SANATÇI OLMAK ZOR ZANAAT-3

Geçenlerde bir gazete ekinde ünlü tiyatro üstadları bu işi meslek olarak seçmek isteyen gençlere öğütlerde bulunmuşlar. Hepsi de sözleşmiş gibi aynı şeyleri önermişler.

Bence bu önerileri tüm sahne sanatlarıyla ilgilenenlere uyarlarsak sahnede kalite oldukça yükselir diye düşünüyorum.

Genco Erkal , Ali Poyrazoğlu, Göksel Kortay. Müjdat Gezen. Murat Daltaban, Nesrin Kazankaya 'nın önerilerini toparlayıp kendi dilimde yazmaya karar verdim..

***************

Sahneye her çıkışımızda sanki bir daha hiç çıkamayacakmış gibi tüm yüreğimiz ve gücümüzle çıkmalıyız. Yoksa izleyenler bizi hissedemez.

Sanatçı fit olmak zorunda, diyet yapmak zorunda, yüzüne ve saçına da iyi bakmak zorunda?.Zaman zaman zor gelse de mecburuz..

Aslında yıllandıkça sanat dünyasındaki dostlarımz daha güzel oynuyor, daha güzel şarkı söylüyor. Ama vücut ne yazıkki rahat bırakmıyor..Yıpranıyoruz!..

Ne yazık , insanlar genç et görmek istiyor. Kendimize bakmadığımızda bizi sevmeyi bırakıyor hayranlarımız.

Bazılarımız vücut geliştirirken kafa geliştirmeyi unutsalar da sesimiz en büyük silahımız. Uyku da onun en güzel ilacı.

Vücudumuz ve zihin hep açık ve hazır olacak. Beyninin düşündüğü şeyi vücut sahneye uygulamalı.. Yoksa sadece düşünürüz uygulayamayız . Çünkü performans yetmez.

Eline , koluna hakim olmanın yanısıra sahnede kalacağın en az 1,5 saat boyunca yapacağın her türlü kültür fizik hareketlerine dayanabilmek için spor yapmalıyız. Spor bizi diri tutar.

Yeni dönem oyuncuların türkçesini ben sevemedim bir türlü..Üstadlar da sevmemiş olmalı ki ısrarla güzel bir dil üzerinde duruyorlar. Dişlerin arasından tıslar gibi konuşmak nasıl çirkin bişidir allahım.. Harfleri deformasyona uğratıp tercüme gerektirecek kadar bozmak..

Türkçemiz çok güzel bir dil ve güzel bir diksiyon çok şey değiştirebilir. Haber spikeri gibi de olmasın tabiki..

Dizilerde bazı oyuncuların diğerlerinden farklı olmasının nedeni kendi içsel dünyalarını oyunculuklarıyla harmanlamasıdır bence?O nedenle oynadıkları her rolde farklı birine dönüşebilirler? Ya da bazıları gibi her farklı rolde aynı oyunu sergilerler

Bu arada Cem Yılmaz'ın ve de Şahan Gökbakar'ın kitap okumuyoruz açıklamalarından sonra okumadıklarını itiraf eden pek çok sanatçı arkadaşım çıktı.. Hayretler içinde kalıyorum. Çünkü okuduklarımız bize sahnede KDV olarak geri döner. Birikimlerimiz deneyimlerimize çok şey katar. Donanımlı isek sahne çocuk oyuncağı gibi gelebilir. Bilgi herşeyi çözer.

Keşke bir de yabancı dil bilseler?..Çünkü özellikle tiyatrolarda yabancı oyunlar oynanıyor.Telaffuz hataları komik oluyor inanın bana.

Bir de sanatçı kulis arkasında belli olur aslında.. Ne olursa olsun kendi özel sorunlarını kulise taşımaz, etrafına kibar ve saygılı üstelik te mütevazi olursa tadından yenmez.

Günümüzde kapris yapmak herşeyi çözer gibi duruyorsa da aslında sizi bir yere taşımaz. Zor sanatçı olursunuz. O kadar.

Oyuncuların,sanatcıların etrafında genelde bir pohpohlayıcı tayfa oluyor. Her yaptığı iş güzel ,harika, süper,olağanüsti vs vs vs.

Bu tür lafları dikkatli dinleyen. eleştirilere kulak tıkayan arkadaşlarımın doğru yolu bulmaları ne yazık ki zaman alıyor. t

Kulislerine Jennifer Lopez'den daha uzun bir liste talep eden , dolayısıyla içki tüketimi de had safhada olduğu için sahne saatini kaçıran, grubunun taşkınlıklarına hakim olamayan pek çok solist arkadaşım var mesela..

Bence en önemli şey disiplindir. İş ve iç disiplini olmayan sanatçının başarılı olması beklenemez. Sorumluluklarımız o işe "evet" dediğimiz andan itibaren başlıyor.

Sanat tek başına yapılmaz. Beraber güzelleşiriz. Beraber çalıştığımız insanlara saygı göstermemiz lazım. Ben merkezci olmaktan kaçınmalıyız.

Yüreğimizin götürdüğü yere gitsek te zekamızı kullanmaktan kaçmasak iyi olur.

İşte bu kadar!!!

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.