ÖNCE İNSANLIK MI, GAZETECİLİK Mİ?..

Yazacaklarım, Büyükada'da tecavüze uğrayan A.A adlı oyuncu ve onun bana yaşattıkları iLe ilgilidir!..

Dört ay önceki tecavüz olayının yeniden gündeme gelmesi daha doğrusu olayın medya tarafından öğrenilmesi birtakım etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Aslında bu zor durumla karşı karşıya gelen genç oyuncunun (A.A) kim olduğu tüm gizlilik önlemlerine rağmen kamuoyu tarafından olmasa bile mesleği gazetecilik olan kişiler tarafından biliniyordu.

Ben de 30 yılın verdiği gazetecilik tecrübeme ve direk yaptığım araştırmalara dayanarak doğruluğunu teyid ettikten sonra haberi "Magazinkolik açıklıyor... İŞTE BÜYÜKADA'DA TECAVÜZE UĞRAYAN OYUNCU..." başlığıyla isim ve resim açıklayarak yayınladım?

Bu sırada saat gecenin 01.30 uydu?

Mağdurenin usta gazeteci Uğur Dündar ile Star TV ana haberde yaptığı telefon görüşmesinden haberdar değildim haberi yayınlarken? Sabah güne başladığımda editörüm anlattı Dündar'ın A:A ile yaptığı telefon konuşmasını. Şöyle diyordu mağdure A.A Usta gazeteci Uğur Dündar'a:

"-Cinsel saldırı yerine "tecavüz" kelimesini kullanmanız bile içimi acıtıyor. Böyle bir şey yaşayan insanların tanımlanmasında daha dikkatli olunmalı. Farkındayım; ben şu anda haber değeri olan biriyim. Ama ben insan olarak değerli olmak istiyorum... Sizin VTR'nizi gördükten sonra dehşete kapıldım. Yarın ben gazetelerde bu olayın ayrıntılarını görmek zorunda mıyım. Cinsel saldırının değişik bir türünü yaşamak zorunda mıyım... Bu olay aylar önce yaşandı, ben terapi gördüm iyileştim. Ama konu şimdi yeniden açıldı ve asıl saldırı ve tecavüz şimdi başladı. Şimdi herkes öğrendi... Binler onbinler, milyonlar biliyor... Ben bunların karşısında nasıl duracağım."

Konuya bir erkek olarak bu açıdan bakmayı hiç düşünememiştim? Haberi hemen kaldırdık ve ben pişmanlık yasasından faydalanmak istiyorum. İlk anda yılların verdiği refleksle olayın haber değerini düşünmüşüm yalnızca. Oysa ki bu olayın insani değeri gerçekten haber değerinin üzerindeydi. Mağdureye hak verdim, kendimi kötü hissettim. Bize haber için canımızı vermeyi öğretmişlerdi. Bütün ezberlerim bozuldu. Daha önce böyle bir ikilemle karşılaşmamıştım sanırım. Haber mi değerliydi, insan mı? Sonuca ulaşmak için fazla düşünmedim. Tabii ki İNSAN değerliydi ve hep öyle olmalıydı.

Pişmanım hakim bey!..

Ve teşekkürler sevgili editörüm, beni bir insanlık suçundan kurtardığın için!..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.