TÜRK HALKININ YÜZDE 60'I "DENİZ YILDIZI"DIR!

Deniz yıldızı denildiğinide aklınıza ne gelir.. Zarif, narin bir deniz hayvanı değil mi?.. Değilmiş! Yeni öğrendim.. Deniz yıldızı; obur bir hayvanmış.. En çok yumuşakçalarla beslenirmiş [bu durumda hayvanat bahçelerinde, deniz yıldızlarının bulunduğu akvaryumların camına; deniz yıldızlarına 'Aldo Maldo vermek yasaktır' diye mi yazmalı acaba] Şaka! En çok da midye ve istiridyelerle beslenirlermiş.. Eskiden balıkçılar yakaladıkları deniz yıldızılarını ikiye bölüp suya atarlarmış. Ancak yapılan araştırmalar ikiye bölünen bir deniz yıldızının her iki parçasının da kopan kısımlarını tamamlayarak zamanla iki yeni deniz yıldızı haline geldiğini ortaya koyunca, bu hareketin çok hatalı bir yol olduğu anlaşılmış..

Ekranda iki yıla yakındır hafta içi her akşam, haber öncesi yayınlanan bir dizi var: 'Deniz Yıldızı..' Anlaşılan; tehlikeyi önceden sezenler, ilk bölümleri izledikten sonra o bölümleri parça pinçik edip suya atmışlar ama 'deniz yıldızı' gerçeğini bilmediklerinden deniz yıldızları çoğala çoğala bugünlere gelmiş dayanmış.. Ama ben dayanamadım arkadaş! 404. bölümünü izledim geçen gece.. 404 deyince akla meşhuuur yapıştırıcı gelir ya.. Bu bölüm de işte öylesine yapış yapıştı ki; hemen reyting listelerine bir göz atmak zorunda hissettim kendimi.. Ana! [bu 'ana' Çocuklar Duymasın'daki Haluk tonlamasıyla okunacak..]

Fox TV'nin ayrıcalığı ne?

Evet; hafta içi listelerde 'Deniz Yıldızı' sürekli ilk 5'te.. 2. olduğu bile görülmüş.. Bu durumda aklıma ilk gelen söz; Aziz Nesin'in unutulmaz sözü oldu:

'Türk insanının yüzde 60'ı aptaldır..'

Bu yazı nedeniyle bu sözü pek çok kişi ve kuruluşun tepkisini alacağımı bile bile şöyle değiştirdim:

'Türk insanının yüzde 60'ı deniz yıldızıdır..'

Diziyi böylesine baş tacı ettiklerine göre.. Ama itiraf etmeleyim ki (!) müthiş dersler çıkardım diziden.. Ve hemen magazinkolik.com okurlarını da bilgilendirmek istedim izlemediklerini düşünerek..

Önce bir not! Fox TV ve dolayısıyla gazetelerin TV sayfalarına göre dizinin başlama saati: 19.00.. Yalan.. 19.15'te başlıyor..15 dakika bir önceki bölümün özeti veriliyor. Reklamla birlikte 19.20'de yayına giriyor.. 20.30 civarı eziyet.. pardon dizi bitiyor.. Bu arada 'reklam' dedim de.. Fox TV'nin ayrıcalığı nedir Allah aşkına.. Tüm TV kanalları yeni RTÜK yasası uyarınca reklama girdiğinde.. Ekranın sağ alt köşesinde dakikası ve seniyesi ile programın başlama zamanını duyururken, Fox TV'de aynen şöyle yazmaktadır: 'Az Sonra'.. 'Şimdi..' Yemezler.. RTÜK uyuma..

Diziden çıkartılacak dersler

Evet geliyorum şimdi diziden çıkardım derslere.. Aman iyi okuyun, kulağınıza küpe edin.. Bir yerlere not edin.. Mutlaka bir gün karşınıza çıkacaktır..

-Üniversiteli biri erkek biri dişi iki öğrencisiniz.. Birlikte yaşamaya karar verdiniz.. Emlakçılar, mutlaka 'evlenme cüzdanı' soracaklardır ancak gecekondu sahiplerine giderseniz 'Bana ne yaaa.. Kirayı zamanında verin, evde naparsanız yapın' yanıtını alacağınız için hiç zorlanmadan bir gecekondu sahibi olabilirsiniz.

-Bu arada ev aradığınızı duyan en yakın arkadaşınız; ev alabilmeniz için gereken 50 bin lirayı bulmak için hemen üniversite bahçesinde mendil açar.. Hoş sonuçta 50 bin TL yerine 50 TL toplar ama umudunuzu kesmeyin.. Bir gün mutlaka o para toplanacaktır..

-Eşya mı? Dert etmeyin.. Doğruca bit pazarına.. Hatta pazarlık yetenekleri güçlü en yakın arkadaşlarınızı da yanınıza alın. Örneğin mandal sepeti mi alacaksınız? Pazarlıkçı arkadaşınız 5 liralık sepeti 3 liraya indirmeye çalışır, adam indirim yapmayınca 'O zaman ben de bunu para vermeden alıp gidiyorum' diyebilir, satıcı da bi korkar bi korkar 'Allah belanı versin' der ve böylece 'evin ilk eksiği' tamamlanır.

-Gecekondu dedim de.. Gecekonduda mı oturuyorsunuz? Okulda kendinizi mutlaka zengin bir muhitte oturuyormuş gibi tanıtın.. Oturduğunuz evden de, muhitten de, ailenizden de utanın.. 'Allah kahretsin kaderin böylesine' deyin.. Yararını göreceksiniz (hoş benzeri bir durum da 'Adını Feriha Koydum' dizisinde yaşanmıştı ya neyse..)

-Günlük yaşamınızda bol bol bela okuyun.. Yok yok bırakın 7 mahalleyi, size bile zararı olmaz.. Tam tersine rahatlarsınız..

-İki kızsınız.. Pastanede oturuyorsunuz.. Aaaa; tanıdık bir kız arkadaşınızın sevgilisi, başka bir kızla gelmez mi?.. Yetmezmiş gibi şapur şupur öpüşüp koklaşmaz mı?.. Hemen cep telefonu ile resimlerini çekin.. Ertesi gün de aldatılan arkadaşınıza iki cep telefonu karşılığında satarsınız.. Vallahi iyi ticaret..

-Üniversitelisiniz.. Üstelik tp öğrencisi.. Ne yapacaksınız dersleri.. Bütün günü cafede geçirin. Nasılsa sınıfta kalmak gibi bir derdiniz olmayacaktır.. Haaa hangi cafe mi?.. Moda Cafe.. Dizide.. Kahramanlardan çok adı geçen cafe.. Açık bir reklam.. RTÜK uyumaya devam.. Gerçi dizide gösterilen cafe'nin Moda olduğunu sanmıyorum, çakma bir cafe ama.. Moda Cafe diye beyinlerimize öyle bir kazındı ki.. Ankara'da böyle bir cafe var.. Nerede mi?.. Türk halkının yüzde 60'ı da tembel galiba.. Açın net'te bulun bana ne yaa!

-Nişanlınızla aynı şirkette çalışıyorsunuz.. Siz (bayan) sekretersiniz, nişanlınız da ayak işlerine bakıyor.. Ankara'nın mafyacık patronu nişanlınızı kötü işlerine mi alet etmek istiyor.. Hemen üzerine yürüyün patronun.. İttirip kaktırın.. Merak etmeyin sizi kovmaz, 'Bir hafta izinlisin git kafanı topla da öyle gel kızım' der..

-Patron tarafından kötü işlere alet edilmeye çalışılan damadın; kaynanası mısınız?.. Damadınızın bu durumdan kurtulması için hemen büyücüye gidip, büyük yaptırın, muska yazdırın. Oğlan hemen eski haline dönecektir..

-Sizi aldatan kocanızdan mı boşanacaksınız.. Tuttuğunuz avukata hiç boş yere dil dökmeyin.. O sizi değil, yakınlarınızı dinleyip ona göre hareket edecektir (bu avukat acilen barodan bi fırça yemeli..)

-Sevgilinizi mi aldatacaksınız?.. Aldatın.. Sonra da 1001 yalan söyleyin.. Yalan çok güzel bi şeydir. Sevgiliniz sizi hemen affedecektir. Bu arada; en yakın akrabanızın aldatıldığını açık açık hissettiniz.. Durun canııımmm; 6 ay kadar bekleyin, ondan sonra akrabanızı uyarın.. Gerçi akrabanız gene sizi ciddiye almayacaktır ya..

-Akrabanınızın aldatıldığını nasıl mı hissettiniz?.. Akrabanızın sevgilisi ile aynı cafede oturuyorsunuz.. Sizin yanınızda da sevgiliniz var.. Bir ara çay kaşığını düşürünce almak için yere eğildiniz.. Ana! (Çocuklar Duymasın'daki Haluk gibi).. Akrabanızın sevgilisi ayaklarıyla, sizin sevgilinizin ayaklarına sürttürüp duruyor.. 'Amaaan canııım, kaşıyordur' deyip geçin!

-Katilsiniz.. Bir şekilde polise kendinizi 'ölü' olarak yutturmuşsunuz.. İki üç hafta sonra kaçıp gittiğiniz yerden dönün.. Ama mutlaka sakal bırakın ve bir de şapka takın.. İnanın anneniz bile sizi tanımayacaktır..

-Katilsiniz.. Paraya ihtiyacınız var.. Bir şekilde annenizin, bir otomobil alacak kadar para biriktirdiğini ve onu da çaldırdığın öğrenince.. Zaten yatalak olup, tekerlekli sandalyeye mahkum olan (bu arada tüm tekerlekli sandalyede oturmak zorunda kalan insanlarımızın affına sığınıyorum..) annenizin gırtlağına sarılın ve 'Öldürürüm seni ulennnnn' diye haykırın. Anneniz çok korkacaktır.

-Artık gittiğiniz erkek doktorlara da temkinli yaklaşın.. İri yarı, güçlü kuvvetli, üstelik Tıp'ta hocalık yapan doktorumuz, zamanında hemşiresini becerip, bir çocuk peydahlamış olabilir.. Benden söylemesi (Bu arada demek ki doktorlar bu diziyi izlemiyor.. Yoksa çoktan Ankara'da yürüyüş yapmışlardı bile..) malum dizilerdeki ota boka sinirlenip yürüyen bir sürü meslek grupları var ya..

Orhan Kemal yaşasaydı!

Ohhhhh Tanrım; bitti çok şükür.. Kanal D'ye döndüm.. 'Hanımın Çiftliği' ekranda.. 64. bölüm yayınlanıyor.. Orhan Kemal yaşasaydı.. 'Hanımın Çiftliği' yerine 'Hanımın Yıldızı' diye bir ESER mi yazardı kendi kendime sormadan edemedim doğrusu..

'Deniz yıldız'sız bir yaşam dileğimle.. Sevgimle.. Saygımla..

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.