“İnançlı biriyim”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de inançlarının çok kuvvetli olduğunu söyleyen Yavuz Seçkin “Çocukluğum geliyor aklıma. Hatırlıyorum annem bizi duaları öğrenmemiz için 2 aylık bir kursa göndermişti, iyi de oldu. Annem hacıdır ,çok dua eder. Sürekli uyarır "aman oğlum kimseyi kırma ağzını bozma" diye. Oğlum Bak Git”te hafif argo vardı son sahnede orada sarı kartı yedik annemden. Çocuklarımı da öyle yetiştirdim inançlı çocuklardır çok dua ederiz inanırız.” dedi.

“Annemin patates tedavisi işe yaradı”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Meslek Lisesi’nde okurken kör olma tehlikesi geçirdiğini anlatan Yavuz Seçkin annesinin tedavisi ile düzelmiş. “Çok ilginç. Kör olduğumu zannetmiştim lisede iki gün. Annem patates koydu gözlerim görsün diye. Kaynak atölyesinde gözlük takmadığım için oldu. Ne maskesi takacağım dedim, kaynak kaçtı. Korktum sadece. “ diyerek anlattı.

“Dükkanıma gelen müşteri boş çıkmazdı”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de ünlü olmadan önceki hayatını anlatan Yavuz Seçkin’in hediyelik eşya dükkanına gelen bir şey almadan çıkamazmış. “Gültepe’de hediyelik eşya dükkanım vardı. Özel bir tarzım vardı kaşla göz arasında satardım. Şakayla karışık. Tahtakale’den mal alır satardım, sermayem kısıtlıydı satar yine alırdım. 12 yıl 8 metrekare dükkanda çalıştım.” diyerek paylaştı. 

“Hıncal Uluç’un hayatımdaki yeri ayrı”

Katıldığı yarışmadan sonra değişen yaşamını İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de anlatan Yavuz Seçkin’in hayatında duayen gazeteci Hıncal Uluç’un büyük katkısı olmuş. “Bir günde bir yarışmayla değişen bir hayat ve çevre. Yarışmadan döndükten sonra Gültepe’de halk kahramanı gibi karşılandım. Fotokopi çekiyordum adama "dün yarışmadaki sana çok benziyordu" diyordu. Çok zaman aldı ben olduğumu anlamaları.  Birkaç programa çıktıktan sonra orada duramadım. Hıncal abinin hayatımda kritik dönemlerimde çok katkısı var. Benim abim Hıncal abinin evine uydu sistemleri  müzik sistemleri yapıyordu, ben de yanında çırak olarak gidiyordum. Abim benim kardeşim çok yetenekli diyordu Hıncal abi beni çağırdı, Tele Pazar’a aldı skeçlerde oynamaya başladık. Bazen kızıyor bana "çıktığın yerlerde söylemiyorsun" diye.” Diyerek anlattı.

“Saçlarım Selçuk Yula gibiydi”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de saçlarının dökülmeden önce hayran olduğu futbolcu Selçuk Yula gibi olduğunu anlatan Yavuz Seçkin  “O zaman Motor Meslek lisesindeydim. Yürüyüşüm tavırlarım koşuşum saçlarım Selçuk Yula gibiydi. 22-23 yaşında döküldü saçlarım, permadan yandı.  Bakırköy’de bir kuaföre gitmiştim. Saçlarıma perma yapmıştı 19 yaşında. Sarı saçlarım vardı. Yandı saçlar ondan sonra olmadı. Break dansçı olmak istiyordum, break dans zamanı çok döndüm. Selçuk Abi’nin heykelini yaptım resimden, evde muhafaza ettim. Yıllar sonra karşılaştığımda "seni çok seviyorum abi" dedim ,o da "bende seni seviyorum kardeşim" dedi.  Daha sonra abi kardeş ilişkimiz devam etti  Allah rahmet eylesin. Her ölüm acı veriyor yapacak bir şey yok anılarla yaşıyoruz anıyoruz Selçuk abiyi. Selçuk Yula düşüşü vardı, maçta onun gibi düşerdim. Benim için hala bir numara bir insan. “diyerek anılarını paylaştı.

“Reha Muhtar arayıp, Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu’na şaka yapmamı istedi”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de ünlü isimlere yaptığı şakaları anlatan Yavuz Seçkin bir gece Reha Muhtar’ın  telefonuyla uyanmış, Muhtar, Yavuz Seçkin’den Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar’a şaka yapmasını istemiş . “O şaka çok konuşuldu, Reha Abi hakikaten çok şakacı. Bir gece önce arayıp şakayı yapmak istediğini söyledi. Telefon çaldı açtım, “Alo ben Reha ne yapıyorsun? dedi. Hangi Reha dedim “Muhtar” dedi. Yarın Ahmet’le Erman’a canlı yayında şaka yapacağız, seni arayıp bağlayacaklar,  sen Fatih Terim ol dedi. Güldü kapattı. Ben bunu ciddiye almadım gecenin ikisinde bilmediğim bir numara aradı. Bana da şaka teşebbüsleri oldu ama kanmadım. Ertesi gün çok hastayım ses mes gitmiş bende ama Fatih Terim’in o buğulu sesi vardır ya öyle. Aradılar. Ben bir panik, altta bir yazı yayına aldılar beni Fatih Terim diye. Şakanın sonunda Ahmet Çakar “çok pis yedim” dedi. Erman Toroğlu “bu Fatih değil ya. “ dedi. "diyerek anlattı.

“Otoriter bir babayım”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de ailesinden de bahseden Yavuz Seçkin “Oğlumda Kıvanç tipi var. Karım Dicle sağ olsun benim hayatımın en güzel yılları günleri Dicle ile. Şanslı bir erkeğim böyle özel ve numune gönderilmiş bir kadınla hayatımı birleştirdim. Çok dua etmiştim Allah’ım bir gün bende güzel bir evlilik yapayım çok mutlu olayım diye. İlk denemem biraz sıkıntılıydı, çok istemiştim. Dicle’nin çok narin bir ruhu var. O narinlik zariflik ruhuna yansımış.  Çocuklarımla çok netim. Kızarlar bazen bana kızarım uyarırım yapmamalarını isterim. Otoriter tavrım vardır. Çocuklarıma örnek olan bir hayat tarzını seçtim. Orda burada görünen bir hayat seçmedim. Babalarını yanlış tanımasınlar kötü bilmesinler istedim. Örnek olmaya çalıştım.” diyerek anlattı. 

“Bülent Ersoy kuklasına kızmadı”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de İspanya’da eğitimini alıp ünlülerin benzerlerini  yaparak uyguladığı kuklaları da anlatan Yavuz Seçkin olumsuz bir tepkiyle karşılaşmamış  “İspanya’ya gittim geldim. Bülent Ersoy’un kuklasını yapsam nasıl olur dedim. Kuklasını sahnede kullandım. Bülent Hanım çok sevdi kuklasını hatta “yavrumuz” dedi. Programına gittiğimde götürdüm kuklayı. Türkiye’de yapıldı hepsi. Modelledik.  Orada bir sektör olmuş bizde yok, olacak gibi gözükmüyor. “ diyerek paylaştı.

“50 yaşımdan sonra emekli olup, Bodrum’a yerleşeceğim”

İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de geleceğe dair planlarını da paylaşan Yavuz Seçkin “Beş yıllık plan yaptım. 50 yaşıma kadar çalışmayı planlıyorum. Ondan sonra düşünmüyorum. Kızım Mine’yi büyüteyim, daha çok ailemle olmayı düşünüyorum, belki Bodrum’a yerleşiriz. Bir ara Alaçatı’ya yerleştim o zaman erkenmiş bir yaşı var 4-5 yıl sonra.” diyerek anlattı.