BANU KIRBAĞ: SESSİZ BİR VEDANIN ARDINDAN

Her ses aynı yankıyı bırakmaz insanda. Kimi sesler gelir geçer, kimi seslerse kalbinizin bir köşesine yerleşir ve orada, yıllar geçse de varlığını hissettirir. Banu Kırbağ işte böyle bir sesti… Ne kadar sessiz görünürse görünsün, her şarkısında bir iz, her yorumunda bir yol

Benim için Banu Kırbağ’ın yeri biraz daha farklıydı. Bir dönem, onun da içinde bulunduğu bir kuşağın sahne müdürlüğünü yapmıştım. Selçuk Alagöz, Baha Boduroğlu, Ercan Turgut gibi bugün aramızda olmayan sanatçılarla birlikte çalışırken, Banu Kırbağ’ın disiplinini, sahnedeki duruşunu ve müziğe adanmışlığını yakından görme şansım oldu. O yıllarda anladım ki, bazı sanatçılar yalnızca sahneye çıkmaz; sahnenin bütün yükünü, bütün sorumluluğunu da üstlenir.

Onu sadece bir şarkıcı olarak görmek haksızlık olur. Banu Kırbağ, sahnede cesaretiyle, stüdyoda üretkenliğiyle, arayışındaki inadıyla farklıydı.

Popüler kalıpların dışında yürümeyi seçtiği için çoğu zaman geri planda kaldı. Ama tam da bu yüzden gerçek bir öncüydü. Halk müziğinin köklerini, batı müziğinin disiplinini ve çağdaş düzenlemelerin cesaretini harmanladı. O şarkılarını söylerken, aslında bizlere “müziğin başka türlü de olabileceğini” gösteriyordu.

Banu Kırbağ yalnızca sahnede değil, meslek birliklerinde de müziğin ve müzisyenin hakkı için mücadele etti. POPSAV, MÜYORBİR, MESAM gibi kuruluşlarda aktif rol aldı; eser sahiplerinin emeğinin karşılık bulması için çalıştı. Belki en çok da bu yönüyle, sanatın yalnızca alkışla değil, hak mücadelesiyle de ayakta durduğunu hatırlattı.

Vedanın Hüznü

Şimdi geriye bakınca, kulağımızda hâlâ o tanıdık tınılar: “Unutulur…” Kırbağ’ın sesinde yalnızca bir şarkı değil, bir hayatın izi saklıydı. Onunla birlikte büyüyen nesiller, şarkılarında hem kendi gençliklerini hem de zamansız bir duruşu hatırlayacak.

Banu Kırbağ aramızdan ayrıldı belki ama müzik, ölümün bile yenemediği tek şeydir. Ve biz biliyoruz ki, onun sesi, artık sonsuzluğun en derin köşelerinde yankılanmaya devam ediyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.