BEYLER; SAKIN SEVGİLİNİZİN KALÇASINA SOSLA ADINIZI YAZMAYIN!

Ey siz hemcinslerim; sevgili erkekler.. Özellikle de evli erkekler; şimdi sözüm size.. Siz siz olun, olur ya yoldan çıkar kendinize bir sevgili yaparsınız.. Sakın sakın; çikolata sosu ile sevgilinizin kalçasına kalp işareti yapıp tam orta yerine de mal gibi adınızı yazmayınız..

Yazarsanız ne mi olur?.. Doğruca mahkeme.. Gelsin tazminatlar.. Gelsin boşanma.. Türümüzün son örneği Çeşme’den çıktı..

Çeşme’de balıkçılık yapan İbrahim D., 14 yıllık eşi Ayla D.’yi aldattı. Ayla D, şüpelenmeye başlamıştı.. Çünkü kocası işten döndüğünde balık yerine buram buram parfüm kokuyordu..

Ayla; bir gece eşi uyurken cep telefonunu karıştırdı.  Ortak tanıdıkları Cansu V.'nin kalça fotoğraflarını gördü. Kalçasına çikolata sosu ile kalp işareti yapılmış ve kalbin ortasına da İbrahim yazılmıştı.

AYLA: Ağabey-abla dediğin insanların yuvasını yıkmaya utanmıyor musun?

CANSU: İbrahim’i seviyorum, kuma olmaya bile razıyım..

İBRAHİM: Yasak aşkı kabul edip, eşimden özür diliyorum. Ama ben aşık olmak ve tekrar heyecan yaşamak istiyorum..

İbrahim D.’nin şimdi eline aldığı çikolata sosları ile ‘Elimde kaldı yazık çiçeklerinle mendil..’ şarkısını söylediği iddia ediliyor.

PEÇETE ARASI BİR ÇİFT GÖZ!

Kerime Nadir’in unutulmaz aşk romanlarından ‘Funda’ 1968’de beyazperdeye uyarlanmış, senaryosunu Erdoğanç Tünaş’ın yazdığı, Mehmet Dunlar’in yönettiği filmin müziklerini de Metin Bükey yapmıştı. Pazar günü Show ekranındaydı. Bir sahne fena halde güldürdü:

‘Funda’da Hülya Koçyliğit (Fehiman), kendini hala çocuk gibi gören ama uğur öpücü diye uzun saçlarından bir öpücük almadan işe koyulmayan Kartal Tibet’e (Vedat) aşıktır.. Vedat’ı bir kadınla evin önünde öpüşürken görünce küser.. Ertesi sabah saçlarından öptürmez..

Fehiman’ın okulunun mezuniyet çayı vardır erken çıkar.. Vedat, kahvaltıya oturur. Annesi, masayı Fehiman’ın hazırladığını söyler. Vedat, peçeteyi açar ki içinden bir tutam saç çıkar.. Fehiman, saçlarından öptürmediğine üzülmüştür. Vedat, saçı kaptığı gibi çayın verildiği lokalin yolunu tutur.

Ya Vedat’ın uğuru, Fehiman’ın gözleri olsaydı.. Kız; peçetenin içine gözünü mü çıkartıp koyacaktı?.. Benimkisi merak eşti..

ESİN AFŞAR DEDİ Kİ: ‘SÖYLEDİM YOH YOH.’

5 yıl önce yitirdiğimiz Esin Afşar’ın, Bodrum’daki evinin tapusunu birinci eşinden olan kızı Pınar Afşar Bulut’un oğlu Hazal’a devrettiği ortaya çıkınca.. Sanatçının ikinci eşi Şener Aral ve oğlu, hem tapu hem de vasiyetnamenin iptalini istedi. İstanbul 21. Sulh Ceza Mahkemesi vasiyetnamenin iptaline karar verdi. Karar, Yargıtay tarafından bozuldu.

Rahmetli Esin Abla; hayatta olsaydı, hakim karşısına çıksaydı, inanıyorum ki o unutulmaz şarkısını söylerdi:

Dedim kaşın hilal midir (dedi ki yay)

Dedim cemalin ne güzel (dedi ki ay)

Dedim seni seviyorum (dedi ki vay)

Dedim elde gönlün var mı (dedi ki yoh yoh)

Dedim elde gönlün var mı (dedi ki yoh yoh)

Dedim senin işin nedir (dedi seyran)

Dedim sende sevda var mı (dedi püryan)

Dedim senin neyin vardır (dedi üryan)

Dedim senin malın var mı (dedi ki yoh yoh)

Dedim senin malın var mı (dedi ki yoh yoh)

İKİ AVCI HABERİ VE BİR AVCI FIKRASI

HARİKA AVCI: Kendisinden 25 yaş küçük eşi İbrahim Öztürk, babası Mehmet Öztürk'ten para istedi. Baba Öztürk, oğlunun uyuşturucu madde alacağını bildiği için parayı vermek istemedi ve aralarında tartışma çıktı.

Alevlenen tartışma sonrası Öztürk, mutfaktan aldığı el satırı ile babasının üzerine yürüdü. Yere yatırdığı 60 yaşındaki babasının boğazına yapıştı. Araya girmeye çalışan anne Feyza Öztürk de oğlunun hakaret ve darbına maruz kaldı.

Anne ve babasının şikâyetçi olmamasına rağmen hakkında açılmış çok sayıda darp ve hakaret davası ve bu davalardan aldığı cezaları bulunan İbrahim Öztürk, nitelikli yağma, kasten yaralama suçları kapsamında 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklanıp cezaevine gönderildi.

KORAY AVCI: Kendine has tarzı ve yorumuyla Ağustos 2015’te çıkardığı ‘Aşk İle’ adlı ilk albümünün ardından büyük bir çıkış yakalayan ve geniş bir kitleye ulaşan Koray Avcı’nın ikinci albümü ‘Sonra Dersin Ki’ çıktı. Albümdü 14 şarkı ve 2 şiir olmak üzere 16 eser bulunuyor.

VE BİR AVCI FIKRASI: Palavraları ile ünlü Avcı Mehmet, kahvede milleti etrafına toplamış gene sallıyordu.. ‘Çocuklar’ dedi ‘Geçenlerde ormanda bir kuş vurdum.. Allah inandırsın köye getirene kadar anam ağladı..

Baktım çantaya koyulacak gibi değil.. Sürükleyerek getireyim dedim. Yere uzattım.. Bir bacağını bir omzuma aldım, öteki bacağını öteki omzuma aldım..’ Tam o sırada kahveci seslenmiş, ‘Mehmet Abi, yenge telefonda..’ Gitmiş, karısı ile konuşmuş. 10 dakika sonra dönmüş. ‘Nerde kalmıştım’ diye sormuş.

‘Yere uzatmış, bir bacağını bir omzuna, öteki bacağını öteki omzuna almıştın Mehmet Abi..’

Avcı Mehmet kıkır kıkır gülmüş, ‘Eh birader devamını da anlattırmayın hayal edin artık..’

NAZİLLİLİ 115’LİK DEDE

Aydın’ın Nazilli ilçesinde yaşayan ve ‘Türkiye’nin en yaşlı insanlarının toplandığı bir köyde,yaşlıların hemen hemen tamamı 100 yaşın üzerinde. Bir televizyon muhabiri 115 yaşındaki bir dede ile röportaj yapıyor:

-Dedem, bu yaşı neye borçlusun?

Dede: Doğal yoldan beslenme, kekik ve zeytinyağı tüketme, az uyku ve çok çalışma..

-Askerliğini nerede yaptın dede?

Dede: Çanakkale’de..

-Komutanlarının adlarını hatırlar mısın?

Dede. Elbette neden unutayım ki?

-Valla ben sabah ne yediğimi hatırlamıyorum da..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.