Nevra Serezli? "HAYATTA BİR TEK PİŞMANLIĞIM OLDU"?

Nevra Serezli? "HAYATTA BİR TEK PİŞMANLIĞIM OLDU"?

Magazinkolik'in çok özel röportaj yazarı Ferhat Şirin, bu kez Nevra Serezli'yi aldı karşısına ama röportaj 1kişi başladı, 2 kişi olarak sona erdi?

Nevra Serezli röportajı İstanbul dan Bodruma uzanan küçük macerayla gerçekleşti.

1 yıl önce başladı Sayın Serezliyi aramam. Yoğun çalışma temposundan bir araya gelip röportajı gerçekleştiremedik. Taki çocukluğumda bayıldığım altın kızlar ekranda boy gösterdiğinde bu dörtlüyle röportaj yapmak için harekete geçtim. Geçen ay ki konuğum sn. Hülya Koçyiğit'le başlayan altın kızlar serisine Nevra Serezliyle devam ediyorum.

İstanbul'da kısmet olmayan röportajı Bodrum göl Türkbükü'ndeki çamların, birbirinden güzel çiçeklerin ve şansımıza evde bulunan değerli sanatçı Metin Serezli eşliğinde röportajımıza başladık. Sorularımı farklı bulan değerli Serezlilerle röportaj ortalarında konuşacağımız çok şeylerin olduğu enerjisini birbirimizde bütünledik.

-Sizce şükür başkalarına sunduğumuz bir hediye değil kendimize sunduğumuz onur mudur?

"-Bana çetrefilli sorular sorma. Ne söylemek istiyorsan direk sor. Bu sorunun cevabı evet olur. Onur tabi ki. Kendin için doğru şeyler yaptığında da onurdur. Doğru şeyler yaptığın zaman da bu senin onurundur. Allahıma bin şükür ki doğru yoldayım, doğru işler yapıyorum, doğru seçimler yapmışım diyorsun ve böylece başlıyorsun."

-Sizce de insan başarmaya çabaladığı kadar değerlidir başardığı kadar değil mi? Sorularım biraz ruhani onun için anlaşılması zor?

"-Ben önce anlamaya çalışıyorum seni çünkü sorunun çetrefilinden yanlış b ir cevap çıkarabilirsin dikkatli olmak lazım diye durup düşünüyorum. Başarmaya çalışmak başarmaktan daha önemlidir anlamında mı soruyorsun? Tabiî ki doğru sen aslında evet alacak şekilde sorularını hazırlamışsın galiba. Pozitif bakış açından dolayı diye düşünüyorum ilk etapta... Benim mesleğimde ve benim işimde bir işi kotarmak için yaptığın çalışma, bana normalde yaptığım işten daha fazla keyif veriyor. Yani en basitinden bir tekste çalışmak bir oyunu çıkarmaya çalışmak bir rolü yaratmak. Yarattıktan sonraki keyfinden daha fazla. Ben de senin gibi cevap verdim. "

Ferhat Şirin: İnanın hiçbir ark niyet yok.

Nevra Serezli: "Yok tabi canım, niye ark niyet olsun?"

Metin Serezli: "Başarı önemli bir şeydir başarı kazanmak önemli bir şeydir. Ama her zaman daha çok başarı daha çok başarı için çalışmak hepsinden daha önemlidir?"

Nevra Serezli: "Evet motivasyon, hayat motivasyonu."

Metin Serezli: "Herhangi bir başarıyla yetinmemek devamlı olarak o başarının üstüne çıkabilmek gayretini göstermekte önemli."

-Metin bey lütfen siz de eşlik edin büyük keyif alırım katılımlarınızdan.

Metin Serezli: "Nevra'yla röportaj yapıyorsunuz benimle röportaj yapsanız ben kimseyi karıştırmam haberiniz olsun?"

Nevra Serezli: "Metincim lütfen konsantrasyonumu bozma ben dayanamam karışırım sana."

-Tövbe ve pişmanlık insana manevi kapıyı açan ilk anahtar mıdır?

"-Pişmanlık değil bir kere ben pişmanlık duymak istemem yaptığım hiçbir işten hiçbir seçimimden. Pişmanlığı duymadan önce düşünür çözümlemeye çalışır adımımı emin adımlarla atarım. Bugüne kadar da bir tek şey hariç hiç pişmanlık duymadım o da cesaret edip burs almadan. Amerika'ya gidip tiyatro okumamam korkaklığımdan dolayı. Hayatımda geriye dönüp baktığımdaki tek pişmanlığım. Başka hiç bir şey için pişmanlık duymadım. Aldığım elbise için bile duymam pişmanlık."

-Peki, bunun için neden pişmanlık duydunuz?

"- Çünkü o cesareti gösterebilmeliydim, o riskleri alabilmeliydim korkak davrandım yapamam, edemem, oralarda kalırım parasız olurum diye o cesareti göstermedim. Şimdiki gençler o kadar ataklar ki İngilizce bilmeyen insanlar bile cesaret edip gidip okuyorlar, burslar buluyorlar. O yaşta kolej mevzunu olduğum halde bu cesareti gösteremedim, sonradan çok pişmanlık duydum. Hala bu yaşımda da duyuyorum. Ama şimdiki kafam olsa atak yapar giderdim o devirde yapamadım niye öyle davrandım diye aklıma gelen tek pişmanlığım odur. Daha cesur olmalıydım ama hep böyle adımlarımı dikkatli atmaktan dolayı hayatımda da böyle riske almadığım için çok pişmanlık duymadım, düşünüp taşınıp seçicilik yaptığım için de tiyatro hayatımda da meslek hayatımda da keşke oynamasaydım keşke yapmasaydım pişmanlıklarım olmadı. Biraz dikkatli davranırsa insan hayatında mantığı ve kalbiyle hisleriyle hareket ederse çokta pişman olabileceğini sanmıyorum insan daha atak daha fevri daha hayalperest daha sivri insanlar belki daha çok pişmanlık duyar niye yaptım niye ettim bu hatayı diye. Yani ben hep kırmızı ışıkta duran tiplerdenim?

-İşte benim de istediğim sizden böyle açılımlar Nevra Hanım.

"- Bulduk mu senin havanı?"

- Rica ederim konuklarımı çok özenle seçiyorum konuşabileceğim konuklar istiyorum?

Metin Serezli: "Bir ilave yapabilir miyim?"

Ferhat Şirin: Lütfen.

Metin Serezli: "Aşk, hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır."

Nevra Serezli: "Love Story..."

Metin Serezli: "Bu aşk tabii ki insana karşı olan aşk olabilir, Allah'a karşı aşk olabilir, doğaya karşı aşk olabilir. Âşık olabileceğiniz her şeye, yani yaşamın ta kendisi bir aşktır zaten ve burada en önemli şey pişmanlık duymamaktır. Ne yaparsanız yapın hata da yapabilirsiniz..."

Ferhat Şirin: Öyle tabi öyle büyüyoruz zaten.

Metin Serezli: "Öyle yaşıyoruz?"

-Mazeretlerin olduğu yerde başarı yokluğa mahkûm mudur sizce?

"- Güzel? Evet, tabi hep bir şey uydurup kaçarsan işte yorgunum yapamam, bana göre değil, cesaret edip deneyemem, çok beni zorlayacak bir şey vaktimi alacak diye hep mazeret uydurursa tabii ki o işte başarı mümkün değil. En basiti bu en son oynadığım oyundaki altı tane dans etmek, iki saat tek başına iki kişilik oyunda iki buçuk saat konuşmak, yok yapamam bu yaşta yorulurum, dans dersi alamam, haftanın üç günü yedi saat çalışamam, gibi bir mazeret gösterirseniz o işi yapmamış olursunuz ve başarılı olacak bir işte de başarılı olamamış olursunuz. Biz bu sene başarıyı kazandık her gece bütün salon ayakta alkışladığına göre böyle bir mazeret bulup da bundan kaçmadığım için başarıya gitti işim. Kasımın yırtılmasına rağmen çalıştım. Üstüne gittiğim için kasım yırtıldı onu da mazeret göstermedim. Aynı şekilde topallayarak provaya devam ettim o bile mazeret olmadı. Bu mazereti seyircinin bilmesine gerek yok. Eksik yaptım dansı çünkü kasım yırtıldı, o parayı veren seyircinin umurun da değil. Yani onun sorunu değil. Çalışsaydın der, tedavi olsaydın bana ne der, niye yarım yapıyorsun işini der, bizim meslekte çok fazla mazeret gösteremezsiniz."

-İnanç üretmenin şüphe tahribatın çekirdeği midir sizce?

"- Aslında hep evet dedirtecek şeyleri söylüyorsun. Neden evet? Çünkü yaşam ve hayat felsefesi doğru. Buna hayır öyle değil demek için çok başka bir tez üretmen lazım. Ama sen zaten normalde olan bir şeyi söylediğin için otomatikman evet ne güzel de buldum dedirtiyor. Bravo, inançlı olursan ben kendi mesleğimden giriyorum hep işin içine, ben bu role inandım onun için çalışıyorum ve üretiyorum. Otomatikman bir şey yapmış oluyorum, zaten üretiyorum. Bir tek şey biz ürettiğimizi yaratamıyoruz. Başkalarının yarattığı eseri biz ortaya çıkarıyoruz yani bir yazar ya da baştan bir yaratıcı kişiliğimiz maalesef yok. Yazarlarda olan bir şey o bir şey yaratıyor bize aktarıyor biz o aktardığını nasıl ortaya koyarızın çalışması yapıyoruz. Yani aslında hem yaratıcıyız hem de tam yaratıcı değiliz."

Varlığınından mutluluk duyduğum Nevra ve Metin Serezliyi Tanrının sevgi gücüyle uğurluyor, meleklerin hepimizi korumasını diliyorum?

Bu Röportaj Ferhat Şirin tarafından Mediatürk Dergisi için yapılmıştır...

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.