Sılaİ Hakkında merak edilenleri de Kelebek okurlarıyla paylaştı.

İkinci albüm, alınan ödüller... "Artık şarkıcı oldum" diyebiliyor musunuz?

- Hayır. Bu çok uzun bir yol. Daha o yolun başındayım. Bu benim ikinci albümüm. Ama yapacak çok işimiz var. Ben de azimli ve kararlıyım.

Biliyorsunuz bir yaz albümü furyası var. "Bu yılın yaz albümünü ben yaptım" diyebiliyor musunuz?

- Albümlerin mevsimsel zamanlamaları olduğunu zannetmiyorum. Güzel şarkılar her mevsim güzeldir. Aşk da, ayrılık da her mevsim yaşanır. Dolayısıyla bunlar hayatımızda hep olan şeyler. O yüzden ben şarkıları mevsimlere bölmüyorum. Yaz albümü diyenleri de bir yandan algılıyorum. Daha hareketli şarkılar yazın, insana kendini iyi hissettiriyor. Ben de havalar ısınınca biraz daha hareketli şarkılar dinlemeyi seviyorum. Ama bu benim çok takıldığım bir konu değil.

Sizin şarkılarınızı dinlediğim zaman, çok uykusuz geceler geçirilmiş gibi geliyor bana. Bu şarkı sözlerini yazan kadın çok sabahladı mı?

- Evet, doğru. Ben zaten uyku problemi yaşayan ve çok uyumayı da sevmeyen biriyim. Hem gece hem de gündüz yaşıyorum. Saat 5'te de yatsam, sabah 8'de kurulmuş saat gibi uyanırım. Bu beni çok yormuyor, ritmim alıştı. Dediğim gibi oturup, düşünüp, yazıp, sohbetler edip, dinlediğim hikâyelerden esinlenip gecelerimi geçiriyorum. Gündüzlerimi de gündüz tadında yaşıyorum.

Ama bu kadını duyguları uyutmamış bence...

- Uyutur mu hiç! Öyle bir durum oluyor tabii.

Düşünceleri kağıda dökmek için biraz da yaşamak, hissetmek gerekmez mi?

- Aslında hepimizin yaşadığı şeyler ortak. Sizin ayrılığınızla, benim ayrılığım arasında hiçbir fark yok.

ERKEKLER BANA KOLAY YAKLAŞAMAZ

Bu albümle daha bir 'kadın kadın' Sıla var karşımızda. Bu bir imaj çalışması mıydı, yoksa hayatınızda bir şeyler mi değişti?

- Bir imaj çalışması değildi. İlk albümde bere, şapka vardı. Bu albümle onları fırlattım attım! Saç rengim değişti. Ama çok ciddi bir imaj çalışması yok. İlk albüm insanlara merhaba albümüydü. Tanışmış olduk. İkinci albümde ben biraz daha kendimi öne çıkarmış oldum. İlk albümü imaj olarak çok önemsemedim, şarkılarla ön planda olmak istedim. Şarkıların beğenilmesi çok daha önemliydi.

Fakat bir yandan da gayet mesafeli ve ciddi görünüyorsunuz. Bu durumunuz erkekleri korkutuyor mu?

- Evet, bana yaklaşamazlar. Ama bu durum, yaşadığım şeylerin bana oyunu. Tek başıma yaşıyorum. İstanbul'da 10 seneyi atlattım. Öncesinde de yedi sene ailemden ayrı okudum. Bunlar ekstra sorumluluk getiriyor. Bu da zaman içinde bir zırh giydiriyor insana. İlk zamanlarda bana soğuk diyenlere çok rastladım ama bu zaman içinde değişiyor. Bir de ben hemen samimi olan insanlardan hoşlanmam. Hep "Altında bir şey var mı" diye sorarım ve genelde de altından bir şey çıkar. Yoktan samimiyetlere yokum.

Bir şarkınızda çocuklar kadar masum olduğunuzu söylemişsiniz. Gerçekten çocuklar kadar masum musunuz?

- Herkes kadar! Hepimiz çocuklar kadar masumuz. Aynı zamanda da hiçbirimiz masum değiliz.

"Bana Biraz Renk Ver" diyorsunuz albümde. Size biraz renk verecek bir adam çıktı mı karşınıza?

- Çıktı. Yıllar içinde ara ara çıktı. Matlaştıran da parlaklaştıran da çok oldu!

Şimdilerde var mı peki?

- Şu aralar hayatımı en çok renklendiren şey konserler. Beraber hep bir ağızdan, dört duvar arasında yazılan ve onları yıkan, beraber söylediğimiz şarkılar. Bundan daha güzel renk olamaz.

Aşk istemez mi insan?

- Havalar güzelleşti insan istemez mi!

Bugüne dek kendinizi korumak adına bir zırha büründüğünüzü söylüyorsunuz. Şimdi size yaklaşmak isteyen daha çok erkek olacak. "Nasıl baş ederim" gibi endişeleriniz var mı?

- Ben açıkçası öyle bir şeyle hiç karşılaşmadım ama dediğiniz doğru. İnsanda bir şüphe uyanabilir ama bu karşınızdaki insanla da çok bağlantılı. O tip insanlar zaten benim yanıma yaklaşmıyorlar.

İLİŞKİLERİMDE ÇOK SABIRLIYIM

İlişkisi için mücadele eden bir kadın mısınız?

- Ben çok sabırlı biriyim. Hayatın her döneminde bunu yaşıyorum. Sabrın çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanların kredisi bende 1'den değil, 10'dan başlıyor. Karşımdaki insan eksildikçe o kredilerden kesmeye, bölmeye başlıyorum. Biliyorum ki, kaybetmek çok kolay kazanmak ise çok zor. Ben de kazanma yanlısı biriyim.

Sabrınız ilişkilerde size başarı getirdi mi?

- Başardığım zamanlar da oldu, başaramadığım zamanlar da.

YATAKTA AYRI GAYRI OLMAZ

"Sevişmeden uyumayalım" sizin için sadece bir şarkı sözü mü, yoksa gerçekten "O yatağa küs girmeyelim" diyenlerden misiniz?

- Vallahi "sevişmeden uyumayalım" tabii ki sadece bir şarkı sözü değil. Benim orada altını çizmek istediğim aslında, "anlaşmadan ölmeyelim"di. Ben hiç kimseyle küsemeyen bir yapıya sahibim. Zaten üç günlük dünyada niye birbirimize küselim! Bir zeytin dalıdır aslında "sevişmeden uyumayalım". Hangi anlamda almak isterseniz o anlamda alırsınız. Büyüklerimiz söyler ya; yatakta ayrılık gayrılık olmaz diye. Sonuçta yattığınız yatağı paylaşıyorsunuz. "Allah bir yastıkta kocatsın" derler. Küslüğe karşı olduğum için yazdığım bir şarkı.