gibi düşünülen dünyayı pekala cennete çevirebiliriz?"

--Düşünme sistemimizi değiştirerek sağlıklı tepkiler geliştirebileceğimizi biliyor musunuz?

"-Eee doğrudur tabi. Birçok şeyi çözümleyen halleden bir organ olduğuna göre eğer doğru pozitif düşüncelere insan kendisini yönlendirirse (ama tabi çağımızda buna fizyolojik olarak pek bir imkan bulamıyoruz) elbette dediğiniz olur? Bir sürü baskılar toplumsal baskılar bir sürü olumsuzluklar insanın düşünce yapısı üzerinde birtakım levopik olaylara neden olabiliyor ama sağlıklı düşünmeye başladığımızda dediğinizin doğru bir şey olduğuna inanıyorum?"

-Sağlık için şaka yapmanın mutluluk ve bağışıklık sisteminde doğru yönde etkilediği sizce doğrumu?

"-Valla yapılan şakaya bağlı, eşek şakası yapıyorsanız karşı tarafa zarar veriyorsan otururken altından iskemleyi çekmek gibi ilkokul şakaları yapılıyorsa pek doğru değil ama mizahi akıl yönü ağır basan şakalar yapılıyorsa güzel bir şey olabilir?"

-Einstein "hayal gücü bilgiden daha değerli" demiştir efsanevi başarının düz mantıkla anlaşılmayacak bir yapısı var mıdır?

"-Einstein izafiyet teorisinin bir parçası? Söylediği laf işte yani her şey görecedir diyor her şey görece olduğuna göre bu kavramda da bize tarif yaparken kolaylık getirmiş. Bu ona göre başka türlü olabilir pekala. Yani eğer göreceli kavramı ki katılıyorum; buna böyle ise o zaman her konuyu her şeyi kendimize ait bir tariflemeyle somutlaştırabiliriz."

-Yarın için yapacağımız işlerin mutluluğunu düşünürken bugünkü yaşamı neden katlediyoruz?

"-Valla bilemem ki!.. Bunu öyle yapan insanlara sormakda yarar var? Yani ben bugün ders yapıyordum ondan sonra sizle röportaj yapıyorum sonra tekrar ders yapmaya girişeceğim? Bir mutsuzluk ve zamanın katletilmesi gibi bir sonuç çıkarmıyorum ben. zamanı hele hele bu yaştan sonra bütün dakikalarımı değerlendirmek zorunda olduğuma inanıyorum onun için fazla boş vaktim yok?"

-zaman zaman kişisel kurtuluş savaşı başlatır mısınız?

"-Yok kurtulacağım pek bir sıkıntım derdim yok? Zaman zaman başlattığım şeyler ancak mesela başarı sağladığım işte bir koyu ceket giymiş birinin sırtında istiyorsam onu almak gibi bi takıntılarım vardı, gravatımı düzeltmek gibi takıntılarım vardı ama şimdi onlarında üstünde pek durmuyorum artık? Kısacası, onları çöpe atıp kurtuldum...Başkasının nasıl olduğu beni pek ilgilendirmiyor? Böylece daha dingin daha dinlenmiş oluyorum?"

-Peki karşınızdaki kişinin duygularını paylaşmaya davet eder misiniz?

"-Eğer sıkıntılı gördüğüm bir arkadaşımsa, yardımcı olmaya çalışırım çözümlenecek bir derdi varsa ve ona da ben muktedirsem yani benim yardımım ona yetiyorsa yardımcı olmaya çalışırım?"

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum