Serkan Kaya... EVİNİN KAPILARINI İLK KEZ AÇTI, AİLESİYLE TANIŞTIRDI!

Serkan Kaya... EVİNİN KAPILARINI İLK KEZ AÇTI, AİLESİYLE TANIŞTIRDI!

Serkan Kaya ile bayram öncesi, konser yorgunluğunu atmak için birkaç günlüğüne inzivaya çekildiği evinde buluştuk. Evinde bizi eşi Ayşegül Hanım, çocukları Destan ve Çağan’la karşılayan Serkan Kaya, “Bu evde kendime kendime ait bir dünya yarattım." dedi..

Bu röpartaj, Kelebek Gazetesi için Tülay Bilgin tarafından yapılmıştır...

 

 Zaman inanılmaz hızlı geçiyor. Son röportajımızı yapalı 2 yıl olmuş.

- Gerçekten nasıl geçtiğini anlamıyoruz değil mi?

 Peki o son sürat geçen 2 yıl hayatınızda neler değiştirdi? Var mı kayda değer gelişmeler?

- Güzel şeyler oldu. Konserler, şarkılar derken ikinci oğlum Destan da ailemize katıldı. 4 kişilik muhteşem bir çekirdek ailemiz var artık. Konserlerimiz hâlâ dolu dolu geçiyor, şarkılarımız seviliyor. Geçen yılbaşında “Tarifi Zor” teklimizi yayınladık, çok sevildi. Allah’a şükürler olsun, yeni albüm için de çalışmalara başladık.

 Geçen hafta Harbiye Açıkhava’daydınız. Üçüncü kez konserinizi izleme fırsatı buldum, yine her anından keyif aldım.

- Çok teşekkür ederim. Benim de üçüncü Harbiye konserimdi zaten (gülüyor).

 Son zamanlarda Harbiye’yi doldurmak, dolduramamak konusunda polemikler yaşanıyor.

- İzninizle ben hiç o polemiklere girmeyeyim.

 O zaman Harbiye Açıkhava konseri sizin için ne ifade ediyor, onu sorayım...

- Harbiye Açıkhava, Türkiye’deki her sanatçı için en prestijli konser alanlarından biri. Tarihi konserlere, performanslara ev sahipliği yapmış bir yer. Ben de Harbiye’deki her konserime aynı heyecan ve istekle çıkıyorum.

 Orada diğer mekanlardan daha heyecan verici olan ne?

- Binlerce insanın aynı anda beni izlemesinin yaşattığı adrenalin ve ortak müzik aşkı... Yemekli-içkili bir yer değil, yani insanlar pür dikkat seni izliyor. Birçoğumuz büyük belediye festivallerinden bu duruma alışık fakat yine de Harbiye başka...

 “Sanatçı kimdir?” desem...

- Sanatçı üretendir; yorumlayabilen, yaşayabilendir. Sanatçının duruşuyla, kıyafetiyle, sanatıyla ilgili kendine has bir tarzı olmalıdır. Çünkü sanatçı, toplum önünde olan örnek bir figürdür. “Sanatçı toplumun aynasıdır” diye boşuna dememişler.

Huzuru doğada buldu

 

RAHATLAMAK İSTEDİĞİMDE BİSİKLETLE TURLUYORUM

 

 İş temponuzda ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?

- Evet. Ailem benim için her şeyden önce gelir. Ben sanatçı da olsam, ilk önce aile babasıyım. O yüzden aileme elimden geldiğince vakit ayırmaya çalışıyorum. Zaten konser haricinde evde vakit geçirmeyi seven bir insanım; bahçede çiçek yetiştirmek gibi hobilerim var.

 Sanatçıların stresli bir hayatı var. O stresi üzerinizden nasıl atıyorsunuz? Bağ bahçe işleri yetiyor mu?

- Evimde kendime ait bir dünya yarattım. O dünya içinde ailem, hobilerim ve yapmaktan keyif aldığım işlerle kendimi dinlemeye, stres atmaya fırsat buluyorum. Bu ara bisiklete merak sardım bir de. Bisiklete binip 1 saat turluyorum. Hem sağlık hem de stres için birebir. O sürede birçok şeyi düşünmeye de vaktin oluyor.

ÇOCUKLAR İÇİN BAHÇEYE 3-5 CİVCİV ALDIM

 Başka...

- Bahçede toprakla, çiçekle uğraşmayı seviyorum. Domates, biber, mısır ektim. 3-5 de civciv aldık, hem çocuklar hem ben eğleniyoruz. Onların büyüyüp tavuk olmasını merakla izliyorlar.

 Civciv...

- Evet... Biz Sivas’ta böyle şeyleri gördük, fakat yeni nesil öyle bir dünyaya doğdu ki... Ellerinde bilgisayar, tablet, telefon; sokaktan da, canlıdan da uzak büyüyorlar. Ben çocuklarımın öyle olmasını istemedim, bir hayvanın büyümesini görsünler dedim. Bahçede ben çiçek dikerken, sebzelerle uğraşırken, onlar da doğayı, canlıları tanıyorlar. Ve buna tanık olmak benim bütün stresimi alıyor.

 Siz Sivaslısınız, eşiniz Trabzonlu. Çocukların dilinden de Trabzonspor-Sivasspor düşmüyor. Peki bu kültür mozaiğinde ailede kimin sözü geçiyor?

- Eşim ve ben, “çocuklar için yaşıyoruz” diyebiliriz. Ben ona büyük bir teşekkür borçluyum aslında... İki çocuğumun annesi olmasının öncesinde hayat arkadaşım. Bizim ailemizde saygı esastır. Birbirimize her konuda saygı-sevgi çerçevesinde anlayış göstermeye çalışırız. Çocuklarımızla ilgili her konuda kararları ortak alırız. Aslında evde eşimin ve çocuklarımın sözü geçiyor diyebilirim.

“GANGNAM STYLE”I HATIRLAYAN MI VAR

◊ Albüm satışı ölçü olmaktan çıktı, artık internet tıklanmaları, sosyal medya takipçi sayısı konuşuluyor. Siz bu değişime ayak uydurabildiniz mi?

- Devir her ne kadar “dijital devri” olsa da o kanallar bir sanatçının canlı performansını dinlemek kadar keyif vermez. Bu zamana kadar dijital medyada birçok şarkı, birçok insan parladı; kimisi kaldı, kimisi söndü. Hatırlarsınız bir ara “Gangnam Style” diye bir şarkı çıkmıştı, dünya çapında milyarlarca kez dinlendi. Şimdi ne şarkıyı söyleyen ortada ne de şarkısı... Hatırlayan mı var? Müzik her zaman vardı, olmaya da devam edecek. Fakat kazanan taraf her zaman sanatçı kimliğiyle üreten, yorumlayan olacak.

◊ Sizin için başarının ölçütü ne?

- Benim için bir sanatçının başarısı, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla değil verdiği konserlerle, şarkılarındaki müzikaliteyle ifade edilmelidir. Başarının ölçütü budur.

◊ Artık herkesin bir YouTube kanalı var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Bu platformu doğru kullanan insanlar da var yanlış kullananlar da. Yetişkin biri ne izleyip izlememesi gerektiğini bilir. Ben çocuklarımız için korkuyorum.

◊ Korkutan ne sizi?

- Bu tarz video platformlarının çok küçük yaşlardakiler tarafından kontrolsüz kullanılması. Tamam, yetkililerin müdahale ettiği bazı durumlar var, fakat çocuklarımız doğruyu yanlışı ayırt edemeden izlediklerinin doğru olduğunu sanıyor ve yanlış şekilde büyüyor.

◊ Bu sürekli tartışılan bir konu. Sizce çözüm ne?

- İçerik üretiminin kontrolden geçmesi gerek. Aksi halde bunun birçok çocuk için ileride kötü sonuçlara yol açacağını düşünüyorum.

◊ Bu olayın izleyici boyutu tabii... Bir de işin çocuk YouTuber boyutu var.

- Çocuklara video kanalı açıp YouTuber gibi yetiştirmek de yanlış. Çocuklar o videonun izlenilmesini, ilgi görmesini bekliyor, istediği sonuca ulaşamayınca da üzülüyor. Çocukta psikolojik bir travma oluşabiliyor. Ben çocuklarımı bu konuda elimden geldiğince korumaya çalışıyorum. Onları teknolojiden soğutmadan, kontrollü şekilde kullanmalarını sağlamak önemli.

◊ Bu konuya, müzik sektöründe büyük tartışmalara sebep olan “YouTube tıklanmaları” ile noktayı koyalım mı?

- Hileli tıklanmalarla ilgili öyle çok derin bir bilgiye sahip değilim. Bugüne kadar dinlenme ya da izlenme satın alayım derdim olmadı. Zaten bu insanın kendini kandırmasından başka bir şey değil ki... İyi bir sanatçıysan, şarkıların sevilmişse, dinleniyorsa; konser bileti ve albüm satışlarıyla bu durum kendini belli eder.

 

Huzuru doğada buldu
 

AMAÇ ŞAŞTI, BAYRAMLAR TATİLE DÖNDÜ

 Kaya ailesinin evinde bayramlar nasıl geçiyor?

- Ses sanatçıları için bayram gibi özel günler genellikle konser demektir, sahnelerde geçer. Ama ben en azından ilk günü, gerektirdiği ritüellere göre geçirmeyi tercih ediyorum. Bayram tebrikleri, ziyaretler... Yani ailemle beraber, hepimizin bildiği bir bayram günü yaşıyorum. Bayramın ikinci günü sahne... Bu yıl da Mersin, Antalya ve Kıbrıs’taki konserlerimle bayramı noktalıyorum.

 Unutamadığınız bir bayram var mı?

- Yaşamayı özlediğim bayram günleri var. Çocukluğumuzda bayram günleri daha samimi, daha sıcaktı. Bayramlıklarımız bir gece önceden yastığımızın baş ucunda ütülü, hazır şekilde dururdu. Sabah babam bayram namazına gitmek için bizi uyandırırdı. Özenle bayramlıklarımızı giyerdik, namaz sonrası da aile, akraba, eş dost ziyaretlerimiz başlardı. Artık bayramlar tatile döndü, amacın şaştığını düşünüyorum. O yüzden “unutamadığınız anılar” derseniz, “yaşadığım o güzel bayram günleri” derim.

 Son olarak Kelebek okurlarına bir bayram mesajı verir misiniz?

- Başta Hürriyet Gazetesi’ne ve Kelebek ailesine, okurlarına, tüm sevenlerime ve bu röportaja vesile olan size nice güzel bayramlar diliyorum. Unutamadığımız en güzel bayram günlerini yeniden aynı samimiyetle yaşamak dileğiyle... Mutlu bayramlar...

 

 

YENİ ALBÜMÜN SÜRPRİZİ: “HATIRAN YETER”

◊ Yeni albümünüzün hazırlıklarına başladığınızı söylediniz biraz önce. O projeden de söz eder misiniz? Hayranlarınızı bu kez nasıl şarkılar bekliyor?
- Bana ait şarkıların yanı sıra sürpriz söz yazarları ve bestecilerin eserleri yer alacak. Bir de hayranlarımdan gelen yoğun istek üzerine, hepimizin bildiği eski bir şarkıya yer vermek istiyorum.

◊ Hangi şarkı o?
- Rahmetli Yılmaz Tatlıses ve Ahmet Selçuk İlkan ağabeyin “Hatıran Yeter”i... İnşallah o şarkıyı da albümde seslendireceğim. Şimdilik bu kadar söyleyeyim. Albümümüzü kasım ayına yetiştirmeyi planlıyoruz.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.