Uzun süredir yazamadığım yazıyı Akrep Nalan için yazmak istedim.

Akrep Nalan benim Ankara yıllarımın solisti ve benim arkadadaşımdı.

Ankara Gold Finger gece klübünde solistti. Dinleyici gecenin saat üçünde ona geliyordu. Üzerinde iki taraftan dikilmiş bir elbise,yalın ayaklar, kısa saçlar…

Yıllarca barmen olarak çalıştığı için aklında kalmış yüzlerce şarkı ve enerjisi ile sahnede saatlerce kalırdı.

Ben ona sahneyi verirdim, gün ağarınca çıkardık genellikle.

Sonra İstanbul’a Paella gece klübüne transfer oldu. İşte orada İstanbul eğlence anlayışını değiştiren bir devrim yaptı.

Sahnelerde tek solist ile saatlerce program yapma düzeni Akrep Nalan ile başladı.

Hele “Karlar düşer” şarkısını çıkardıktan sonra birlikte oturduğumuz yerden bağıra bağıra eşlik etme devri başladı.

Karlar düşer şarkısı bu bakımdan Akrep Nalan’ı bir dönemin başlangıcı yapıyor.

Akrep’ten sonra Aldo, Yeşim Salkım geldi, Cenk Eren geldi Ankara’dan ve girdikleri klüpleri ihya ettiler.

Bodrum ile bütünleşen kimliği onu başka boyuta taşıdı. Torba plajında onunla sohbet etmemiş kişi yoktu. İyi kalpli biriydi.

Yemek yemeğe düşkündü. İzmir Fuarı‘nda programa geldiğimizde beraber yemeğe çıkmıştık.

O yemeği unutamam. Üstüne de küçük bir profiterol dağı yemiştik.

Ben mide fesatından kıvranırken o sahnesine gitmişti.

Çok severdim onu.Öldüğünü öğrenince mideme bir şey oturdu.

Arkasında onu seven pek çok insan bıraktı.

Nur içinde yatsın