"ŞİKİ ŞİKİ BABA" KİMİN BESTESİ?

KUNDURA’MA KUM.. YERİNE SİNEMA DOLDU

Ufacık tefeciktik, Beykoz’da bir avuç gençtik.. Tek eğlencemiz; sinema idi.. Sayayım hele;

Meşhur ahırdan bozma Zafer Sineması.. Kışlık..

Sonra vapur iskelesinin karşısındaki yazlık..

Beykoz Ortaokulu ve Askerlik Şubesi’ne giden yoldaki yazlık Bahar..

Bunların üçü nurlar içinde uyusun rahmetli Ali Pekkan’a aitti (evet evet Semiramis-Ajda Pekkan kardeşlerin öz be öz amcaları)

Sonra; Yalıköy’ü Çayır’a bağlayan ara kestirme sokaktaki yazlık..

Veee fabrikamızın.. Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın içindeki kışlık sinema..

Gündüzleri kundura işçilerinin yemekhane olarak kullandıkları salon geceleri sinema olarak Beykozlulara hizmet ederdi.. Yabancı film gösterirdi.. Koşa koşa giderdik..

Daha sonra bir de Akbaba’da açılmıştı bir kışlık daha.. Dönemin seks filmlerini gösterirdi.. Akbaba gibi muhafazakar bir yerde tutunamadı ve kapandı..

Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası; biliyorsunuz uzun zamandır film seti olarak kullanılıyor.. Ve sevgili Cengiz Semercioğlu’ndan öğreniyoruz ki; içine bir sinema salonu açılmış.. Bir de tiyatro salonu geliyormuş.. Cengiz anlatsın:

“Beykoz Kundura’da yeni açılan sinema salonu Kundura’yı sahibi Serpil Yılmaz, mimar ve yardımcılarıyla birlikte gezdik.

Bu sefer de Beykoz Kundura’daki 220 kişilik sinema salonunu tamamlamışlar.

Yine tarihi bir binanın içinde, fuayesi, girişi, salonuyla kendine has bir sinema salonu ortaya çıkmış.

Vizyon filmleri gösterilmeyecek burada...

Özel gösterimler, küçük galalar, dizilerin ilk gösterimleri gibi etkinlikler düzenlenecek.

Bu yaz, “Bir Yaz Gecesi Sineması” adı altında açık havada film gösterimleri yapmışlardı Beykoz Kundura’da...

Bu tür etkinlikleri kış sezonunda da bu sıcak salona taşıyacaklar.

Eylül ayında düzenleyecekleri küçük bir davetle açılışını yapacaklar buranın.

2019’da ise sürprizin büyüğü gelecek ve yine tarihi dokuda çok güzel bir tiyatro salonu açacaklar..”

Sayın Serpil Yılmaz; çocukluğu ve gençliğinin ilk dönemi Kundura’nın sinemasında yabancı filmleri izleyerek geçmiş biri olarak.. Açılışınızda mutlaka bulunmak istiyorum.. Söyleyeyim..

+ + +

ŞİKİ ŞİKİ BABA KİMİN?

Kanal D’de D Magazin Yaz’ı izliyorum.. Daha doğrusu ekranda o açık.. Ara ara gözüm takılıyor.. Birden baktım Kemal Sunal filmlerini unutulmaz şarkısı diye” Şiki Şiki Baba” çalmaya başladı..

Durmuş Çiğdem adını bir zamanlar Türkiye’ye yazdıran şarkı için sunucu kızımız demez mi

‘Ümit Besen’in söz ve müziğini yazdığı, Ferdi Tayfur’un meşhur ettiği şarkı..’ diye..

Yani bu kadar mı sallanır?.. Hiç mi bir araştırma yapılmaz?.. Ayıptır söylemesi sevgili Bektaş Türk benim için ‘Müzik Dünyasının Google’ı’ demiş..

Valla tevazu göstermeyeceğim ama öyleyim.. Ya 70’li 80’li yılların şarkıcıları ve müzikleri ile ilgili bir şeye mi takıldınız mı?..

Açın bir alo deyin.. Ne biliyorsam anlatayım o an size..

Nurlar içinde yatsın sevgili Durmuş Çiğdem’in kemikleri hala sızlıyordur..

+ + +

DERYALI GÜNLER

Derya Baykal: Şimdi seninle de bi şey yapacağız..

Turgay Başyayla: hahahaha!

Derya: Hatta öyle bi şey yapacağız ki eve gidince karınla da aynı şeyi sen yapacaksın

(Derya, Turgay’a aslında bebek patiği yapmasını öğretiyordu!)

+ + +

YAPARSIN AŞKIM

İlker Ayrık: Kocanıııızzzzz kaaaaaç dakikadaaaa boşaltır!

Kadın Yarışmacılardan biri:  Neyi?

İlker: İlk kez cevap veremedi, sustu!

(İlker, yarışmacı kadınları, yarışmacı erkeklerin bellerine bağladıkları şişelerdeki bilyeleri ne kadar zamanda boşaltacaklarını tahmin etmeye çağırıyor)

+ + +

MUHABİR GEÇİNEN ZAT

Gülben Ergen (oğullarıyla birlikte Bodrum’da çocuklarının babası Mustafa Erdoğan’ın gösterisini izlemek üzere bekliyor)

Ve bir MUHABİR yaklaşıyor: Falanca Bey’le ilişkiniz konusunda ne diyeceksiniz?

Benim muhabirim olsa o an kovulmuştu..

Gülben: Ehem şey.. Bunları daha sonra konuşmasak..

Yok muhabir ısrarlı; ille de cevap alacak.. Milli Kahraman ilan edilecek.. Sonunda nasıl oluyorsa oluyor, pes ediyor ve susuyor..

İlk kez Gülben’in yanında yer alıyorum.. Zamanında bir balıkçıdan çıkarken Hülya Avşar da yanında küçücük kızı Zehra ile aynı durumla karşı karşıya kalmış ve soruyu soran muhabiri dövülmekten beter etmişti..

O zaman da Hülya’nın yanında yer almıştım..

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.