Hulûsi TUNCA
ADİLOŞ BEBE'NİN GÜNLÜK MUTFAK MASRAFI = BİR MEME SÜT
Kimi bebekler doğuştan şanslı doğarlar.. Kimileri de ‘Adiloş Bebem’ gibi, talihin elinde oyuncak olup giderler..
Ne demişti Ahmed Arif;
Doğdun/ Üç gün aç tuttuk/ Üç gün meme vermedik sana/ Adiloş Bebem/ Hasta düşmeyesin diye/ Töremiz böyle diye/ Saldır şimdi memeye/ Saldır da büyü..
Bunlar/ Engerekler ve çıyanlardır/ Bunlar/ Aşımıza ekmeğimize/ Göz koyanlardır/ Tanı bunları/ Tanı da büyü.. Adiloş.. Adiloş.. Adiloş Bebem..
Arabesk edebiyatı yapmayacağım.. Sonuçta o da bebek, bu da bebek!
‘O bebek’ dediğim sevgili Demet Akalın’ın biricik kızı Hira.. Hira ile birlikte evin masrafı da artmış doğal olarak..
‘Gelen bebek kısmetiyle gelir..’ derler.. Yanlış valla. Gelen bebek; masrafıyla gelirmiş! İşte Hira Bebek de masrafı ile gelmiş..
Hira’nın Bakıcısı = 10 bin TL
Ev İşlerine Bakan Kadın = 5 bin TL
Yemek Yapan kadın = 5 bin TL
Sigortasıydı, yemeği idi yoluydu derken aylık toplam 25 bin TL..
Allah’tan ana zengin baba zengin.. Ama her ikisi de anadan babada olma zengin değil.. Kendi alın terlerinin karşılığı zengin..
Helal olsun harcadıkları paraya..
Aylık 25 bin TL..
Geçen yıl İstanbullu bir arkadaşımın kızı Başkent Üniversitesi’ni kazandı.. Yıllık ücreti sordular;
15 bin TL.. ‘Taksit’ dediler ‘Yabancı değilsiniz 2 taksit olur’ dediler..
7.5 bin TL + 7.5 bin TL = 15 bin TL (Bu ilk senenin ücreti) Veremediler..
Arkadaşım.. Belki de tanırsınız.. O arkadaşım; iki tane 7.5’u bir araya getirip gönderemedi kızını Başktent’e…
SOLMAZ TAYTLA DANS EDERSE
Star’da sevgili Seda Sayan’ımızın vaz geçilmezlerinden İzmirli Roman ‘tatlısı’ Solmaz, ilk kez daracık bir taytla sahneye çıkarak roman dansları yaptı..
Bugüne kadar hep normal giysiler içinde seretmiştik Solmaz’ı.. öyle olunca da fark etmemişiz.. Taytı çekince altına her şey güneş gibi çıktı ortaya..
Aman Tanırm o ne gö.. gö.. gö.. gözlerdi öööyle! Allah nazarlardan saklasın, dert verip derman aratmasın..
HAYKO; EN SEVİMLİ.. NACİYE; EN SEVİMSİZ..
Türk reklam dünyasının Oscar’ı olarak anılan Kırmızı ödülleri geçtiğimiz şubat ayı sonunda sahiplerini buldu. Peki internet köşe yazarları dünyasının Oscar’ı kabul edilen Sarı Ödülleri n’oldu? Hiçbir şey olmadı çünkü böyle bir ödül henüz dağıtılmadı.. Ben UYDURDUM.. Ramazan’ın gelmesiyle birlikte ekranı dolduran yeni reklamlar arasından EN SEVİMLİ ve de EN SEVİMSİZ olanlarını KENDİ KAFAMA göre seçtim..
Her iki sıralamaya da 5 reklam girdi.. Hemen belirteyim sıralama 1.’den 5.’ye kadar yapılmadı.. Benim gönlümde hepsi kendi klasmanın birincisi.. Evet açıklıyorum:
PAŞA’NIN SEVİMLİ REKLAMLARI: 1-HAYKO CEPKİN’li Lipton Ice Tea 2-CEZA’lı Didi 3-ÖZKAN UĞUR’lu Pepsi Cola 4-SEDA BAKAN’lı Axess 5-BEYAZ’lı Vodafon
PAŞA’NIN SEVİMSİZ REKLAMLARI: 1-KONYALI NACİYE NİNE’li Didi (5 Yıldızlı Tüm Zamanların En Sevimsiz Reklam Kahramanı) 2-GÜLBEN ERGEN’li HepsiBurada.Com 3-RÜŞTÜ REÇBER’li BP, 4-MUSTAFA & EMİNA SANDAL’lı Dondurma 5-CENGİZ BOZKURT’lu Türk Telekom
NOT: Sabaha karşi ekrana gelen, birbirinden sevimsiz hatunun, cırtlak sesleriyle bas bas bağırdıkları beyinlerimizi resmen iğfal ettikleri o deterjan ürünlerinin reklamları ile bol kanlı tükürüklü diş macunu reklamlarını reklamdan saymadığım için kapsım dışı bıraktım..
YİĞİDİ ÖLDÜR HAKKINI YEME!
Şarkıcılıkta uzun zamandır kendisinden beklenileni ver(e)meyen sevgili Gülben Ergen, hepsiburada.com reklamıyla da vasatın üzerine çıkamadı..
Ama!
Hürriyet’in eki Kelebek; baştan aşağı kimlik değiştirip, değişimin içinde artık Gülben Ergen’in de gazeteleri adına gazetecilik yapacağını açıkladıklarında.. Yalanım yok, olmayan bıyığımın altından gülmüştüm.. Ulen ne günlere kaldık diye..
Zamanında ‘sırf gündemde’ diye Armağan Çağlayan’a bile köşe açan Kelebek, yine aynı hataya mı düşüyordu..
Tövbe düşmüyormuş.. Bir kere ülkede mesafe tanımayan oradan oraya koşuşturan sevgili Gülben Ergen; birbirinden okunulası ve bakılası röportajlara imza atıyor ki ağzım açık izliyorum..
Ona bu şansı veren sevgili Cengiz Semercioğlu olmalı.. Önce Gülben’i sonra da Cengiz’i yürekten kutluyorum..
ESRA EROL’UN ÇATLAK İLACI
Esra’sı da.. Zuhal’i de.. Seda’sı da.. Hani bu evlendirme programların ‘asgari ücret’le çalışan sunucuları var ya..
Sağolsun yapımcıları onlara bir ‘reklam arası’ kıyak yapıyor.. Ve orada bir ürünün tanıtımını yapıp, ikinci bir ‘asgari ücret’ daha almalarını sağlıyor..
Esre Erol’un tanıtımını yaptığı ‘ürün’ bir çatlak ilacı.. Özellikle doğum yapan hanımlarda görülen çatlaklara iyi geliyormuş..
Esra’nımın locası ‘çatlak’tan geçilmiyor.. Bence direk onlara uygulasa da ortaya aklı başında programlar çıkartsa.. Bir fikir benimkisi..
DOKUN BANA.. KİM DOKUNDUYSA SANA GİT ONA..
Ebru Polat; 1999’da Gülhan’ın söyledoiği DOKUN BANA adlı şarkısıyla sıkı bir dönüş yaptı. Şarkını klibi 15 günde Youtube’de 1 milyon 600 bin kişi tarafından TIK’landı..
Yılların Ümit Besen’i bu kez bir Rock albümüne imza attı.. Seni Unutmaya Ömrüm Yeter mi’yi Pamela, Nikah Masası’nı Bora Duran, Islak Mendil’i Cem Adrian, Okul Yolunda’yı Feridun Düzağaç ve Bir Anda’yı Pinhani ile birlikte yorumladı.. Albümün çıkış şarkısı ise; Kim dokunduysa sen git ona..
Özetlersek; bu iki albümü müzikmarkette yan yana görürseniz:
Ebru Polat: DOKUN BANA.. Ümit Besen: KİM DOKUNDUYSA SEN GİT ONA..
Aaaah ah! HEY olacaktı ki;
Ebru ve Ümit çoktan bir araya getirilip bir röportaj yapılmıştı.. Ve okura sunulmuştu bile..
Paşa: Şu sıcak yaz günlerinde susayım susayım, kimselere bulaşmayayım diyorum ama! Kız bu ikisi şarkılarla aralarında gizlice mesajlaşıyor olmasın?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.