Bir şeyleri yoktan var etmek hem de büyük çabalar hatta savaşlar vererek var etmenin ne denli güç olduğunu hemen herkes tecrübe etmiştir. Arkasına herhangi bir gücü almadan kendi özvarlıklarıyla ve çabalarıyla bir işi başarmanın mutluluğu ise çok fazladır. Sonuçta başarı dostlarınızı sevindirir düşmanlarınızı ise olabildiğince çok üzer.

Ortada bir başarı varsa o başarıyı kıskananlar da bir hayli çoktur. Paçanızdan aşağı çekmeye uğraşanlar, ortaya çıkardığınız eseri parçalamaya çalışanlar, taklit ederek başarınıza ortak olmak isteyenler, ortak olmayı bırakın yok etmeye çalışanların sayısı hiç de az değildir.

* * *

Verdiğim örneklerden birini daha geçtiğimiz günlerde yaşadık. Türkiye’nin en iyi mankenlerini 34 yıldır seçip şov dünyasına kazandıran Best Model of Türkiye yarışmasının organizatörü Erkan Özerman, planlı ve orantısız güç kullanılarak yok edilmeye çalışıldı. Birileri Özerman’ı tarihin derinliklerine gömmeye çalıştı. Ancak 34 yıldır ilmek ilmek ördüğü Best Model yarışmasını ve kendi kariyerini bir dedikoduya kurban vermeyecek kadar yetenekli olan Erkan Özerman da kolay lokma olmadığını gösterdi.

Seversiniz ya da sevmezsiniz ama ünlü organizatörün cinsel kimliği üzerinden yürütülen ve belden aşağı vurmayı bile mubah sayan bir yaklaşımla bir anda çıkan bu savaşta kimse galip çıkmadı. Ne ekrana çıkıp iddialarda bulunan ya da birileri tarafından böylesine çirkin iddialarda bulunması sağlanan gencecik insanlar herhangi bir fayda sağladı ne de ömrünü mesleğine adayan ve başarılarıyla her dönem kıskanılan Erkan Özerman yok oldu. Çünkü ortada büyük bir başarı vardı ve o başarı böylesine belden aşağı fiskelerle ortadan kaldırılamazdı.

* * *

Yok etmenin bu kadar kolay olduğu bir dünyada son günlerde bir de “Squid Game – Kalamar Oyunu” fırtınası esiyor. Dünya çapında milyonlarca kişinin izlediği ve tüm zamanların en çok izlenen dizilerinin zirvesine çıkan Squid Game, özellikle vahşet dolu sahneleriyle dikkat çekti. 18+ izleyici için uygun olduğu uyarısı yapılsa da ebeveynlerinin kontrolünde veya kontrol dışında daha küçük çocuklar tarafından da ilgiyle izlendi, izleniyor.

Hal böyle olunca psikolojik olarak etkileniyor çocuklar. Hatta çocukların bu dizideki oyunları, teneffüs zamanlarında okul koridorlarında canlandırması ve oynaması aileleri ve okul yetkililerini endişelendirdi. Çocuklarda şiddet eylemlerini artırdığı gerekçesiyle ebeveynlerden yaşı küçük çocuklara bu tür dizilerin izlettirilmemesi gerektiği uyarısı yapıldı. Çocuklarda şiddeti normal gösteren ve bu sahneleri izleyen çocuklarda normalde saldırganlığı frenleyen duygusal tepkilerin azalması, zaman içinde de şiddete duyarsız hale gelebilecek bir nesil olabileceği vurgusu yapıldı.

O kadar haklı bir “endişe” olduğunu bizzat yaşayarak da gördüm. Ortaokul son sınıfa giden oğlum, geçen hafta okulda biraz rahatsızlanmış. Okuldan almaya gittiğimde teneffüstü ve öğrenciler koridorda Squid Game dizisindeki “kırmızı ışık yeşil ışık” oyununu oynuyorlardı. Ebe konumundaki öğrenci, geri dönüp kıpırdayan birini gördüğünde elini silah yapıp ona ateş ediyor ve oyundan çıkarıyordu.

* * *

Bir anda dünyayı saran Squid Game çılgınlığı, sadece çocukları etkilemiş değil. Geçtiğimiz günlerde oynanan Beşiktaş-Galatasaray futbol maçı öncesi ve sonrasındaki sosyal medya paylaşımlarında da bu popüler dizinin sahneleri vardı.

Derbi maçı öncesi Galatasaray, dizideki “şeker” oyunu sahnesini, “Türkiye’de bu bölümü geçebilen ilk ve tek kulübüz” diyerek “kırılmamış dört tam yıldız” paylaşımı yapmıştı. Ancak derbi maçını 2-1 kazanan Beşiktaş da, aynı dizideki “kırmızı ışık yeşil ışık” sahnesini futbol sahasındaki iki takımın oyuncularına uyguladı ve Galatasaraylı oyuncuların sahadan silinmesiyle “oyuncu elendi” paylaşımını yaptı.

Zaman zaman ezeli rekabet ortamında yapılan paylaşımlar tebessümle karşılanıyor. Ancak Squid Game dizisi tam anlamıyla vahşet sahneleri içeren bir dizi ve ezeli rekabet de olsa böyle paylaşımların yapılması ortamı bir hayli gerdi. Özellikle de sahadan oyuncuların silinerek yok edilmesi “sporda şiddetin önlenmeye çalışıldığı” bir ortama hiç yakışmadı.

* * *

Öte yandan Squid Game dizisiyle başlayan şiddete meyilli toplum endişeleri çeşitli ülkelerde yasaklamalara varan önlemlerin uygulanmasını da beraberinde getirdi. New York’taki bazı okullarda çocukların Squid Game temalı Cadılar Bayramı kostümleri giymesi yasaklandı. Gerekçe olarak da dizi, bazı açık şiddet sahneleri içeriyor ve 15 yaşın altındaki çocuklar için uygunsuz olarak sınıflandırılıyor. Squid Game muhafızlarının giydiği hemen tanınan pembe tulum ve maskeyle yarışmacıların giydiği yeşil tulumların, bu yıl dünya genelinde Cadılar Bayramı kutlamalarında öne çıkması bekleniyor.

Şiddet taraftarı fanatik grupların hayran kitlesi oluşturduğu Squid Game dizisi, belirlenene yaş sınırlarının altındaki çocuklara uygun olmadığı ve yaş sınırı üzerindeki çocukların da ebeveyn denetimi ile seyretmesi gerektiği uyarıları yapılıyor. Dizi hayranları ise, uyarı yapan kurumların “korku tacirliği” yaptığını söylüyor.

Özetle şiddeti vahşice gözler önüne seren Squid Game, gençler arasında popülerliğini her geçen gün artırıyor. Bu durum da zaten şiddete meyilli olan kişileri ve grupları çok daha teşvik ediyor.

Yani “yok etmenin” normal bir şey sayılmasına ramak kaldı.

Şiddetin özendirilmediği, zayıfın hayattan “elenmediği” bir dünya dileğiyle, kalın sağlıcakla…