Suzan Kardeş... 30 YILDIR HIDIRELLEZ!

Suzan Kardeş... 30 YILDIR HIDIRELLEZ!

Üç şehirde, Hıdırellez Bayramı’nı şarkılarıyla kutlayacak olan Suzan Kardeş’in konser serisi bugün başlıyor. Suzan Kardeş ile yeni projesi Hıdırellez ve yaşam üzerine konuştuk.

“Beni hem müzisyen hem de oyuncu konumuna getiren ana mesleğim makyözlüktür.

Oyunculuk ve şarkıcılık kendime sonradan eklediğim şeyler oldu.

Sorsanız hepsi de yapmaktan çok keyif aldığım işler.” Suzan Kardeş’in on parmağında on marifet var. 

30 yıldır kutladığı Hıdırellez Bayramı’nı bu sene üç farklı kente taşıyor.

İstanbul’da bugün Mask Beach Beylikdüzü’nde başlayacak olan “Suzan’ın Hıdırellez Bahçesi” kutlamaları 5 Mayıs Perşembe günü İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Park fuar alanında, 6 Mayıs Cuma, Edirne Keşan Belediyesi Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak.

Ayrıca Sezen Aksu’nun Kardeş’e doğum gününde hediye ettiği şarkı da 6 Mayıs’ta dinleyicilerle buluşacak.

- “Hıdırellez” sizin için ne ifade ediyor?

İnsanların baharı kutlama biçimidir. Her ülkede farklı tarihlerde, farklı ritüellerle kutlanır.

Kutlamalar mayıs ayı içinde 10-15 gün kadar sürer.

O kadar önemli ki. Çiçek açmış, bahar gelmiş, yağmur yağmış. Onu kutluyor, eğleniyorlar.

Bir yıl sürecek bir mutluluğu istemek gibi. Hayatta acılar, ölümler var ama ben mutlu olmak istiyorum.

O gün şans, umut, bereket diliyorum.

30 YILDIR HIDIRELLEZ...

- Hıdırellez Şenlikleri’nde nasıl sürprizleriniz olacak?

Ben Hıdırellez kutlamasını sistemli olarak 30 yıldır aralıksız yapıyorum.

Şarkı söylemeye başladıktan sonra sesimizi kitleye duyurduk.

Bu sene yüz binlere ulaşıyoruz. Antalya’da gerçekleştirdiğimiz kutlamalara da binlerce insan gelmişti.

Bunlar bizi güçlendirdi, mutlu etti. Bu yıl ekim, kasım gibi boş vakitlerimde Hıdırellez keselerimi yapmaya başladım.

Bu sene yaklaşık 5 bin tane kese dağıtmayı hedefledik.

Keseleri satın almak isteyenler oldu, online satışa da koyduk.

Keselerin içinde bereket kesesi, ateş ve sağlık bilekliği var.

Bu yıl bir ayağımız İzmir’de olacak. 2019 yılında UNESCO’nun bizi gördüğü gibi uzun zamandır Neptün Soyer de etkinliklerimizi takip ediyormuş.

5 Mayıs’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de ikramlarıyla Hıdırellez’i fuar alanında yapacağız.

Ardından Edirne Keşan’a gidiyoruz. Büyük şehirlerde bu tarz kutlamaları unutuyoruz ama Trakya bundan vazgeçmez.

Onların Hıdırellez’in yanı sıra, Babafingo, Dallık, Bahar kutlamaları da var.

Biz  “Suzan’ın Hıdırellez Bahçesi” olarak oraya gideceğiz.

Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu çok ilgilendi.

Bizim keselerimizi ben yapıyorum ama onlar da Keşan’ın kırmızı renkli özel bir kumaşından kendi keselerini hazırlıyorlar.

Keşan’da ilk gece Serkan Çağrı olacak, Hıdırellez ateşini o yakacak.

İkinci gece de biz İzmir’den oraya geçeceğiz çünkü 6’sı gecesi Hıdırellez 00.00’da bitiyor. 

- Bayramda Hıdırellez eğlencesine katılım yoğun olur mu?

Açılışı 3 Mayıs’ta İstanbul Mask Beach’te yapıyoruz. İnsanlar tatile gidecek ama biz bu riski göze aldık.

İnsanlar üç saat boyunca dertlerini unutup eğlenecekler.

Bildikleri duaları okuyacaklar ve her şeyin iyi olmasını dileyecekler.

O üç saatte kendin için bir şey yapmış oluyorsun. Ve o sırada eğer iyi bir insansan başkaları için de iyi bir dilek tutup işe yarayacaksın?

MUTLULUK, BEREKET, BARIŞ...

İnşallah bu Hıdırellez’de yedek birer maske getirip onu da ateşe atsınlar diyorum.

Bitsin artık bu koronavirüs. Böylelikle benim o çizdiğim hayaller gerçekleşmeye başlıyor.

“Suzan’ın Hıdırellez Bahçesi”ni herkese duyurmak istiyorum.

Belki bu pandemi gibi bütün dünya bizim dileklerimizi, kutlamalarımızı duyacak.

Benimki bereket, mutluluk. Bir barış mesajı var bunun altında.

İnsanların bir arada olması, iyi niyetlerin ve güzel dileklerin çoğalmasıyla ilgili.

Hıdırellez içinde bütün geleneklerden bir parça taşıyor; ateş, su, salıncak, ısırgan otu, sağlık bilekliği, bereket kesesi ve güzellik yumurtası.

O gün ayrıca mayasız hamur yenir; bir de gül var. İnanıyorum ki bunu ilerleyen yıllarda başka ülkelerde de yapacağız.  

- Türkiye’nin en büyük derdi nedir sizce?

Şu anı düşünürsem bence pandemi. Pandemi hayatlarımızı felç etti, kısıtladı.  

- Müzik yasağı da devam ediyor!

Müziğin olduğu yerde hayat vardır. Her sahne ayrı bir hikâyedir benim için.

Eskisi gibi konser yapamıyoruz. Bu durum benim sahnelerimi de etkiledi.

Sadece kendim için değil, birçok müzisyen geçim derdine düştü. Bir an önce bunlar geride kalsın istiyorum. 

- Yeni projeleriniz var mı?

Normalde benim albümlerim her yıl ya yılbaşında ya da Hıdırellez’de çıkardı.

Benim bir hayalim de Sezen Aksu şarkısı seslendirmekti.

Sezen Aksu bana doğum günümde bir şarkı hediye etti.

Mayıs’ta şarkı dinleyicilerle buluşacak. Bunun için çok heyecanlıyım.

Düzenlemesini de Okay Barış, mix’ini Murat Bulut, mastering’ini de Çağlar Türkmen yaptı.

İlk kez pop şarkı seslendirdim. “Sezen, ben okuyamam” dedim, o da bana “Neden okuyamayacaksın, ben varım senin karşında” diye cesaret verdi.

Daha sonra da “Öyle bir okuyacaksın ki benim müdahale etmeme gerek kalmayacak” dedi.

Ve öyle oldu ama Allah da öyle bir nasip etti ki, tamamen tesadüf, her kayıtta Sezen Aksu da orada oldu. “Ben bir okuyayım kötüyse ona dinletmeyeyim” diyordum, bir bakıyordum Sezen orada.

Kaynak:cumhuriyet.com.tr / Öznur Oğraş Çolak

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.